Bir filmden uyarlanıp ekrana taşınan 6 Türk dizisi
Çoğunluğu uyarlama olan dizilerimizden hangileri bir sinema filminden uyarlama hiç merak ettiniz mi?
Dizilerimizin çoğu artık ya yabancı dizilerden ya da sinema filmlerinden uyarlanıyor. Güney Kore hikayelerini bolca izlediğimiz bu dönemde, bazı dizilerimizin aslı ise bir sinema filmine dayanıyor.
Peki ya dizilerimizden hangileri bir sinema filminden uyarlama hiç merak ettiniz mi? Sizler için bu yapımları ve hikayelerini derledik.
Uzun yıllardan beri mafya tarafından, polis teşkilatına sızmak üzere yetiştirilen birkaç adam, son derece iyi pozisyona teşkilat bünyesinde ulaşmıştır. Aynı şekilde polisin aynı amaçla yetiştirdiği adamları da mafya içinde cirit atmaktadır. Ancak vakit her şeyin açığa çıkma vaktidir. Her iki cephede de köstebeklerin var olduğu anlaşıldığında söz konusu köstebeklerin ölümle burun buruna gelecekleri koşturmaca ve macera başlayacaktır.
Gülperi gözleri görmeyen, geçimini çengelli iğne satarak sağlayan bir kadındır. Sevimli tavşanı ile niyetçilik yapan Murat, fotoğrafçı Mösyö Artin Dartanyan ve ayakkabı boyacısı olan Mıstık ise yıkık dökük bir köşkte yaşayan, birbirlerine gönülden bağlı üç arkadaştır. Gülperi ve bu üç yakın arkadaşın yolları kesiştiğinde Murat genç kadına aşık olur. Gülperi'nin hayallerini kırmamak için zengin olduklarını,gözlerinin açılması için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyleyen grup verdikleri sözleri tutmak için her türlü fedakarlığa katlanırlar.
William Thacker, Batı Londra'nın değişik bir yöresi olan Notting Hill'de yaşamaktadır. Eşinden boşanmış olan William, evini biraz tuhaf olan Spike adlı biri ile paylaşmaktadır ve Notting Hill'in tam merkezindeki Pazar caddesinde Portobello Road'da bir kitabevinin sahibidir. Bir gün dünyaca ünlü film yıldızı Anna Scott'un dükkanına gelmesi ile William'ın yaşamının akışı değişir. Birbirini takip eden komik olaylar sonunda Anna ile William çıkmaya başlar ve olaylar gelişir.
Selvi boylu yakışıklı İlyas ile al yazmalı güzeller güzeli Asya... Sevgi mi, emek mi? İşte efsanevi Sovyet yazarı Aytmatov, romanında ve şimdi de beyazperde'ye ikinci kez uyarlanan bu yapımda insanların bu soruya yanıt vermesini istiyor. Birbirlerine körkütük aşık olan İlyas ve Asya'nın arasındaki muhteşem aşkın sonu felaketle sonuçlanır. İlyas, Asya'yı aldatmıştır. Destansı aşk beklenmedik şekilde sona ermiştir. Hayattaki en büyük tutkusu kamyonu 'Arkadaş' olan İlyas'ın geçimsiz tavırlarının üzerine bu ihanet de eklendiğinde Asya evini terk eder. İlyas başka bir seçenek bırakmamıştır çünkü. Tek oğlu Samet'le kimsesiz kalan çaresiz kadın türlü zorluklar sonrasında Cemşit isimli bir adamla tanışır. İyilik timsali olan Cemşit çaresiz kadın ve oğluna evinin kapılarını açar, kendi ailesiymiş gibi yakın davranır. Yıllarca bu şekilde yaşayan Cemşit ve Asya artık bir aile olmuştur ve Samet Cemşit'e 'baba' demektedir. Her şey böylesine yolunda giderken bir gün ansızın İlyas çıkagelir.
Saadet ve Kazım çifti birbirleriyle yaklaşık 10 yıldır evli bir çifttir. 6 çocuğu olan çift turşu suyu sebebiyle sürekli kavga etmektedir, bu durum zamanla çifti boşanmaya götürür. Birbirlerinden 12 yıl boyunca haber alamayan 6 kardeşten 3'ü babalarında, 3'ü ise annelerinde kalır. 12 yılın sonunda bir araya gelmeyi başaran 6 kardeş, en büyükleri olan Zeynep öncülüğünde anne ve babalarını yeniden birleştirme operasyonuna girişir ve hikaye başlar.
Sulukule'de bir türlü geçinemeyen, her günü kavgayla geçen iki aile. Bayram ve Güllüye birbirlerini çok severler. Hatta Bayram'ın kızkardeşi Sevim ve Güllüye'nin dayısı Bekir de sevgilidirler. Ama Güllüye'nin annesi Sabahat ve Bayram'ın babası Emin gençken birbirlerine âşıklardır fakat kıskançlık yüzünden birbirlerine küsmüşlerdir. Bu yüzden de iki çiftin evlenmesine izin vermezler. Hikaye de bu nokta da başlamış olur.