Ahlak bozan akım: Şunu yap X TL kazan

HÜSNA KÖŞGER
Abone Ol

Sosyal medya insan hayatını etkilemeye devam ediyor. Son dönemin dikkat çeken olayıysa; belirli bir şeyi yapma karşılığında para kazanmak. Peki bu durum çocukları ve ergenlik dönemindeki gençleri ne derece etkiliyor?

YouTube, Instagram, Twitter ve Facebook... Sosyal medya, gündelik hayatı derinden etkileyen bir platform haline gelmiş durumda.

Artık ebeveynlerin bile önüne geçemediği bir hale dönüşen sosyal medya, özellikle ergenlik dönemindeki gençleri etkiliyor.

Peki halk bu konuda ne düşünüyor?

Son dönemin popüler akımı ‘Şunu yap X TL kazan’ı sokağa sorduk
Sosyal medya her gün yeni bir akıma bizlere sunuyor. Son dönemin popüler akımıysa 'Şunu Yap X TL Kazan.' Peki bu akım ve YouTube hakkında, çocuklar ve ebeveynler ne kadar bilinçli?


0. Sosyal medyada yeni bir akım

Neredeyse günün büyük bir bölümünde gençlerin takibinde bulunan YouTube, içerisinde yüzlerce YouTuber kanalını bulunduruyor. Bu kanalların sundukları şeylerse özellikle ergenlik çağındaki kitleyi psikolojik oranda etkiliyor. 

0. Para için her şeyi yapar mısın?

Eğlence adı altında sunulan bu akımlar, küçük yaştaki çocuklar üzerinden pr vb. şeyleri daha kısa yoldan yapmak amacını güdüyor. Sosyal medya ünlüsü dediğimiz bu kişilerin son sunduğu akımsa; 'Şunu yap X TL kazan!'

0. Akımdan örnek bir video
0. Konuyu, daha iyi kavrayabilmek ve psikolojik açıdan algılayabilmek için Uzman Psikolog Şeyla İbrahimoğlu Delen'e sorduk. Delen, GZT için bu konuya özel bir yazı kaleme aldı:

0. 'Maddi kazanç amacı güdüp izleyici kitlesi üzerindeki etkileri düşünmeyen youtuberlar'

İnternet sonsuz bir dünya ve küçük büyük artık hepimizin hayatının içinde. Bilgiye açılan birçok kapısı var ama bu kapılardan hangisine gireceğimiz kişiye özgü bir karar. Bu özgür kararı verebilmenin ön koşulu ise farkındalık. Çocuk ve gençler bu farkındalığa henüz ulaşmadıkları için internet kullanımında kontrolsüzlüğün birçok olumsuz sonucu olabiliyor; özellikle son dönemde sadece maddi kazanç amacı güdüp izleyici kitlesi üzerindeki etkilerini düşünmeden video içeriği üreten sosyal medya fenomenleri karşısında çoğu zaman doğru karar veremiyorlar.

0. 'Yaş ve içerik tezatlığı, yaşanan olumsuz olayların artışına sebep oluyor.'

Rakamlara bakıldığında 0-7 yaş videoları inanılmaz izlenme sayılarına ulaşmış durumda. Aslında yetişkinlere hitap eden videoların da izleyicilerinin önemli bir kısmı 7-18 yaş arası bireylerden oluşuyor. Çocuk ve gençler neredeyse tüm günlerini burada geçirebiliyorlar. Yaş ve içerik tezatlığı yaşanan olumsuz olayların da günden güne ne yazık ki artışına sebep oluyor.

0. 'Model alınan kişiler, ergen bireyin kendi başına çözümleyemediği sorulara cevaplar veriyor.'

Çocukluk ve erken yaşlara inen ergenlik dönemindeki bireyler bulundukları toplumda onaylanmak isterler. Bu onaylanma duygusu özellikle çok zaman harcadıkları Youtube, Instagram gibi sosyal paylaşım sitelerindeki fenomen kişileri taklit etme eğilimlerinin artmasına neden olabiliyor. Çocuklar ve özellikle gençler; aileleri ve arkadaşları tarafından kabul görme ihtiyacı ile başa çıkma yöntemi olarak kendisinin idealleştirdiği, çevresinin olumlu olarak kodladığı kişilikleri kendisine rol model alabiliyorlar. Arkadaşları tarafından popüler olarak algılanan sosyal medya fenomenlerinden izlediği-gördüğü hayatları beğeniyor, onlar gibi yaşamaya özeniyor sunduğu her durumu gerçekleştirme-deneme isteği duyuyor. İzlediği yanlış hayatlar veya gördüğü olumsuz durumlar ile kendini özdeşleştirmeye çalışıyor ve sonucunda çarpık kimlik edinimleri ortaya çıkabiliyor.  Sosyal medya içerikleri özellikle ergenlik döneminin temel gelişim özelliği olan kimlik oluşturma aşamasında yaşanan özdeşleştirme ile ilgili problemlerin kaynağını oluşturur hale gelmiş durumda.

0. 'Sosyal medya fenomenleri gibi davranmak büyük önem taşır.'

Toplum tarafından onaylanmak, arkadaşlarının hayranlıkla izlediği kişiler gibi beğenilmek, sosyal medya fenomenlerinin yaşadığı hayatları yaşamayı istemek; çocuk ve gençlerin büyük çoğunluğunun yaşadığı duygular. Ama asıl önlemi alınması gereken soru şu; bu uğurda daha ne kadar zarar görecekler?