AlpDağları’nın eteğinde bir şehir: Torino

RECEP TAYYİP ÇELİK
Abone Ol

Etrafı meşhur Alp Dağları’yla çevrilmiş bir başkent Torino. (Piyomonte bölgesinin başkenti) Şehrin her yerinde kendini hissettiren tarihi dokusuyla ve insanlarının olumlu farklı tavırlarıyla İtalya’daki en sevdiğim şehirlerin başında gelmeyi başaran Torino’yu hem gece hem de gündüz turladım ve Airbnb sistemi sayesinde şehirde güzel bir evde konaklama fırsatı buldum.

Son olarak da şehirden ayrılmadan hemen önce meşhur İtalyan pizzasını tattım. Peki, Torino’da nereleri mi gezdim?

Torino.

Porta Palazzo Market: Büyük bir meydanın tümünü kaplayan geleneksel İtalyan pazarında meyve sebzeden giysiye kadar hemen her şey satılıyor. Eğer bizim gibi araçla gezenlerdenseniz pazardan meyve – sebze alıp yolculuk esnasında açlığınızı yatıştırabilirsiniz.

Porta Palazzo Market.

Palazzo Reale: Torino Kraliyet Sarayı, 16. Yüzyılda inşa edilmiş ve günümüze kadar sapasağlam bir biçimde gelmiştir. Bugün hala gücün sembolü olarak Torino’nun tam merkezinde bulunan kare biçimindeki saray, geniş avlusuyla ve taht odasıyla turistleri büyülüyor. Sarayı gezmek için şehre gitmeden, internet sitesinden 14 Euro’ya bilet alabilirsiniz.

Palazzo Reale.

San Giovanni Battista Katedrali: Tıpkı Ayasofya gibi, kendinden önceki kiliselerin üzerine inşa edilen katedral, 1491'de yapılmış. Rönesans üslubuyla inşa edilen yapı, Kraliyet Sarayı'nın yanında bulunuyor. Torino'nun koruyucu azizi olarak bilinen Giovanni Battista'ya adanan katedralin girişi ücretsiz.

San Giovanni Battista Katedrali.

Roma Caddesi: İtalya’ya gelip de pazar mı gezeceğim diyorsanız sizin için de bir alternatif var Torino’da. Roma Caddesi (via Roma), lüks markalarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı. Ayrıca caddenin kıyafet mağazalarından bağımsız olarak farklı bir havası da var bence.

Roma Caddesi.

Ulusal Sinema Müzesi: Bulunduğu bina sinagog olması için inşa edilen Ulusal Sinema Müzesi (Museo Nazionale del Cinema) bünyesinde sinema tarihine ilişkin hemen her şeyi barındırıyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte yapısını güncelleyen müzenin belirlenen bölümünde kendinizi sinema sahnesindeymiş gibi görüyorsunuz. Müzeye giriş bedeli 11 Euro.

Ulusal Sinema Müzesi.

Palazzo Madama: Hanedanın sarayı, Ortaçağ’dan Rönesans’a kadar pek çok detayı barındırıyor. UNESCO tarafından koruma altına alınan sarayın iç kısmı 3 farklı bölümüyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Barok, Dekoratif ve Ortaçağ bölümlerinden oluşan sarayı gezmek için internet üzerinden 10 Euro’luk bileti satın almanız gerekiyor.

Palazzo Madama.

Mole Antonelliana: Yapılış amacına uygun olarak uzun süre Yahudi Sinagogu olarak, ibadet için kullanılan bina, günümüzde Ulusal Sinema Müzesi’ndeki eserlerin sergilendiği bina olarak karşımıza çıkıyor. Şehrin hemen her yerinden görünen uzun, sivri kulesiyle Torino’nun sembollerinden biri olmayı başaran bina, geceleri ışıklandırılarak görsel şölene imza atıyor. Sinema Müzesi’ni ziyaret etmek için 11 Euro, panoramik asansörle binanın tepesine çıkmak için ise 8 Euro ödemeniz gerekiyor. İkisini birlikte yapabileceğiniz biletin fiyatı ise 15 Euro.

Mole Antonelliana.

Mısır Müzesi: Evet, ilginç gelebilir ama Avrupa’nın çoğu şehrinde Eski Mısır’a ait kalıntılara rastlamanız içten bile değil. İtalyanlar tarihi eser çalma ya da eserlere güzellikle el koyma işini o kadar abartmış ki Avrupa’nın en büyük Mısır müzesine (Museo Egizio) ev sahipliği yapabilecek seviyeye gelmişler. Her neyse, Avrupa’da Mısır kültürünü tanımak isteyenler 24 Euro ödedikten sonra müzeyi gezmeye başlayabilir.

Mısır Müzesi.

Superga Katedrali: Şehrin tepesine inşa edilen katedrale, kendinizi zorlayarak bisikletle ya da elektrikli scooterla, ya da kolayca tramvayla çıkabilirsiniz. He, kendinize eziyet çektirmekte kararlıysanız yürüyerek de tırmanabilirsiniz. Tepeden hem şehri panoramik olarak seyredebilir hem de Superga Katedralini daha yakından görebilirsiniz. Kiliseye giriş ücretsiz.

Superga Katedrali.

Porta Palatina: 1. yüzyıldan kalma Roma kapısı, dünyanın en sağlam kalıntılarından biri olarak gösteriliyor. Çevresi halka açık bir park olarak düzenlenen Roma kapısını, saatlerce inceleyebilirsiniz.

Torino’da Nerede Ne Yenir?

Ristorante la Piola: İnternetten rezervasyon yaptırarak %20’lik bir indirim kazanabileceğiniz bu restoranda benim favorim midyeli makarna olmuştu. Helal gıda hassasiyeti olanlar için pizza çeşitlerinin de bulunduğu mekânda 10 Euro’ya karnınızı doyurabilirsiniz.

Ristorante la Piola.

Pasto: Makarnanın her çeşidini bir arada görebileceğiniz bu restoranda, el yapımı makarnalar çeşitli soslarla ve yeşilliklerle lezzetlendiriliyor. İtalyan makarnasını İtalyanlarla yemek için (bölge halkı bu mekânı tercih ediyor) Pasto’yu tercih edebilirsiniz.

Pasto.

Ca Dij Mat: Hamurla devam ediyoruz. Makarnaya doyanlar bizim Türk mantısına benzeyen bir hamur işini de deneyebilir. Peynirli seçenekleri de olan bu mantıdan sonra, aynı restoranda birbirinden enfes tatlılar da tadabilirsiniz.

Ca Dij Mat.

La Locanda del Sorriso: Yukarıda saydığım tüm yemeklere ilaveten birbirinden lezzetli tatlıları da bulabileceğiniz bu restoranda vegan ve glütensiz seçenekler de var.

La Locanda del Sorriso:

Ben, iki ay boyunca gezdiğim tüm Avrupa ülkelerindeki deneyimlerimi GZT’de sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Yayımlanan diğer tüm gezi yazılarıma GZT'den ulaşabilirsiniz.