Çin'in Ankara Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş,1990'daki Barın Katliamı'nı anarak paylaşımlarda bulunmuştu. Çin'in Ankara Büyükelçiliği bu paylaşımlara Twitter'dan Akşener ve Yavaş'ı etiketleyerek 'Doğu Türkistan' anması için 'karşılık veririz' imasında bulundu. Büyükelçiliğin sosyal medya paylaşımlarından duyulan rahatsızlık nedeniyle Çin'in Ankara Büyükelçisi Liu, Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak uyarıldı.
Twitter hesabından Meral Akşener ve Mansur Yavaş'a yönelik paylaşım sonrası Çin'in Ankara Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Büyükelçi Dışişleri Bakanı Yardımcısı Yavuz Selim Kıran'la görüştü. Büyükelçiye tweetten dolayı uyarıda bulunuldu.
- Ne olmuştu?
- Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Sincan'ın Barın kentinde katliam yapıldığına yönelik paylaşımlarına tepki göstermişti.
- Büyükelçilik tarafından yapılan açıklamada, "Çin tarafı karşılık verme hakkını saklı tutmaktadır" ifadelerine yer verildi.
- Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i etiketleyerek Sincan Uygur Özerk Bölgesi'yle ilgili açıklamalarda bulunmuştu.
- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 'Sincan'ın barın kentinde katliam yapıldığı' yönündeki paylaşımlarını yanıtlayan elçilik, paylaşımlarında şunları söyledi:
- "Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, Çin toprağının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu dünyaca kabul edilen ve tartışılamaz bir gerçektir. Çin tarafı, herhangi bir kişi veya gücün Çin’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne herhangi bir şekilde meydan okumasına kararlılıkla karşı çıkmakta ve bunu şiddetle kınamaktadır. Çin tarafı, haklı karşılık verme hakkını saklı tutmaktadır"
Yavaş ile Akşener, Twitter hesapları üzerinden yaptıkları paylaşımlarda Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bulunan Barın kentinde yaşanan çatışmalarla ilgili olarak 'katliam' ifadelerine yer vermişlerdi.
Doğu Türkistan'da katliam var
Yaşananların ardından Çin Ankara Büyükelçiliği yeni bir tweet paylaştı.
Tweette yer alan ifadeler bu şekilde;
"Terörizm terörizmdir. İnsanlığın bu ortak düşmanıyla mücadele edilirken, terörle mücadele ve radikalizmi ortadan kaldırmak için çaba gösterilmelidir"
GZT olarak Çin'in Doğu Türkistan'daki zulümlerini her fırsatta dile getirdik. Doğu Türkistan'ın sesi olmaya da devam edeceğiz.
GZT'nin Büyükelçiliğe cevabı bu şekilde;
"Ayrıca, terör hem de bir milleti yok etmektir, kadınları kısırlaştırmaktır, camileri yıkmaktır, insanları kamplara yerleştirip; işkence uygulamaktır"
- Barın Katliamı
İşgalci Çin ordusu 5 Nisan 1990 yılının ramazan ayında Doğu Türkistan'ın Kaşgar vilayetine bağlı Aktu ilçesi Barın kentinde büyük bir soykırıma imza atmıştı.
Barın halkı Çinin bölge halkını bekasını yönelik büyük tehdit oluşturan aile planlaması adı altında başlatılan doğum yasağı siyasetinin kaldırması ve Çinlilerin Doğu Türkistan'a gayri meşru göçü ve yerleşiminin durdurulması gibi bir takım haklı taleplerini dile getirmişti.
Bu talepler Çinliler tarafından ret edilmesi üzerine halk buna tepki göstererek sokaklara dökülmüş ve hükümet konağına doğru yürüyüş yapmıştır.
Kalabalığın artmasından korku ve telaşa kapılan Çin işgal yönetimi jandarma ve askerleri birliklerini toplayıp masum insanlara karşı ateş açarak karşılık verince Barın halkı da binlerce ağır silahlı işgal ordusuna karşı direnişe geçmiştir.
Zeydin Yusuf Liderliğinde başlayan bu direniş hareketi önce sopalarla başlayıp daha sonra da Çinlilerden ellerine geçen silahlarla karşılık vererek direnişini halkı savunma bir meşru müdafaa pozisyonuna getirmiştir.
Çin'in başlattığı tek taraflı ve orantısız bu savaş, bölge halkından birçok gencin katılmasıyla milli kurtuluş savaşına dönüşmüştür, durumun gittikçe aleyhine geliştiğini gören Çin yönetimi bölgeye 22 bin 750 silahlı asker, tanklı birlik, helikopter ve uçakları sevk ederek bölgeyi ablukaya almış ve 20 bin nüfusu olan Barın kentine doğru büyük bir taarruz başlatarak büyük bir katliam yapmış ve yıkım gerçekleştirmiştir.
Çin, Barın köyünü yerle bir etti
On gün devam eden bu orantısız çatışmada Çin Barın köyünü yerle bir etmiştir. Katliam sonrası Çin yönetiminin açıklamasında 170 kişinin öldürülüp 350 kişinin esir alındığı yönünde bir yalan uydurulmuştur. İlkel tüfekler ve sopalarla ayaklanan 300-400 kişiye karşı bir başka ülkeyi işgal edecek kadar tank, uçak ve helikopterlerin destek verdiği 20 binin üzerinde ağır silahlarla donatılmış büyük bir ordunun yaptığı katliam ve tahribatın nedenli ağır ve büyük olduğunu tahmin etmek mümkündür.
Bir bebeğin vücudundan 70 tanemermi çıktı
Barın mücahidi Zeydin Yusuf, İshak Hoşur, Muhammad Turdi, Muhammad Tursun başta olmak üzere binlerce Barın gençleri ve masum kadın ve çocuklar acımasızca şehit edilmiştir. Büyük bir hınç öfke ve nefret psikolojisi ile hareket eden Çinli katillerin şehit ettiği Beşikteki bir bebeğin vücudundan 70 tane mermi çıktığı gözlemlenmiştir. Çin bu büyük soykırım cinayeti sonrası güvenlik bahanesiyle Doğu Türkistan'ın Kaşgar, Artuş, Aksu ve Hoten illerini abluka altına almış ve 10 binden fazla Uygur genci isyanla ilişkilendirilerek tutuklanarak idam ve ömür boyu hapis cezalarına çarptırılmıştır.