Herkese merhaba, İstanbul gezimize tarihi yarımadayla devam ediyoruz. Şehrin en uğrak semti olan Fatih’i bir turistmişçesine gezdiğim günü sizin için özetledim. GZT Instagram hesabında her Cumartesi olduğu gibi anlık olarak paylaştığım Fatih turumuzun ilk durağıyla başlayalım o zaman... Bizans surları, Haliç ve Marmara 'nın çevrelediği bölge, Tarihi Yarımada Fatih'tir. Kuzeyinde Eyüp ilçesi, kuzeydoğusunda Haliç, güneyde Marmara Denizi, batıda Zeytinburnu ve kuzeybatıda Bayrampaşa ilçelerine komşu olan Fatih, üç yanı denizlerle çevrili bir yarımada görünümündedir. Binlerce yıllık tarihi içinde pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan bu coğrafya, bugün İstanbul'un en önemli tarihi , turistik ve ticari merkezidir. Gelin hep birlikte detaylı bir fatih gezisine çıkalım.
0. Fenari İsa Camii (restore ediliyor)
Bizans döneminde birbirine bitişik iki kilise olarak inşa edilen yapı, Osmanlı hâkimiyetinden sonra Fenari Alaaddin Ali Efendi tarafından camiye dönüştürülmüş ve bir minare eklenmiş. Tarihi camide şu an restorasyon çalışmaları devam ediyor.
0. Pertevniyal Valide Sultan Camii
Dönemin mimari trendine uygun olarak gotik üslubundan Hint mimarisini kadar Türk mimari üslubu da dahil olmak üzere çeşitli mimari üslupların karışımından meydana gelen camii özellikle akşamları, ışıklandırmalarla muazzam bir görünüme erişiyor.
0. Aksaray Yeraltı Çarşısı
1973’ten beri, özellikle uygun bütçeli takım elbiseler bulmak isteyenlerin tercih ettiği mağazaların bulunduğu mekân, aynı zamanda bir alt geçit işlevi de görüyor.
Çarşının alt geçit işlevini kullanarak Laleli’ye doğru ilerledik ve boylu boyunca uzanan Rusça tabelalı mağazalarla karşılaştık. Esnaf, müşterilerinin çoğunluğunu Rus turistler oluşturduğu için tabelalarında ve kampanya duyurularında Rusçaya yer verdiklerini söylüyor.
0. Laleli Camii
Bir külliye olarak inşa edilen camii, tüm ihtişamıyla günümüze kadar gelmiş. Caminin III. Mustafa tarafından "Laleli Baba" adına yaptırıldığına inanılır.
Beyazıt meydanına ilerliyoruz…
0. İstanbul Üniversitesi
İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in inşa ettirdiği kale, 1478 yılına kadar padişaha ev sahipliği yapmış. Bu sırada, 1454 yılından itibaren ‘medarisi semaniye’ olarak eğitime başlanan bina 1846’dan itibaren ‘darülfünun’ olarak günümüzde üniversite seviyesi denecek tarzda eğitim vermeye başlamış ve son olarak da günümüzdeki gibi İstanbul Üniversitesi adını almıştır.
0. Bayezid Camii (tadilatta)
İstanbul’da orijinalliğini koruyan en eski selatin camii olarak kabul edilen yapı, cami, medrese, hamam, kervansaray, tabhane ve sıbyan mektebinden meydana gelen bir külliye olarak inşa edilmiş. Camide tadilat çalışmaları devam ediyor.
Buz gibi bir su molası için sahaflara yöneldik…
0. Sahaflar Çarşısı
Girişinde hala akan bir çeşmesi olan sahaflar çarşısı, özellikle de üniversite öğrencilerinin en uğrak mekânlarından biri. İçerisinde onlarca kitapçı olan tarihi çarşıda aradığınız her kitabı bulabilmeniz mümkün.Ve dünyanın en eski alışveriş merkezindeyiz…
0. Kapalı Çarşı
Bünyesinden 4 binden fazla mağaza barındıran ve 97 kalem ürün bandına sahip olan tarihi çarşı, yılın her döneminde yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Çarşıda ayrıca bir polis karakolu ve sağlık ocağı da var.
0. Nuruosmaniye Camii
Yeni Camii külliyesine bağlı Mısır Çarşısı, Çinili Han, Çemberlitaş Hamamı, Çorlulu Ali Paşa Medresesi gibi İstanbul’un ikinci tepesinin tam merkezine yerleştirilen Nuruosmaniye Camii, barok mimari üslubuyla inşa edilen ilk Osmanlı camisi olarak günümüze gelmiştir. İçerisine çok sayıda öğüt verici ayetin işlendiği caminin kubbesinde “Allah göklerin ve yerin nurudur” yazılıdır. İsminin anlamıysa Osmanlı’nın nurudur.
Çemberlitaş’ı geçtikten sonra Basın Müzesi’ne vardık…
0. Basın Müzesi
Gazeteciler Cemiyeti’nin basın müzesi, ziyaretçilerini ücretsiz olarak ağırlıyor. Müzede Türkiye basın tarihine dair hemen her şey mevcut.
0. Ayasofya Müzesi
İstanbul’un fethinden sonra camiye, 1936 yılında ise müzeye çevrilen yapı, Bizans döneminde bir kilise işlevi görüyordu. Günümüzde özellikle de hafta sonu önünde uzun kuyrukların oluştuğu müzeye -eğer öğrenciyseniz- 30 TL karşılığında temin edebileceğiniz Müze Kart ile giriş yapabilirsiniz. Müze Kart ile bir yıl boyunca İstanbul’daki hemen her müzeyi de ziyaret edebilirsiniz. Ben Fatih gezimde Ayasofya’yı gezememiştim ancak özel bir tur aracılığıyla Ayasofya’yı gece gezdiğim görüntüleri kişisel Instagram hesabımda paylaşmıştım. Ayrıca, geçtiğimiz haftalarda da GZT Instagram hesabı için Ayasofya’ya özel bir gezi düzenledim.
0. Topkapı Sarayı
Fatih Sultan Mehmed’in yaptırdığı saray 18 yılda inşa edilmiş. Padişah 1478 yılından itibaren bu sarayda yaşamaya başlamış. Cumhuriyet’in ilanının ardından saray, müzeye dönüştürülmüştür. Müze Kart ile gezilebilecek büyük bir tarihi yapı. Bu arada, öğrenciler için 30 TL olan Müze Kart, yetişkinler için 70 TL. Müze Kartı olmayanlar ise sarayı 60 TL karşılığında gezebiliyor.
Topkapı Sarayı’nı teferruatlı olarak gezdikten sonra çıkışta bulunan III. Ahmed Çeşmesi’nde ikram edilen Osmanlı şerbetini içerek enerjimizi topluyor ve yolumuza devam ediyoruz…
0. Sultanahmet Meydanı’nda bir ‘Alman Çeşmesi’
Osmanlı’ya bir hediye olarak yaptırılan çeşme, zamanlı manevi bir yükle yüklenmiş; ‘bu çeşme aktığı sürece Türk – Alman dostluğu sürecek’ şeklindeki algı sayesinde bu çeşmenin suyu günümüze kadar hiç kesilmemiş.
0. Sultanahmet Medyanı ya da ‘At Meydanı’
Bugün üzerinde dikilitaşların bulunduğu meydan, Bizans döneminde hipodrom olarak kullanılırmış ve Osmanlı’da ismi at meydanı olarak geçermiş. Dikilitaşlar Bizans’ın son döneminde Mısır’dan getirilen dikilitaşların asıl ismi ‘Obelisk’tir. Meydanda bulunan Sultanahmed Camii tadilatta.
0.
Ve kapanış :) (kişi başı) sabah kahvaltımızı Aksaray’da 18 TL’ye, Öğle yemeğimizi Sultanahmet’te 55 TL’ye ve akşam yemeğimizi Sirkeci’de 48 TL’ye mal ettiğimiz Fatih turunun ilk bölümü bu şekildeydi.
Ben Cumartesi günleri İstanbul’un farklı yerlerini gezmeye devam edeceğim. Günlük gezilerimi GZT Instagram hikâye kısmından paylaşıyorum, beni hem GZT hem de kişisel Instagram hesabımdan takip edebilirsiniz.