Bir gün içerisinde Bursa'yı gezmek mümkün mü?
Merhaba, ben GZT.com seyahat editörü Recep Tayyip Çelik. Bir sonbahar gününde, en güzel haliyle Bursa’yı gezdim. Tarihiyle ve doğasıyla öne çıkan bir günlük şehir turumu GZT Instagram hesabının hikâyeler kısmı aracılığıyla sizinle anbean paylaştım. Şimdi de Instagram'da anlatamadığım detaylara burada yer vereceğim. Bursa gezisi için kısıtlı zamanı olanların mutlaka göz atmasını tavsiye ederim.
Sabahın erken saatlerinde Light in Babylon’un kendine has tarzıyla yorumladığı Bursa'nın Ufak Tefek Taşlarışarkısını dinleyerek Gönül DostlarıSofrası sosyal tesislerine doğru yola çıktık. Yol boyunca iki yanımızı da saran ağaçları seyrederek kahvaltımızı yapacağımız mekâna ulaştık; Gönül Dostları Sofrası’nın arazisi de yemyeşildi, eee boşuna demiyorlar ‘Yeşil Bursa’ diye.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal tesisinde, hafif müziklerin eşliğinde kahvaltımızı yaptık. Burada serpme kahvaltı 28 TL, kahvaltı tabağı ise 20 TL; önerim tabii ki de gerçekten ‘serpme’ kelimesinin hakkını veren dolu dolu serpme kahvaltısı olur.
Kahvaltının ardından rotamı Bursa denilince ilk akla gelen yerlerden Cumalıkızık’a doğru çevirdim. Osmanlı zamanında sayıları 15 olan ‘kızık’ köylerinin 5’i günümüze kadar gelebilmiş, bunlar Cumalıkızık, Değirmenlikızık, Derekızık, Hamamlıkızık, Fidyekızık...
Yine yol boyunca Bursa türkülerini dinleye dinleye adresimiz olan Cumalıkızık’a ulaştık. Unesco’nun dünya mirası listesinde yer alan Cumalıkızık köyü, bünyesinde 270Osmanlı yapısını barındırıyor. Bu evlerin tümünde hala yaşam mevcut. Meydanda bizi karşılayan Cumalıkızık Camii’nin ise Selçuklular zamanında yapıldığı sanılıyor. Yani şehir kadar Cumalıkızık köyünün tarihi de epey eskilere dayanıyor. Köyün tarihi çeşmeleri de hala kana kana içmemiz için gürül gürül akıyor.
- Köy ahalisinin işlettiği ve el emeği ürünlerini sattıkları stantlardan kendiniz ya da sevdikleriniz için alışveriş yapabilirsiniz. Hediyelikler 5 – 30 TL arasında satılıyor.
Cinaralığı Sokak ve mistik hikayesi
Ve gelelim cin aralığına… Cin aralığı, köydeki iki binanın arasında bulunan bir geçit aslında. Hakkında bir tarihi gerçek bir de rivayet olan cin aralığı, Kurtuluş Savaşı döneminde işgalci kuvvetlerden daha hızlı kurtulmak isteyen halkın geçebilmesi için yapılmış. İşgalci askerle hem köyü bilmedikleri için hem de yüklerinin kapladığı alanlardan dolayı bu aralıktan halk kadar hızlı geçemiyormuş. Rivayete göreyse, işgalcilerden kaçmak için buradan geçenlerin yok olduğuna ve onları cinlerin kaçırdığına inanılıyor.
GezimizeEmir SultanCamii’ne uğrayarak devam ediyoruz. Osmanlı’dan kalan cami tadilatta olduğu için ibadethaneyi gezemiyoruz ancak aynı arazide bulunan mezarlığı ziyaret ediyoruz. Sanat güneşi Zeki Müren’in kabri bu mezarlıkta... Duamızı edip Yeşiller’e geçiyoruz. Yeşiller semti ismini Yeşil Camii ve Yeşil Türbe’den almış. Özelikle Japon turistlerin akın ettiğini fark ettiğim Yeşil Camii’yi gezerek turumuzun Yeşiller bölümünü başlatıyorum. Yeşil Camii’nin iç duvarları yemyeşil çinilerle donatılmış. Mehmet Çelebi’nin kabrinin bulunduğu Yeşil Türbe de aynı şekilde, içi de dışı da yemyeşil.
Dünyanın en eski çarşılı köprüsü
Irgandı Çarşılı Köprüsü’ne uğramasak olmazdı… Üstündeki ahır, depo ve dükkânlarla birlikte 1442 yılında inşa edilen köprü, büyük deprem ve Kurtuluş Savaşı’na rağmen ayakta kalmayı başarmış. Köprü en son 2004 yılında, el işi ve sanat ürünlerinin satıldığı bir çarşı olarak restore edilmiş.
Karagöz ve Hacivat Müzesi
Rengârenk bir müzeyle devam edelim; Karagöz ve Hacivat Müzesi… 2007 yılında müzeye çevrilen kültür merkezi binası, gölge oyunumuz Karagöz ve Hacivat’ın tüm karakterlerinin sergilendiği bir mekân. Pazartesi günleri hariç haftanın her günü açık olan müzede günün belli saatlerinde gölge oyunları da sergileniyor. Türkiye’nin tek Karagöz veHacivat müzesi olan Bursa’daki müzeye giriş ücretsiz.
Bursa Atatürk Evi
Sırada şehirde gezdiğimiz son müze olan Atatürk’ün Evi var. 19. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilen bina, Atatürk’ün Bursa’yı ikinci ziyareti sırasında, dönemin Bursa Belediye Başkanı tarafından Atatürk’e hediye edilmiş. Bursa’daki birçok müze gibi Atatürk’ün Evi’nin girişi de ücretsiz.
Gezinin ikinci bölümü için Bursa’nın merkezine geri döndük. İlk uğradığımız yer tarihi Koza Han oldu. Dönemin ipek ticaretinin merkezi konumundaki handa hala ipek ürünler satılıyor. İki katlı hanın giriş katında kafeler ve restoranlar bulunuyor.
Bursa'nın Ayasofyası: Bursa Ulu Camii
Ulu Cami… Bursa’ya gidip de Yıldırım Bayezid’in mirası olan Ulu Cami’yi görmemek gerçekten büyük bir eksik olurdu. Hatta sırf bu camiyi görmek için bile şehre gelen yerli turistler var. 20 kubbeli Ulu Cami’yi diğer camilerden ayıran bir diğer özellik de şadırvanın iç kısımda olması. Buradan, şehrin diğer iki büyük manevi mekânı olan Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbelerine geçtik.
Yavaş yavaş Bursa gezimizin sonuna gelirken Tophane Saat Kulesi’ne geçtik. Buraya tophane denmesinin sebebi, Osmanlı zamanında Ramazan aylarında iftar toplarının buradan atılmasıymış.
Bursa gezisinin toplam maliyeti
- Biz İDO, toplu taşıma, yemek ve müze gezileri derken Bursa’da toplam 278 TL harcadık. (2 kişi) Eğer siz d daha önce Bursa’ya gittiyseniz, gezinizin size kaç TL’ye patladığını yorum olarak yazabilirsiniz.
Her cumartesi gezdiğim yerleri GZT Instagram hikaye kısmından paylaşıyorum beni hem GZT hem de kişisel Instagram hesabımdan takip edebilirsiniz.