22 yılda tamamlanan belgesel: "Nuh'un Gemisi"

CİHAN DAMLA
Abone Ol

Yönetmen Mehmet Cem Sertesen'in "Nuh'un Gemisi" isimli filmi, Türkiye prömiyerini "9. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri"nde yaptı.

Ulusal Profesyonel Kategoride yer alan filmiyle beğeni kazanan Sertesen, yaptığı açıklamada, mimarlık eğitimi aldığını, ancak görüntü yönetmeni olan babasından dolayı sinema sektörüne girdiğini belirterek, "Babamın asistanlığını yaptım. Sinema kökenliyim. Yaklaşık 30 senedir televizyonlarda kamera bölümlerinin şefliği, görüntü yönetmenliği, görsel yönetmenlik yapmaktayım. Kanalların her biriminde görev yaptım." dedi.

Sertesen, İlhan Durupınar'ın 1959'da Doğubayazıt'ta keşfettiği ve Nuh'un Gemisi olduğu iddia edilen oluşumu ele aldığı filmin 22 yıllık bir çalışmanın eseri olduğunu dile getirerek, "Önce o bölgede Nuh'un gemisini gördüm. Ondan sonra 'mutlaka bununla ilgili bir şey yapacağım' dedim. Bunu kimin keşfettiğini araştırdım ve sonra hikayesinin peşine düştüm. Yaklaşık 10 senemi aldı bu. Her gün onunla yatıp kalkmadım ama başladığım zamanlarda Google'a girip bir şey sorma imkanı yoktu. Sonunda Nuh'un gemisini bulan ve fotoğraflarını çekip dünyaya tanıtan kişileri buldum. Çok zor insanlardı. Biri emekli subaydı, diğeri ise Ara Güler'di. Bu iki önemli insandan hikayeyi aldım ve filmimde de bu hikayeyi aktardım." diye konuştu.

Yaptığı röportajlar sırasında Türk insanının pek bilmediği bir gerçek olan ve Walt Disney'in Durupınar'a yazdığı mektubunu öğrendiğini dile getiren Sertesen, şu bilgileri verdi:

"Film, 10 sene de o yüzden gecikti, ben nasıl değerlendireceğim bu altından da değerli madeni diye. 1960'ta Walt Disney'in, Türkiye'ye yatırım yapmak için kendini parçaladığını biliyor mu Türkiye? Bilmiyor. Walt Disney, o yıllarda Doğu Beyazıt'a oteller, yollar ve havaalanı yapmak için hükümetle temasa geçmek istedi. (Nuh'un gemisini) Keşfeden harita mühendisi İlhan Durupınar'ın aracı olmasını istiyordu. Fakat İlhan Durupınar bir askerdi ve böyle bir şeye giremezdi. Türkiye de çok sıkıntılı günler yaşıyor, ilk ihtilalle tanışıyordu. Belki bu olaydan ve mektuptan birkaç ay sonra bir başbakan ve iki bakan asılacaktı. Türkiye'nin içi yangın yeriydi ve bununla uğraşacak kimse yoktu. Walt Disney'in hayalleri de bitti."

0.