ABD’de seçimler öncesi yeni tartışma: Doğum yoluyla vatandaşlık hakkı
ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Kasım’daki Kongre ara seçimleri öncesi, ülkesinde doğum yoluyla elde edilen vatandaşlığı başkanlık kararnamesi ile kaldırmaya hazırlanacağını açıklamasının yankıları sürüyor. Trump’ın bu kararına yakın çevresinden ve kendi partisi Cumhuriyetçilerden de karşı çıkanlar olduğu öğrenildi. Ülkede doğum yoluyla vatandaşlık alma imkanının düzensiz göçü özendirdiğini söyleyenler de bulunuyor. Trump’ın bu kararına destek verenler hamile kadınların sırf bebeklerini ABD topraklarında dünyaya getirebilmek için ülkeye kaçak yollarla girdiğini savunuyorlar.
ABD Başkanı Donald Trump, ABD topraklarında doğan her bebeğin otomatik olarak ABD vatandaşı olma hakkı kazanması uygulamasını çıkaracağı bir kararname ile bitireceğini söyledi.
Trump’ın bu açıklaması ara seçimlere günler kala Amerika’yı karıştırdı. Trump’ın bu açıklamasına destek verenlerin yanı sıra başkanın yakın çevresinden ve kendi partisinden doğum yoluyla vatandaşlık hakkının iptal edilmesine karşı çıkanlar da var.
Trump HBO kanalının Axios programına verdiği röportajda şunları söylemişti:
- "Dünyaya gelen bebek ortalama 85 yıl ABD vatandaşı olarak yaşıyor ve tüm imkanlardan faydalanma hakkına sahip oluyor. Buna artık bir dur denmeli. Bana hep bunun için anayasa değişikliği gerektiğini söylüyorlar. Ama bu doğru değil. Başkanlık kararnamesiyle bu mümkün"
Trump dün bir de tweet atarak “Sözde doğum yoluyla vatandaşlık, ülkemize milyarlarca dolara mâl oluyor, vatandaşlarımız için büyük haksızlık, öyle veya böyle sona erdirilecek” dedi ve bu adımın 14’üncü maddeyle uyumlu olduğunu savundu.
Doğum yoluyla vatandaşlık hangi ABD Anayasasında hangi maddeye dayanıyor?
ABD Anayasası'nın 14. Maddesi doğum yolu ile elde edilen vatandaşlık hakkını güvence altına alıyor. Söz konusu maddede şu ifadeler yer alıyor:
- “ABD'de doğmuş veya ABD uyruğuna geçmiş ve ABD yetkisine tabi olan herkes, ABD'nin ve ikamet etmekte oldukları eyaletin vatandaşıdır."
14. madde ne zaman yürürlüğe girdi?
ABD Anayasası'nın 14. Maddesi 1868'de ABD İç Savaşı'nın sona ermesinin ardından yürürlüğe girmişti.
Anayasa'nın 13. maddesi 1865'te köleliğe son vermiş, 14. madde ise eski kölelerin vatandaşlık durumunun çözümlenmesi için anayasaya eklenmişti.
- 14. madde yürürlüğe girmeden önce ABD'de görülen davalarda Afrika kökenli kişilerin ABD vatandaşı olamayacağı hükümleri veriliyordu; ancak 14. madde bu mahkeme kararlarını geçersiz kılmış ve ABD topraklarında doğan her bireyin ülkenin vatandaşı olma hakkına elde edebilmesini güvence altına almıştı.
14. maddede değişiklik nasıl yapılır?
14. maddeye bir ek yapılması ve yoruma açık noktaların netleştirilmesi için hem ABD Senatosu'nun hem de Temsilciler Meclisi'nin üçte ikisinin onayı gerekiyor.
Trump’ın aldığı karara karşı çıkanlar
ABD Başkanı Trump’ın danışmanlarından Kellyanne Conway’in eşi avukat George Conway, Amerikan Washington Post gazetesine Obama döneminin Başsavcı Yardımcısı Neat Katyal ile birlikte kaleme aldığı makalede doğum yoluyla elde edilen vatandaşlığı başkanlık kararnamesiyle iptal önerisinin Amerikan Anayasa’sına aykırı olduğunu yazdı.
Conway ve Katyal, doğum yoluyla vatandaşlık hakkının veren anayasanın 14. Maddesi’nin 1868’de köleler ve çocuklarının ABD vatandaşı olup olamayacağının tartışıldığı Dred Scott davasının ardından ortaya çıktığını hatırlattı. İki hukukçu Trump’ın olası adımının hüsranla sonuçlanacağına ilişkin öngörülerini şöyle dile getirdi:
- “Bazen anayasa gün kadar açıktır ve siyasetçilerin arzu ettikleri şeyleri yapmasını engeller. Başkan Trump’ın bahsettiği adım kesinlikle engelle karşılaşacaktır. Ve engelleyenler şüphesiz kazanacaktır.”
First Lady Melania Trump’ın Slovenyalı anne ve babasının ABD’deki vatandaşlık başvurularını yapan avukat Michael Wildes de Trump’ın önerisini değerlendirdi.
Wildes, bunu bir siyasi ‘ping pong’a benzetti ve “önümüzdeki birkaç güne yönelik bir latife” diyerek Trump’ın ara seçimler öncesinde gündemi tutmak için yaptığı bir hamle olduğunu ima etti.
Virginia Üniversitesi'nden Anayasa hukukçusu Saikrishna Prakash, "Çok sayıda insanı kızdıracak bir şey yapıyor. Ancak bu iş eninde sonunda mahkemelerde karara bağlanır" diyor ve ABD Başkanı'nın bu konuda kendi başına bir karar alıp uygulamaya geçirmesinin mümkün olmadığını ifade ediyor.
Prakash, federal yetkililerden vatandaşlık statüsü kavramını daha dar bir çerçeve içine yorumlarını isteyebileceğini söylüyor; ancak bu tutuma da hukuk yoluyla itiraz edileceğini ifade eden Prakash, sürecin Yüksek Mahkeme'ye kadar intikal edebileceğini öngörüyor.
ABD Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçilerin lideri konumunda bulunan Paul Ryan da Trump'ın bu konuda tek başına bir karar alamayacağını düşünüyor. Ryan, Kentucky radyosu WVLK'ye verdiği mülakatta "Doğum yoluyla vatandaşlık hakkını kararname ile kaldıramazsınız" dedi.
Trump’ın önerisine destek verenler
Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Fox News kanalına verdiği röportajda göçmenlik konusunda “yap-bozun birden fazla parçası” olduğunu söyledi. Başkanın “tam bir reform” görmek istediğini belirten Sanders, ‘‘Göç sistemimizde büyük boşluklar var. Ya bunları kapatacağız ya da görmezden gelerek yolumuza devam edeceğiz’’ dedi.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence de Politico gazetesine verdiği mülakatta şunları kaydetti:
- “14’üncü maddeye hepimiz saygı duyuyoruz. Ama Anayasa Mahkemesi bu maddede kullanılan dilin yani ‘yargı yetkisine tabi olan’ ifadesinin ülkede yasadışı olarak bulunanlar için geçerli olup olmadığı konusunda bugüne kadar bir karar vermiş değil”
Bazı muhafazakârlar, 14’üncü maddedeki “ABD’de doğan ve Amerika’nın yargı yetkisine tabi olan” ifadesinden yola çıkarak yasanın farklı şekilde yorumlanabileceğini, bu nedenle ülkede yasa dışı bulunan göçmenlerin çocuklarına otomatik olarak Amerikan vatandaşlığı verilmesi uygulamasına son verilmesinin anayasaya aykırı olmayacağını savunuyor.