Dünya piyasaları 2016'da zorlu bir yıl geçirdi. Seçimler, ayrılıklar ve savaşın olduğu bir yıl sonrası kısaca neler olmuş birlikte bakalım
2016 yılında dünya genelinde öne çıkan diğer olaylar ABD, Çin ve İngiltere'de yaşandı. ABD seçimleri, FED'in faiz kararları, İngiltere'nin Brexit'ı ve Çin'in parasını değersizleştirmesi dünya piyasasına yön gösteren gelişmeler olarak öne çıktı. Ayrıca Suriye'de yaşanmakta olan savaş Ortadoğu bölgesi için kalkınmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Çin'in para birimini değersizleştirerek ülke büyümesini düşürmeyi göze alması ve hisse senedi piyasalarını karıştırması büyük tepkilere yol açtı. Çin'in bu durumu piyasalar için kaygı verici nitelikte yer aldı.
Brent petrolün fiyatı ilk çeyrekte 27 dolar olarak endişe verici rakamlara ulaştıktan sonra, yükselerek şuan 54 dolar sevilerinde izlenmesi petrol ihraç eden ülkeler için rahat bir nefes oldu.
İlk çeyrekte ABD; FED Başkanı Yellen Kongrede yaptığı sunumda faiz artışının belirsizliğini vurguladı. Bunu, finansal koşulların büyümeyi az desteklediğine ve para politikasının hiçbir şekilde güvenli olmadığına işaret ederek belirtmiş oldu. Böylece ilk çeyrekte FED faiz oranlarında değişikliğe gitmedi ve 2016 yılı için 4 faiz artırım beklentisini 2'ye düşürdü.
AVRUPA; Avrupa tarafında yılın en önemli gelişmeleri Brexit'e ilişkin referandum önerileri, sığınmacı krizi, terörle mücadele gibi konular oldu. Avrupa ülkeleri nezdinde Birleşik Krallığın AB'de kalması için anlaşmaya varılsa da Birleşik Krallık Adalet Bakanı'ndan AB'nin üyelik koşullarıyla ilgili varacağı anlaşmanın yasal açıdan bağlayıcı olmadığını söylemesi Brexit'ın yaklaşmakta olduğunun sinyallerini verdi.
İkinci çeyrekte ABD; FED, iktisadi faaliyetin yavaşladığına işaret etti. Faiz oranları bir kez daha değişmedi. FED ayrıca politika faizini, iş gücü piyasasındaki yavaşlamadan dolayı sabit tuttu.
AVRUPA; Yılın en önemli olaylarından biri olan Birleşik Krallık'ta yapılan referandumdan İngiltere'nin AB'den %52 oyla ayrılması yönünde karar çıktı. Bu sonuçlar AB'nin temellerinin çatlamasına ve tüm dünyada ciddi bir finansal kayba neden oldu. İngiliz Sterlininin düşüsü yüzde 10'lara dayanırken, dünya genelinde sadece 1 günde 2 trilyon dolar buharlaştı.
3. çeyrekte ABD; ABD seçimleri yaklaşırken FED Başkanı Yellen, yaptığı sunumda, bankanın faiz artışı için belirli bir takvimi bulunmadığını fakat ekonominin yıl sonunda faiz artışına gidilmesine hazır göründüğünü söyledi.
AVRUPA; Brexit sonrası Avrupa'daki şok devam ederken, İngiltere Merkez Bankasından beklenen teşvik hamlesini banka politika faizini 7 yıl aradan sonra ilk kez düşürerek yüzde 0,25'e yapmış oldu. Ayrıca David Cameron'ın istifasının ardından İngiltere başbakanlığına Theresa May geldi.
Ve günümüz ABD;
ABD Başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump kazandı. Bu gelişme sonrası ekonomiye yönelik vaatler yükseldi ve büyüme beklentisi arttı, dolara olan talep arttı ve dolar bütün para birimleri karşısında değer kazandı. Ayrıca FED faizde 25 baz puan artışa gitti. 2017 yılı içinde 3 faiz arttırım öngörüsü içinde olduğunu açıkladı.
AVRUPA;
İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit sürecini başlatacak Lizbon Anlaşmasının 50. maddesinin 2017 mart ayı sonuna kadar devreye sokulacağını açıkladı. Bunun ardından İngiltere Yüksek Mahkemesi sürece ilişkin atılacak adımların milletvekillerinin oyuna sunulması gerektiğine hükmüne karar verdi. İtalya Başbakanı Matteo Renzi, senatonun yasama yetkisini azaltmayı öngören anayasa referandumunda Hayır oylarının önde görünmesi sonrasında istifa etti.