Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD dönüşü önemli mesajlar
ÇAĞRI SAÇARALP
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'den dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın gündeminde Fırat Kalkanı Harekatı, ABD ile PYD gerilimi, ABD'de tutuklanan Rıza Sarraf ve FETÖ ile mücadele vardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'na katıldıktan sonra ABD'den dönerken uçakta açıklamalarda bulundu, kendisine eşlik eden gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın sorulara verdiği yanıtlar özetle şu şekilde:
Erdoğan, Fethullah Gülen'in iadesi konusunda Türkiye'nin ABD nezdindeki girişimlerine ilişkin,
"ABD'li yetkililer, bu konunun yargı sistemiyle de alakalı olduğunu belirtiyorlar. Bunu hatırlatarak bize verdikleri mesaj da şu: 'Gönderdiğiniz belge ve bilgiler, mahkemelerimizde değerlendirilecektir. Yargıdan olumlu istikamette bir karar çıkması halinde, biz hemen gereğini yaparız, bundan hiç endişeniz olmasın.' " diye konuştu.
Erdoğan, Gülen'in ABD'den başka bir ülkeye gidişi için zemin hazırlandığı şeklinde iddialara yönelik ise "Bu tür iddialar, dedikodular var. Bu tür iddialar bizim aleyhimizde olan şeyler değil. Başka bir ülkeye gitseler de bunlar kaybederler. Bu kez o ülkeye markaj yaparız. Hepsinden önemli olan şey, halkımın bunları artık tanımış olmasıdır. Süreç artık onların lehlerinde değil, onların aleyhlerinde işliyor. İnşallah neticeyi de bir an önce görürüz" ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin Fırat kalkanı harekâtının son durumuna yönelik sorusu üzerine Erdoğan, Suriye haritasını ekrana yansıtarak harekatı harita üzerinde anlattı.
Erdoğan:"Biliyorsunuz, harekâta Cerablus'a girerek başladık. Kimlerle girdik buraya? Eğit-donat programı içinde eğittiğimiz 1400-1500 kadar ılımlı muhalifle girdik. Biz buraya girince, DEAŞ güneye doğru kaçmaya başladı. Şurada Münbiç var. Buranın nüfusunun yüzde 95'i Arap. Yani burası, PYD ve YPG'lilerin yaşadığı bir yer değil. Ama ABD, buradaki operasyonları çok önemsediği PYD ve YPG ile yapmak istiyor. Terör koridoru diyebileceğimiz şu şeritte DEAŞ'ın boşalttığı bazı yerlere PYD ve YPG'nin yerleştiğine tanık olduk. DEAŞ'ın Cerablus'u boşaltmak zorunda kalmasının ardından ise oraya Cerablus sakinleri yerleşti. Şimdi Münbiç'te de geri dönüş başlıyor inşallah. Buralar boşalıyor, aynı şekilde El Rai boşaldı. Ilımlı muhalifler, obüslerin desteğinde Bab'a ilerliyorlar. Bab da DEAŞ'tan kurtarılacak. Kurtarılınca sahiplerine teslim edilecek. Rakka aşağıda. Fırat burası. Azez'den Fırat'a bu arada 90-95 km'lik mesafe var. El Rai'den güneye doğru Bab'ın aşağısına kadar da 40-45 kilometrelik bir mesafe var. Burada yaklaşık 4 bin 500 kilometre karelik bir güvenli bölge yapalım diyoruz. Gri olarak gördüğünüz yerler DEAŞ'ın kontrolünde. Buranın DEAŞ'tan temizlenmesi lazım. Bunu halletmemiz gerekiyor. Halledeceğiz inşallah. Yeşil olan bölge ılımlı muhaliflerin kontrolünde. Burası güvenli bölge olarak ilan edilirse, bize de parasal destek verilirse, bu alanda konut yapımına girebiliriz." şeklinde konuştu.
ABD'ye Sarraf tepkisi
Erdoğan, "Biden ile görüşmemizde yargı konusu açıldığında Rıza Sarraf konusunu da gündeme getirdim. ABD Adalet Bakanlığı'nın bu davayı havale ettiği mahkeme de ilginç. Savcı Bharara da hâkim Richard Berman da Türkiye'de daha önce FETÖ tarafından ağırlanmış isimler. Yani Adalet Bakanlığı Sarraf'ı tutup orada FETÖ'nün yedirip içirdiği isimlere teslim ediyor. Biden'a bunları anlattım. 'Ben bu kadarını bilmiyordum' dedi. Hukukla değil, ilişkiler ağıyla başka işler çevirme peşindeler. Enteresandır, mesela tutup iddianameye eşimin TOGEM'in kurucusu olduğu, benim o dernekle ilişkim olduğu falan yazılıyor. Ama o derneğin kurucuları arasında ne eşim var ne de ben. Böyle bir şey olmamasına rağmen, bunun söz konusu edilmesi adamların art niyetlerinin ne istikamette olduğunu gösteriyor. Halbuki Dışişleri Müsteşarımın da gayet güzel ifade ettiği üzere, ABD hukuk sisteminde 'egemen bağışıklık' diye bir madde var. Buna göre devlet başkanlarının herhangi bir mahkemeye konu yapılabilmesi mümkün değil. Buna rağmen iddianamede adımızın geçirilmeye çalışılması, işin içinde art niyet olduğunu ortaya koyuyor"
"Anamuhalefet liderinde, MHP'deki hassasiyeti görememek üzücü"
Erdoğan: "FETÖ konusunda kanser hücresi benzetmesini yaptım. Metastaz yapmış durumda. Mücadele kanserli hücrelere rastlandığı müddetçe devam edecek. Bu mücadelede anamuhalefet liderinde, MHP'deki hassasiyeti görememek üzücü. MHP, bu mücadelede beklenen netice alınana kadar hükümeti destekleyeceğini söylüyor. OHAL'in amacı da bu mücadelenin en etkin biçimde verilmesi. Mücadelede ciddi mesafe alındı. Kanserli hücreler tümüyle bertaraf edilene dek, mücadeleyi aynı kararlılıkla devam ettireceğiz." dedi.
Erdoğan, Fethullah Gülen'in iadesi konusunda Türkiye'nin ABD nezdindeki girişimlerine ilişkin,
"ABD'li yetkililer, bu konunun yargı sistemiyle de alakalı olduğunu belirtiyorlar. Bunu hatırlatarak bize verdikleri mesaj da şu: 'Gönderdiğiniz belge ve bilgiler, mahkemelerimizde değerlendirilecektir. Yargıdan olumlu istikamette bir karar çıkması halinde, biz hemen gereğini yaparız, bundan hiç endişeniz olmasın.' " diye konuştu.
Erdoğan, Gülen'in ABD'den başka bir ülkeye gidişi için zemin hazırlandığı şeklinde iddialara yönelik ise "Bu tür iddialar, dedikodular var. Bu tür iddialar bizim aleyhimizde olan şeyler değil. Başka bir ülkeye gitseler de bunlar kaybederler. Bu kez o ülkeye markaj yaparız. Hepsinden önemli olan şey, halkımın bunları artık tanımış olmasıdır. Süreç artık onların lehlerinde değil, onların aleyhlerinde işliyor. İnşallah neticeyi de bir an önce görürüz" ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin Fırat kalkanı harekâtının son durumuna yönelik sorusu üzerine Erdoğan, Suriye haritasını ekrana yansıtarak harekatı harita üzerinde anlattı.
Erdoğan:"Biliyorsunuz, harekâta Cerablus'a girerek başladık. Kimlerle girdik buraya? Eğit-donat programı içinde eğittiğimiz 1400-1500 kadar ılımlı muhalifle girdik. Biz buraya girince, DEAŞ güneye doğru kaçmaya başladı. Şurada Münbiç var. Buranın nüfusunun yüzde 95'i Arap. Yani burası, PYD ve YPG'lilerin yaşadığı bir yer değil. Ama ABD, buradaki operasyonları çok önemsediği PYD ve YPG ile yapmak istiyor. Terör koridoru diyebileceğimiz şu şeritte DEAŞ'ın boşalttığı bazı yerlere PYD ve YPG'nin yerleştiğine tanık olduk. DEAŞ'ın Cerablus'u boşaltmak zorunda kalmasının ardından ise oraya Cerablus sakinleri yerleşti. Şimdi Münbiç'te de geri dönüş başlıyor inşallah. Buralar boşalıyor, aynı şekilde El Rai boşaldı. Ilımlı muhalifler, obüslerin desteğinde Bab'a ilerliyorlar. Bab da DEAŞ'tan kurtarılacak. Kurtarılınca sahiplerine teslim edilecek. Rakka aşağıda. Fırat burası. Azez'den Fırat'a bu arada 90-95 km'lik mesafe var. El Rai'den güneye doğru Bab'ın aşağısına kadar da 40-45 kilometrelik bir mesafe var. Burada yaklaşık 4 bin 500 kilometre karelik bir güvenli bölge yapalım diyoruz. Gri olarak gördüğünüz yerler DEAŞ'ın kontrolünde. Buranın DEAŞ'tan temizlenmesi lazım. Bunu halletmemiz gerekiyor. Halledeceğiz inşallah. Yeşil olan bölge ılımlı muhaliflerin kontrolünde. Burası güvenli bölge olarak ilan edilirse, bize de parasal destek verilirse, bu alanda konut yapımına girebiliriz." şeklinde konuştu.
ABD'ye Sarraf tepkisi
Erdoğan, "Biden ile görüşmemizde yargı konusu açıldığında Rıza Sarraf konusunu da gündeme getirdim. ABD Adalet Bakanlığı'nın bu davayı havale ettiği mahkeme de ilginç. Savcı Bharara da hâkim Richard Berman da Türkiye'de daha önce FETÖ tarafından ağırlanmış isimler. Yani Adalet Bakanlığı Sarraf'ı tutup orada FETÖ'nün yedirip içirdiği isimlere teslim ediyor. Biden'a bunları anlattım. 'Ben bu kadarını bilmiyordum' dedi. Hukukla değil, ilişkiler ağıyla başka işler çevirme peşindeler. Enteresandır, mesela tutup iddianameye eşimin TOGEM'in kurucusu olduğu, benim o dernekle ilişkim olduğu falan yazılıyor. Ama o derneğin kurucuları arasında ne eşim var ne de ben. Böyle bir şey olmamasına rağmen, bunun söz konusu edilmesi adamların art niyetlerinin ne istikamette olduğunu gösteriyor. Halbuki Dışişleri Müsteşarımın da gayet güzel ifade ettiği üzere, ABD hukuk sisteminde 'egemen bağışıklık' diye bir madde var. Buna göre devlet başkanlarının herhangi bir mahkemeye konu yapılabilmesi mümkün değil. Buna rağmen iddianamede adımızın geçirilmeye çalışılması, işin içinde art niyet olduğunu ortaya koyuyor"
"Anamuhalefet liderinde, MHP'deki hassasiyeti görememek üzücü"
Erdoğan: "FETÖ konusunda kanser hücresi benzetmesini yaptım. Metastaz yapmış durumda. Mücadele kanserli hücrelere rastlandığı müddetçe devam edecek. Bu mücadelede anamuhalefet liderinde, MHP'deki hassasiyeti görememek üzücü. MHP, bu mücadelede beklenen netice alınana kadar hükümeti destekleyeceğini söylüyor. OHAL'in amacı da bu mücadelenin en etkin biçimde verilmesi. Mücadelede ciddi mesafe alındı. Kanserli hücreler tümüyle bertaraf edilene dek, mücadeleyi aynı kararlılıkla devam ettireceğiz." dedi.