Çin'deki salgının boyutunu gözler önüne serdi: Ülkeden gizli belgeler sızdırıldı

HABER MASASI
Abone Ol

ABD merkezli CNN televizyonu Çin'in sağlık sisteminde çalışan birinin sızdırdığını öne sürdüğü 117 sayfalık gizli belgeleri yayınladı. Belgelere göre Çin salgınla mücadelede teknik yetersizlikler ve katı bürokratik yönetim anlayışı nedeniyle oldukça zorlandı. Öte yandan salgının merkezi üssü olarak sunulan Vuhan'dan çok daha fazla vakanın tespit edildiği başka şehirler bulunduğu ortaya çıktı. Buna göre, salgının merkez üssü Vuhan olmayabilir.

CNN'nin ele geçirdiği Hubei eyaleti Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nden sızan 117 sayfalık gizli belgelere göre Çinli yetkililerin COVID-19 salgını hakkında dünyaya, içerideki durumdan çok daha iyimser veriler paylaştığı belirtildi.

Virüsün yayıldığı kent Wuhan'dan kareler
Çin'in Hubei eyaletinin yönetim merkezi ve en büyük şehri olan Wuhan, koronavirüsün neredeyse tüm dünyaya yayıldığı bölge. En ağır kayıpların yaşandığı kent bir yandan virüsle savaşırken vatandaşları da gündelik hayatlarına dönmeye başlıyor. Bölgede dezenfeksiyon çabalarına yardımcı olmak için profesyonel ekipler çağrıldı.

Belgeler uzmanlar tarafından değerlendirildi

CNN, kendilerine belgeleri ulaştıran kişinin Çin sağlık sistemi içinde çalışan biri olduğunu belirterek, belgelerin 6 ayrı bağımsız uzman tarafından incelendiğini ve özgünlüğünün teyit edildiğini açıkladı.

Söz konusu belgelerin COVID-19 salgınının başlangıcından bu yana Çin'in içinden sızan en önemli belgeler olduğu kaydedilerek, salgının başlangıcında yerel makamların içeride ne zaman ve neyi bildiklerine dair önemli bilgiler taşıdığına işaret edildi.

Vaka tespiti uzun zaman aldı

CNN’nin haberinde, belgelerin Çin’deki sağlık sistemindeki yetersizlikleri ortaya koyduğuna işaret edilerek, ülkedeki salgının ilk dönemlerinde COVID-19 vakalarının tespit ve teyidinin 23 gün gibi uzun bir süre aldığı ve virüs testlerinde yaşanan başarısızlık sonucu çoğunun negatif geldiği vurgulandı.

Dünya Sağlık Örgütü'nü kim yönetiyor? 🤔
“Terör örgütü üyeliğinden Dünya Sağlık Örgütü başkanlığına uzanan bir hikaye: Tedros Adhanom.”

DSÖ başkanlığında bulunan ismin geçmişini #Propaganda serimizde Murat Soydan anlattı. Koronavirüs sürecinde birçok kişinin dikkatini çeken Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Tedros Adhanom aslında kim?

Tüm dünyayı saran pandemi korkusu, bir suçlu arayışını da beraberinde getirdi. ABD Başkanı Donald Trump'ın da basın açıklamalarında hedef gösterdiği Dünya Sağlık Örgütü'nü bilinmeyen yönleriyle araştırdık. Keyifli seyirler...

Teknik yetersizlikler hastalıkla mücadeleyi zorlaştırdı

Belgelerde iç denetimlerde salgının yayıldığı bölgede sağlık sektöründe yaşanan fonlama ve eleman yetersizliğinin de altının çizildiği kaydedilen haberde, Çin'deki mevcut katı bürokratik yönetim modelinin salgın konusunda erken uyarı sistemini engellediği değerlendirilmesi yapıldı.

Bürokratik sınırlamalar doğru yönetimi engelledi

Haberde belgelerin, Çin sağlık sisteminin yukarıdan aşağı bürokratik sınırlamalardan dolayı salgının ilk acil aşamalarını doğru yönetemediğini, bu süreçte atılan yanlış adımları ve kurumsal başarısızlık modelini gösterdiği belirtildi.

Salgının merkezi Vuhan olmayabilir

Dünyayı, Çin'den bir salgının yayıldığına dair uyaran ve sonra susturulan Çinli Doktor Wenliang Li, koronavirüsten dolayı hayatını kaybetmişti

Haberde, Çinli yetkililerin Hubei eyaletindeki Vuhan şehrini COVID-19 salgınının merkezi olarak göstermesine rağmen, Aralık başında eyalette Vuhan'a komşu diğer şehirler Yichang ve Xianning’ta daha önce hiç açıklanmayan, önceki yıla kıyasla 20 kat daha büyük bir grip salgını meydana geldiğine dikkat çekildi.

Söz konusu belgelere göre COVID-19 salgının merkezi Vuhan’da 2 Aralık 2019 itibarıyla 2 bin 32 grip vakası tespit edilirken, 320 km batısındaki Yichang’da 6 bin 135, Xianning’de de 2 bin 148 vakanın kayıtlara geçtiğinin altı çizildi.

Salgının kasten gizlendiğine dair delil yok

Sızan belgelerin, Çin hükümetinin COVID-19 salgını ile ilgili bulguları gizlemeye yönelik kasıtlı bir girişimi olduğuna dair hiçbir kanıt taşımadığı değerlendirilirken, öte yandan yetkililerin salgının ilk patlak verdiği dönemde erişebildikleri bilgilerle halka açıkladıkları bilgiler arasında çok sayıda tutarsızlığı ortaya koyduğu vurgulandı.

Belgelerde ayrıca, zaman zaman tartışmalara neden olan virüsün laboratuvardan sızdığı yönündeki iddialar üzerine Çinli yetkililer tarafından herhangi bir bilginin dile getirilmediği veya kayıtlara geçirilmediği ifade edildi.

Çin gerçekleri hepimizden nasıl sakladı? 🤔
Siz de fark ettiniz mi? Uluslararası medyada ve sosyal medyada giderek artan bir Çin propagandası mevcut. Peki bu nasıl oldu? Medyada giderek artan Çin propagandasını ve bunun arka planını #Propaganda serimizde Murat Soydan anlattı.