Aşırı kontrolcüleri 'helikopter anne' olmaktan vazgeçirecek 9 öneri

MÜGE VARDAR
Abone Ol

Çocuklarınızın başında birer 'helikopter ebeveyn' olmaktan vazgeçmenin zamanı geldi. Aşırı kontrollü hallerinizden vazgeçin ve onları özgür bırakın!

“Helikopter” ebeveyn kavramı 1990'larda kullanılmaya başlanır. Günümüz ''helikopter anne'' dediğimiz, çocuğunun her yaptığını seyreden, her şeyine müdahale eden annelerle dolu. Çocuklar, çocukluğunu bir çocuk gibi, kendi yaşıtlarıyla kirlenerek, eğlenerek geçiremedikleri gibi; olgunlaştıklarında da annelerinin kontrolünden kurtulamıyorlar. Ailelerinin anlattığı eğlenceli çocukluk anılarını, sadece duymakla kalan ve aynı zamanda sorumluluğunu bilemeyip kendi ayakları üzerinde duramayan yeni nesiller yetişiyor artık. Yoksa siz de çocuklarınız üzerinde birer helikopter misiniz? Eğer böyleyse hemen şu an da aşırı kontrollü hallerinizden vazgeçin ve onları özgür bırakın.

9. Helikopter olmayın!
Küçük yaşta başlayıp hayatı boyunca çocuklarının üzerinden elini çekmeyen, yaşamın aklınıza gelebilecek her alanında onlara müdahale eden ailelerdir helikopter ebeveynler. Özellikle annelerin üstlendiği bu durum, çocukları sosyal hayatlarında oldukça olumsuz etkiler.
8. Çocuklarınızı özgür bırakın
Oyun yaşındaki çocukların sokakta oynamasına izin verdin; bırakın kirlensinler. Sizin kontrolünüz altında, güvenli olduğunu bildiğiniz yerlerde onlara özgürlük hakkı tanıyın. Özgür olmak, kendine güvenini attırıp daha güçlü olmasını sağlayacaktır.
7. Aşırı kontrol güvensizliğe neden olur

Sizin aşırı kontrollü davranışlarınız, onun gelecek hayatındaki başarısızlığına giden yolu belirleyecektir. Bırakın kendi sorunlarını kendi çözsün, kendi işlerini kendi halletsin ve sorumluluklarını bilsin.

6. Onları hayatınız merkezinden çekin

Tabii sizin için fazlasıyla değerliler; ancak onları hayatınızın merkezine koymayın. Sizin bir hayatınız var; sizin idealleriniz, sizin hayalleriniz ve sizin beklentileriniz. Bilmelisiniz ki, sizin gibi onun da hayalleri, arzuları ve beklentileri var. Kendi isteklerinizi onun üzerinden tatmin etmeye çalışmaktan vazgeçin.

5. Başarı da onun, başarısızlık da
Başarılı olduğu durumlarda bunu sahiplenip dillendirmekten vazgeçin; elbette tebrik edin. Ancak her şeyi abartmayın, büyük ödüller ve böbürlenmeler başarısızlığı getirir. Başarısız olduğunda da ceza vermenize gerek yok; bu onun hayatı. Ne ödüle ne cezaya ihtiyacı yok; sadece gerekli durumlarda gerektiği kadar yanında olmayı bilin. Başı her sıkıştığında, çareyi sizde aramasına izin vermeyin.
4. Ona görev verin
Daha küçük yaşta, ona küçük de olsa görevler vermeye başlayın; bu onun sorumluluk bilincinin gelişmesine yardımcı olacaktır. Üzerinden bir şeyler almaya, kıyamayıp her işini yapmaya kalkışmayın. İnanın ileride pişman olursunuz.
3. Ka-rış-ma-yın!
Zor olacak biliyoruz; ancak bu onun hayatı. Okuduğu liseye, seçtiği bölüme, kız arkadaşına, erkek arkadaşına, en yakın arkadaşına, kavga ettiği çocuğa, giydiği kıyafete ve yaptığı hiçbir şeye karışmayın. Ona hissettirmeden kontrol edin, arkadaşlarını ve diğer yaptığı her şeyi bilin; ancak karışmayın, müdahale etmeyin. En önemlisi ona güvenmeyi bilin.
2. Kuralları yıkın
Hayat yeterince zor ve kurallarla dolu. Onları yetiştirirken az da olsa bu kuralları yıkmaya çalışın. Demem o ki, çocuklarınızı büyütürken kuralcı olmayın. Onları özgür bırakın ki, hayatları boyunca hiçbir şeyden korkmadan yaşayabilsinler.
1. Sorun çıkarmak yerine, destek olun!

Yaramazlık yaptığında, düştüğünde, kalktığında, okul seçiminde, bölüm seçiminde, saç renginde, yeni küpesinde, yaşam tarzında, iş seçiminde ve hatta eş seçiminde her konuda destekçisi olun. Bu sizin göreviniz. Kolay gelsin.