"Acıların kenti" Xanthos ziyaretçilerini bekliyor

MÜGE VARDAR
Abone Ol

Antalya'nın Kaş ilçesinde "Acıların kenti" olarak bilinen, Dünya Miras Listesinde yer alan Xanthos Antik Kenti, hem hüzünlü tarihi, hem de zamana meydan okuyan kalıntılarıyla ziyaretçilerine başka bir dünyanın kapısını açıyor- Kazı başkan yardımcısı Dönmez:- " Perslerin saldırısı sırasında bütün erkekler savaşa gidiyor. Erkekler savaşta ölünce kadınlar ve çocukları kentin akropolüne doğru kaçıyor. Kentin teslim edileceğini anlayan kadınların ve çocukların kendilerini yaktıklarını ve akropolün güney kıyısında bulunan uçurumdan aşağıya attıklarını biliyoruz"- "Bazı kentlerde sadece tek bir medeniyetin unsurları görebiliyoruz ama burada Romalı bir agora, Arkaik ve Klasik Dönem'den dikme mezarları aynı anda görebiliyoruz. Bu da Xanthos'un çok farklı bir kent olduğunu gösteriyor. Burada yaptığımız çalışmalar sonucunda genel olarak Likya Dönemi hakkında önemli verilere ulaşabiliyorsunuz"

Antalya'nın Kaş ilçesinde "Acıların kenti" olarak bilinen Xanthos Antik Kenti, hem hüzünlü tarihi, hem de zamana meydan okuyan kalıntılarıyla ziyaretçilerine başka bir dünyanın kapılarını açıyor.

Kınık Mahallesi'ndeki antik kentte 1950'de başlatılan kazı çalışmaları Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümün kazı ekibince devam ettirildi.

Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji Anabilim Dalında öğretim görevlisi ve kazı başkan yardımcısı Aytaç Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentteki ilk buluntuların 2 bin 800 yıl önceye dayandığını ve kentin 1988'de UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alındığını söyledi.

Arkaik ve Klasik dönemlerde Xanthos'un önder ve güçlü bir kent olduğuna, özellikle 6. yüzyılın ikinci yarısından sonra kentin ilk defa işgale uğradığına dikkati çeken Dönmez, şu bilgileri verdi:

"Persler, 6. yüzyılın ikinci yarısında tüm Anadolu’yu ele geçirdikleri gibi Likya'da Xanthos'un da üzerine geliyor. Perslerin saldırısı sırasında bütün erkekler savaşa gidiyor. Erkekler savaşta ölünce kadınlar ve çocukları kentin akropolüne doğru kaçıyor. Kentin teslim edileceğini anlayan kadınlar ve çocukların kendilerini yaktıklarını ve akropolün güney kıyısında bulunan uçurumdan aşağıya atladıklarını biliyoruz."

Dönmez, savaştan sonra kente dönenlerin burayı yeniden inşa ettiğini anlattı.

Roma İmparatorluğu döneminde Xanthos Kenti'nin mimari ve şehir planlamasının bir Roma kenti haline getirilmesinin istendiğini, ancak Xanthosluların buna karşı çıktığını belirten Dönmez, şöyle devam etti:

"Bunun üzerine Brutus, ordularıyla kentin üzerine doğru bir akın yapıyor. Agoraya doğru gelen Romalılara yine bütün erkekler saldırıyor. Kadınlar ve çocuklar kendilerini sarpedon yolu olarak geçen kutsal bir mekanda yakıyor. Brutus kendini yakanları ve uçurumdan atanları gördüğünde üzülüyor ve askerlerinden her bir Likyalının ölmeden, diri ele geçirilmesini istiyor. Xanthos bu olayın ardından artık bir Roma kenti oluyor."

Savaşlar nedeniyle buraya "Acıların kenti" adı verildiğini ifade eden Dönmez, sürekli işgale uğramasından dolayı kentte Helenistik, Roma ve Bizans medeniyetlerine ait mimari yapıların bulunduğunu vurguladı.

Kentte yaşayanların kültürlerine ait mimari, dini ve kutsal olarak gördükleri unsurları hiçbir zaman yıkmadıklarını belirten Dönmez, "Arkaik Dönem'den ve Bizans Dönemi'nde gördüğümüz tüm kültürel unsurları Xanthos'da bir arada görmek mümkün. Bazı kentlerde sadece tek bir medeniyetin unsurları görebiliyoruz, ama burada Romalı bir agora, Arkaik ve Klasik Dönem'den dikme mezarları aynı anda görebiliyoruz. Bu da Xanthos'un çok farklı bir kent olduğunu gösteriyor. Burada yaptığımız çalışmalar sonucunda genel olarak Likya dönemi hakkında önemli verilere ulaşabiliyorsunuz." sözlerine yer verdi.