24 ailenin 'evlat' nöbetinde 9'uncu gün
Terör örgütü PKK'ya karşı bölgesel bir uyanışı temsil eden anne nöbetleri katlanarak devam ediyor. Çocukları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerinin, başlattığı oturma eylemine katılan aile sayısı 24'ü buldu. Eylemlerin 9'uncu gününde HDP İl Binası önünde oğluna kavuşmayı bekleyen Mehmet Karaman, oğlunun 22 yıl önce 18 yaşında PKK terör örgütü tarafından kaçırıldığını belirterek, "Ya cenazesini istiyorum ya da haber almak istiyorum." dedi.
Çocukları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerinin, HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemine 3 aile daha katıldı.
Çocuklarının dağa kaçırılmasında HDP'yi sorumlu tutarak, 3 Eylül'de partinin il başkanlığı binası önüne gelen ailelerin başlattığı oturma eylemine katılım artarak devam ediyor.
22 yıl önce 18 yaşındaki oğlu Ercan Karaman'ın PKK terör örgütü tarafından kaçırıldığını belirten baba Mehmet Karaman, bu nedenle annelerin yaptığı oturma eylemine katıldığını söyledi.
Bugüne kadar çocuğundan haber almadığını ifade eden Karaman, "Ya cenazesini istiyorum ya da haber almak istiyorum. Oğlum dağa gitti, benim ciğerim yanmış. 22 yıl kolay değil." dedi.
- Ailelere katılan Fatma Akkuş da kızı Songül Akkuş'un 5 yıl önce kandırılarak dağa götürüldüğünü, sosyal medyada kızının terör örgütüne katıldığına ilişkin görüntüleri izlediğini anlattı.
Küçük yaşta kızının kandırıldığını vurgulayan Akkuş, "Partiye geldim, bana hiçbir bilgi vermediler. Hiç haber alamadım. Götürdüklerinde 15 yaşındaydı. Kızımı kandırıp götürdüler, 5 yıldır haber alamıyorum. Annelere destek olacağım." ifadelerini kullandı.
"Bu Müslüman işi mi?"
Erzurum'dan gelen Halime Şehitoğlu ve Macide Uslu da yeğenleri için oturma eylemine katıldı.
Macide Uslu, yeğeninden 5 yıldır haber alamadıklarını belirterek, "HDP'nin milletvekillerine seslenmek istiyorum, kendi çocukları Avrupa'da gezsin, bizim çocuklarımız da alıkonulsun. Bu Müslüman işi mi? Biz çocuklarımızı istiyoruz. Onlar isteseler, çocuklarımızı getirirler. Kürt Türk kardeşiz. Bizim ayrımız gayrımız yok." diye konuştu.
Halime Şehitoğlu ise "Çocuklarımızı istiyoruz. Herkes hayatını yaşarken biz çocuklarımızdan haber alamıyoruz. Bu topraklar herkese yeter, nedir bu zalimlik?" diyerek tepkisini dile getirdi.