ABD'de ulusal acil durum ilanı tartışması sürüyor
Amerikan Kongresi’ndeki Demokrat Partililer’in Başkan Donald Trump’ın Amerika-Meksika sınırına duvar inşa etmek amacıyla bölgede ulusal acil durum ilan etmesi sonrasında başlattıkları hukuki mücadele devam ediyor. ‘Ulusal acil durum nedir?’,‘Demokrat Partililer sınırda neden acil durum olmadığı görüşünde?’ sorularını cevaplandırdık.
ABD Başkanı Donald Trump, ülkenin güney sınırında yaşanan ‘şiddet olaylarını’ gerekçe göstererek ülkede 'ulusal acil durum' ilan etmesinin ardından Demokrat Partililer ulusal acil durumun iptal edilmesi için harekete geçti.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Demokrat Partili üyelere, Teksas eyaletinden Demokrat Partili temsilci Joaquin Castro’nun Trump’ın acil durum ilanını geri çevirmek amacıyla hazırladığı tasarıyı desteklemeleri çağrısında bulundu.
Pelosi, Temsilciler Meclisi’nin tasarıyı hızla ele alacağını ve Mart ayı ortasında oylama yapılacağını söyledi.
Amerika’daki siyasi gündemi uzun süredir meşgul eden ulusal acil durum ilanıyla ilgili bilinmesi gerekenleri derledik.
Ulusal acil durum nedir?
Ulusal acil durum ilanı, başkanlara, Kongre’nin kısa süre içinde çözüme kavuşturamayacağı hayati önem taşıyan bir meseleye geçici olarak yanıt verme yetkisi tanır.
- Amerikan Anayasası, başkanların acil durum ilan etmesiyle ilgili belirli maddeler içermiyor. 1976 tarihli Ulusal Acil Durumlar Yasası ise başkanlara, acil durumun süresiz olarak devam etmesini engellemek için sınırlı olarak acil durum ilan etme yetkisi veriyor. Kongre, 1979 yılından bu yana bu yetkinin 58 kez kullanılmasına olanak tanıdı.
- Bunların 31’iyse halen yürürlükte. Geri kalanlar, Kongre’nin girişimleriyle sone erdirilmişti.
Daha önce sel ve kasırga gibi doğal afetler ve 11 Eylül 2001 terör saldırıları sonrasında da başkanlar, ulusal acil durum ilan etmişti.
Ulusal Acil Durum ilanında son söz neden Kongre’ye ait?
Amerikan Anayasası, bütçe hazırlama ve mali kaynakların nasıl harcanacağını belirleme yetkisini Kongre’ye veriyor.
ABD Başkanı Trump, Meksika sınırına duvar inşa edilmesi için Kongre’den yaklaşık 6 milyar dolarlık ödeneği onaylamasını talep etmişti. Kongre ise Trump’a sadece 1,37 milyar dolar verdi. Trump, bunun üzerine sınır duvarı inşasını Kongre onayına gerek kalmadan başlatmak için sınırda acil durum ilan etti.
Kongre ayrıca başkanların tek taraflı olarak iktidarı ele geçirmesini de engelliyor. Ulusal acil durum ilanlarının tanımı ya da belirli bir sınırlaması yok. Bu da başkanın ulusal acil durum ilan etme yetkisinin istismara açık olması anlamına geliyor. Geçmişte başkanların acil durum ilanlarıyla savaş açma kararı aldığı durumlar olmuştu.
Demokrat Partililer sınırda neden acil durum olmadığı görüşünde?
Trump, aylardır, “kaçak göçmenleri, uyuşturucu akışını ve insan ticaretini durdurmak” için 300 kilometre uzunluğunda ek duvar inşa edilmesi için ısrar ediyor.
Demokrat Partililer ise buna karşı çıkıyor. Bunun nedeni, federal bütçenin nasıl harcanacağına karar veren Kongre üyelerinin vardığı sınır güvenliği harcama anlaşmasını Trump’ın da imzalayarak yasalaştırması. Kongre’deki Demokratlar, sınırı geçen kaçak sayısının azaldığına işaret ediyor.
Demokratlar’ın bir başka gerekçesi ise Trump’ın başkanlığının ilk iki yılında Kongre’nin her iki kanadının da Cumhuriyetçi Parti kontrolünde olduğu dönemde sınır güvenliği konusunda harekete geçmediği ve Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Parti kontrolüne geçtiği şu dönemi beklediği.
- Başkan Trump’ın ise ilan ettiği acil durumun aslında çok da “acil” olmadığı şeklinde yaptığı açıklama da Trump’ın aslında kendi iddiasını çürütmesi anlamına geliyor.
Trump, Beyaz Saray’ın Gül Bahçesi’nde yaptığı açıklamada, “Acil durum ilan etmek zorunda değilim, sadece duvarın daha hızlı inşa edilmesini istiyorum,” ifadelerini kullanmıştı.
Trump’ın acil durum ilanı mahkemeler tarafından geri çevrilebilir mi?
California eyaleti baş savcısı Xavier Becerra’nın başını çektiği 16 eyalet, Trump’ın acil durum ilanının anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle dava açtı. Bu hamleyi beklediğini kaydeden Trump, davanın Anayasa Mahkemesi’ne kadar uzanabileceğini tahmin ediyor.
Anayasa Mahkemesi, 1952 yılında Kore Savaşı sırasında Amerikan çelik fabrikalarının kontrolünü ele geçirme girişiminde bulunan Başkan Harry Truman’ı üçe karşı altı oyla engellemişti. Ancak Truman, çelik fabrikalarının kontrolünü ele alma kararını acil duruma dayandırarak değil, anayasal başkanlık yetkilerine dayanarak almıştı.