Ne çocukluk, ne yetişkinlik her ikisinin de yeri ayrıdır. Düşünün ki öğrenciliğin bile keyifli olduğu tek bir dönem vardır. Hiçbiri yıllar sonra da gerçekleşse değerini eş değer de hissettirmez.
1. Çocukluk
Çocukken yapmayı sevdiğimiz şeyleri büyüdüğümüzde de yapmayı deneriz ama hiçbiri aynı tadı vermez. Çünkü o zaman masumsunuzdur ve dert denilen şey sizin için sadece arada sırada duyduğunuz ve anlamını bilmediğiniz bir yetişkin sözcüğüdür.
2. Öğrencilik
Şüphesiz en güzel en deli öğrencilik dönemi lise yıllarında geçmiştir. İlkokul da çocuk üniversite de çıkarcı arkadaşlar ile dolu etrafınız lise de yaptığı her şeyi ergenliğine rahatlıkla bağlayabilecek saçma tipler ile doludur ve onlardan biri de sizsinizdir. Öğrenciliği de özlersiniz ama liseli yıllarınızı geri getiremezsiniz.
3. Aile
Elinizdeyken kıymetini bilemezsiniz çünkü hep sizinle kalacaklar sanırsınız fakat öyle olmaz. Acı gerçek yaşınız ilerledikçe yüzünüze çarpmaya başlar. Artık eski fotoğraflar aynı zamanda bir ölü insanlar müzesidir.
4. Tek başına bir şeyler yapmak isteği
Yaşınız ilerledikçe artık aile dediğiniz kavram genişler; 2 anne, 2 baba, 1 eş hatta çocuklar. Her birinin sorumluluğunu ayrı ayrı yüklenirsiniz ve bu durum size ben kavramını bir zaman sonra unutturmaya başlar, tek başınıza bir şeyler yapmak hissi eskisinden daha da çok tat verir.
5. İlgi alanları & Hobiler
İnsanların ilgi alanları ve hobileri zaman geçtikçe azalır, azalmasa da gerçekleşme ihtimali maalesef azalır. Bu sebepledir ki gerçekleştirebileceğiniz en ufak bir eski alışkanlık size yaşadığınız mutluluklardan daha fazlasını yaşatır.