'Ben önemliyim' ifadesini kurarken bir kez daha düşünün! Zira özgüven ile narsizm birbirine karışıyor
HABER MASASI
Başarı ve mutluluğun kaynağı olarak gösterilen özgüven, çoğu zaman narsizm ile karıştırılıyor. Bu konuda bir türlü denge sağlanamıyor. Peki, denge nasıl sağlanmalı?
"Özgüveni yeniden kazanmak" ya da "özgüveni kaybetmek" gibi deyimleri ile sık sık karşı karşıya kalıyoruz. Kişisel gelişim yöntemlerinde özgüven kişinin başarısının ve mutluluğunun kaynağı olarak gösteriliyor. Uzmanlar, özgüvenin yanlış tanımlandığını ve şişirilmiş bir özgüvenin narsist kişilik bozukluğuna yol açabileceğini söylüyor.
Gelin öncelikle karıştırılan bu iki kavram arasındaki hassas dengeye bir göz atalım.
Özgüven kendi yeteneklerinin ve becerilerinin farkında olma durumu. Özgüven hayata olumlu bakma ve motivasyon sahibi olmanın olmazsa olmazı. Aslında bir bakıma farkındalık.
Narsizm ifadesi ise pek çoğumuzun bildiği gibi kendini aşırı sevme ile eş anlamlı kullanılan bir terim. Bu kendini aşırı sevme durumunu kendine aşırı güvenme ile karıştırmayın! Çünkü narsist bireyler ciddi bir üstünlük duysuna sahip. Kimileri zekasına, kimileri güzelliğine aşırı anlam yüklüyor. Kendilerinin çok önemli olduklarını düşünüp ve genelde yetenek ve başarılarını abartma eğilimindeler.
Narsistik kişilik bozukluğunun nedeni neler olabilir?
Uzmanlar, çocukluk döneminde kişi çevresine sevgiyle bağlanmazsa narsistik kişilik bozukluklarının ortaya çıkabileceğini söylüyor. Sürekli insanları suçlama, başkalarının kusurlarını görme gibi eğilimler baş gösteriyor.
Tedavi edilmezse problem büyüyor!
Özgüven doğru tanımlandığında kişinin başarısına da etkisi olumlu oluyor. Ancak bilinmelidir ki, özgüvenin aşırıya kaçması durumunda narsizmin ortaya çıkıyor. Aslında narsist kişilik bozukluğu toplumda sıkça rastlanan bir rahatsızlık. Ancak buna rağmen bunun bir rahatsızlık olduğu yeterince dikkate alınmıyor.
Narsist kişilik bozukluğunda birey kendini her şeyden önemli hissediyor, empati yeteneğini kaybediyor ve hayran kitlesi oluşturma isteği şeklinde kendini gösteriyor. Uzmanlar, narsizmin tedavi edilmediği takdirde farklı psikolojik rahatsızlıklara sebep olabileceğini ifade ediyor.
Peki, tüm bunlar için çözüm ne?
Bu dengeyi kurmadaki formül özgüvenle tevazuyu aynı ölçüde koruyabilmek.
Kaynak: kisiselbasari.com
Gelin öncelikle karıştırılan bu iki kavram arasındaki hassas dengeye bir göz atalım.
Özgüven kendi yeteneklerinin ve becerilerinin farkında olma durumu. Özgüven hayata olumlu bakma ve motivasyon sahibi olmanın olmazsa olmazı. Aslında bir bakıma farkındalık.
Narsizm ifadesi ise pek çoğumuzun bildiği gibi kendini aşırı sevme ile eş anlamlı kullanılan bir terim. Bu kendini aşırı sevme durumunu kendine aşırı güvenme ile karıştırmayın! Çünkü narsist bireyler ciddi bir üstünlük duysuna sahip. Kimileri zekasına, kimileri güzelliğine aşırı anlam yüklüyor. Kendilerinin çok önemli olduklarını düşünüp ve genelde yetenek ve başarılarını abartma eğilimindeler.
Narsistik kişilik bozukluğunun nedeni neler olabilir?
Uzmanlar, çocukluk döneminde kişi çevresine sevgiyle bağlanmazsa narsistik kişilik bozukluklarının ortaya çıkabileceğini söylüyor. Sürekli insanları suçlama, başkalarının kusurlarını görme gibi eğilimler baş gösteriyor.
Tedavi edilmezse problem büyüyor!
Özgüven doğru tanımlandığında kişinin başarısına da etkisi olumlu oluyor. Ancak bilinmelidir ki, özgüvenin aşırıya kaçması durumunda narsizmin ortaya çıkıyor. Aslında narsist kişilik bozukluğu toplumda sıkça rastlanan bir rahatsızlık. Ancak buna rağmen bunun bir rahatsızlık olduğu yeterince dikkate alınmıyor.
Narsist kişilik bozukluğunda birey kendini her şeyden önemli hissediyor, empati yeteneğini kaybediyor ve hayran kitlesi oluşturma isteği şeklinde kendini gösteriyor. Uzmanlar, narsizmin tedavi edilmediği takdirde farklı psikolojik rahatsızlıklara sebep olabileceğini ifade ediyor.
Peki, tüm bunlar için çözüm ne?
Bu dengeyi kurmadaki formül özgüvenle tevazuyu aynı ölçüde koruyabilmek.
Kaynak: kisiselbasari.com