Türkiye’den Nijer çıkarması
Uranyum zengini Nijer, aynı zamanda geniş petrol ve maden kömürü rezervlerine sahip. Bu imkânlar, Türkiye’nin desteği ile Nijer’i bölgenin en önemli ekonomik gücüne dönüştürebilir. Ayrıca Nijer, güneş enerjisi gibi üniteleri de geliştirebilir. Bugün bile başkent Niamey ve birkaç şehir dışında elektriğe ulaşımın kolay olduğu söylenemez. Türkiye ile güçlü bir işbirliği, Nijer’i sadece elektrik üreten değil ihraç eden bir ülke haline de getirebilir.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün, Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan’dan oluşan Türk heyeti, Nijer’e 17 Temmuz da bir günlük çalışma ziyaretinde bulundu.
Ziyaretin Türkiye-Nijer ilişkileri bakımından diplomasiden savunmaya, madencilikten istihbarata yeni bir dönemi başlattığı söylenebilir. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın sahra altı Afrika’sına yaptığı en önemli ziyaret olup Nijer’de darbe sonrası kurulan yönetimin Türkiye ile yakın bir ilişkiyi tercih etmesi bakımdan da mânîdar. Nijer hükümeti bir süredir hem Fransa hem de ABD ile askeri işbirliklerini sona erdirerek, Fransa’yı istenmeyen ülke ilan etmişti.
Türkiye, ABD ve Fransa’nın bıraktığı boşluğu dolduracak ülke olarak gözüküyor. Türkiye ile Nijer arasındaki tarihi geçmiş her iki ülke arasındaki ilişkinin derinliğini göstermesi bakımından da önem ifade ediyor.
Batı karşıtı yeni bir pakt
Batı Afrika Ekonomik Topluluğu ECOWAS’tan ayrılan Nijer, komşu ülkeler Mali ve Burkina Faso ile birlikte yeni bir “Sahel Ülkeleri Birliği” oluşturdu. Fransa ve ABD’nin etkisindeki ECOWAS örgütünün zayıflayacağı, Sahel Ülkeleri Birliği’nin genişleyeceği görülüyor. Türkiye’nin başta Nijer, Burkina Faso ve Mali gibi devletlerle iş birliğini geliştirecek olması, bölgenin Rusya, Fransa gibi aktörlerin etkisini de azaltacağı anlamına geliyor.
Türkiye yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele deneyimine sahip bir ülke. Sahel ülkelerinin en önemli sorunlarından biri terörle mücadele fakat bu yönetimlerin teröre karşı mücadelesi istihbarat ve ekipman yetersizliği nedeniyle başarısız olarak görünüyor. Türkiye 40 yıllık terörle mücadele deneyimini başta Nijer olmak üzere bölge devletleri ile paylaşabilir.
Türkiye’nin son yıllarda savunma ekipmanlarındaki başarısı dünya tarafından takdirle karşılanıyor. Türkiye bu ülkelere terörle mücadele edebilecek teknik teçhizat desteği de sağlayabilir.
Kazan-kazandır politikası
2005 yılı ile başlayan Türkiye’nin Afrika açılım politikası ‘kazan kazan’a dayanmaktaydı. Aslında ‘kazan- kazandır’ demek daha doğru görünüyor. Uranyum üretiminde Nijer dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Fransa yıllarca Nijer’in uranyumunu elde etmekle kalmadı aynı zamanda Nijer halkını fakirleştirdi.
Uranyum zengini Nijer, aynı zamanda geniş petrol ve maden kömürü rezervlerine sahip. Bu imkânlar, Türkiye’nin desteği ile Nijer’i bölgenin en önemli ekonomik gücüne dönüştürebilir. Ayrıca Nijer, güneş enerjisi gibi üniteleri de geliştirebilir. Bugün bile başkent Niamey ve birkaç şehir dışında elektriğe ulaşımın kolay olduğu söylenemez. Türkiye ile güçlü bir işbirliği, Nijer’i sadece elektrik üreten değil ihraç eden bir ülke haline de getirebilir.
Nijer ile Türkiye arasındaki ortak bir geçmiş, toplumlar arasındaki ilişkileri de güçlendirebilecek bir özelliğe sahip. Nijer’in kaynakları var, Türkiye’nin ise tecrübesi ve birikimi. Eğer iki ülke güçlü bir işbirliği içerisine girerse bu yeni bir “model ortaklık” olur; Somali ve Libya gibi…
- Etiyopya’da toprak kayması sonucu ölenlerin sayısı 500’ü bulabilir.
- Temmuz ayının üçüncü haftası pazar ve pazartesi günlerinde Etiyopya’nın güneybatı eyaletlerinde meydana gelen toprak kayması sonucu en az 300 kişi öldü. BM yetkilileri ölenlerin 500’e ulaşabileceğini söylüyor. Dağlık Gofa bölgesinde meydana gelen toprak kaymalarına, Haziran ayı ile başlayan yağmur mevsiminde gerçekleşen şiddetli yağışların neden olduğu bildiriliyor. Fakat ölenlerin çoğunluğunu, yerel halkın dışında bölgeye yardım ve kurtarma amaçlı giden resmî ve sivil yetkililer oluşturuyor. Etiyopya hükümeti, Nisan ve Mayıs aylarında da bölgede şiddetli yağışlar ve toprak kaymaları olduğu halde gerekli tedbirleri almadığı için eleştiriliyor.
- Etiyopya’da son beş yıl içinde bine yakın kişi sel ve toprak kayması gibi felaketlerden dolayı öldü. Hükümet 2018’den beri selden etkilenen bölgelere ağaç dikme kampanyası başlatmasına rağmen iç savaş, tarım alanlarının daralması gibi sebeplerden dolayı yeterli miktarda ağaç dikimi yapılamadı. Etiyopya halkı kuraklık, sel felaketleri ve diğer iklim felaketlerine karşı savunmasız kaldı.
Z Kuşağı Kenya’dan sonra Uganda’da sokağa çıktı
Kenya’da haftalardır süren, hükümetin çıkarmaya çalıştığı yeni vergi yasası ve yolsuzluklara karşı genç kuşağın başlattığı protestolar komşu ülke Uganda’ya da sıçradı. Gösteriye katılanların çoğunluğunu Z kuşağı olarak bilinen 2000 sonrası doğumlular oluşturuyor.
Kampala hükümeti gösterilere karşı sert müdahalede bulunarak yüzden fazla protestocuyu gözaltına aldı. Göstericiler taşıdıkları pankartlarda 30 yıldan fazla ülkeyi yöneten Museveni rejimini yolsuzluk yapmakla suçlayarak yönetimi bırakmasını istiyor.
Kenya’da Z kuşağının başlattığı bu gösteriler başlangıçta vergi artışlarına karşı iken daha sonra Başkan Roto’ya karşı siyasi bir eyleme dönüşmüştü. Kenya, Z kuşağının Afrika’da başlattığı ilk protestolara sahne olurken, gençler arasındaki organizasyon bozuklukları da dikkat çekmişti. Artık Uganda gibi diğer ülkelere de yayılma potansiyeli olmasına rağmen bu protestolar bir yönetim değişikliği sağlamaktan uzak görünüyor.
- HİV aşıları bulaşmayı önlemiyor
- Uganda, Güney Afrika ve Tanzanyalı bilim adamlarından oluşan bir heyet, her üç ülkede yaptığı testler sonucunda HİV aşısının hastalığın bulaşmasını engellemediğini açıkladı.
- 25. Uluslararası AİDS Konferansı’nda bir araya gelen Afrikalı bilim insanları, bir süredir kullanılan PrEPVacc aşısının HİV virüsünün bulaşmasını engellemede yetersiz olduğunu açıkladı. 532 katılımcı grupta yapılan testlerde üç doz HİV aşısı aldıkları halde 11 katılımcının HİV kaptığını açıkladı.
- Bir süredir Afrika ülkelerinde HİV aşılarını geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılmasına rağmen hâlâ bulaşmayı engelleyen bir aşı bulunamadı. ABD ve Avrupa ülkelerinde HİV bulaşımı kontrol altına alınırken, Afrika’da birçok HİV hastasının AİDS’e yakalanması önlenemiyor.
Geleceğin ‘Muhammed Ali’si’ yolda
Katıldığı 3 uluslararası müsabakayı da kazanan Nijeryalı Adam Olaore, Afrika şampiyonu olarak ismini yazdırdı. İngiltere’de yaşayan Olaore, İngiltere adına maça çıkmayı reddederek Nijerya için maçlara çıkacağını ve hedefinin dünya ağır sıklet şampiyonluğu olduğunu açıkladı.
Afrika adına ringlere çıkmak, sadece Afrikalı boksörlerin değil Afrikalı atletlerin de tercih ettikleri bir usûl oldu. Başarılı Afrikalı sporculara Batı ülkelerinden büyük miktarda paralar teklif edilmesine rağmen, Afrikalı sporcular artık kendi devletleri adına yarışmalara katılmayı tercih ediyor.