‘Türk dünyası, tek yürek, tek vücut’
Semerkand zirvesinde teklif olarak masaya getirilen ve Ankara zirvesinde imzalarla kuvvetlenen konuların gündeme getirilmesi, TDT’nin geleceği açısından sevindiricidir. Köklü jeopolitik dönüşümlerin yaşandığı dönemde Türk Cumhuriyetleri arasında entegrasyonun ivme kazanması, ülkemiz ve bölgemiz açısından şüphesiz çok mühim bir kazanımdır.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem sadece Türkiye içinde değil, Türkiye dışındaki bazı organizasyonları da etkiledi. Normalde Ekim ayında Kazakistan’ın Türkistan şehrinde yapılması planlanan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Zirvesi, Azerbaycan’ın inisiyatifiyle "Âfet-Acil Durum Yönetimi ve İnsânî Yardım" temasıyla 16 Mart günü Ankara'da olağanüstü formatta toplandı. Tüm üye ve gözlemci ülkelerin en yüksek seviyede temsil edildiği zirve, deprem acısı yaşayan Türkiye ile birlik ve kardeşlik mesajı verme açısından oldukça önemliydi.
Türk dünyası bir daha kenetlendi
Bu sebepten de Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem sırasında Türk Cumhuriyetleri tarafından gösterilen yardım ve dayanışmadan dolayı “Türk Dünyası, tek yürek, tek vücut oldu” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın “Türk Dünyası” ifadesi aslında yardım ve dayanışmanın sadece devletler tarafından değil, büyük ölçüde halklar tarafından da gösterildiğinin açık bir ifadesiydi. Depremin ilk saatlerinden itibaren Türk devletleri arama kurtarma ekiplerini ve acil yardım ekipmanlarını olabildiğince hızlı bir şekilde felaketin gerçekleştiği bölgelere gönderdiler.
Yüzlerce arama kurtarma ekibi enkaz altından yüzlerce insanı sağ çıkarmayı başardı. Bununla birlikte Türk dünyasının neredeyse tüm şehirlerinde Türkiye’ye yardım için insanlar yardım organizasyonları düzenleyip, Türklerin bir ve beraber olduklarını bir daha göstermiş oldular.
KKTC ile Macaristan aynı masada
Ankara’daki bu zirve işte böyle bir dayanışma ve birlik ruhunun gölgesi altında gerçekleşti. Zirve’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) en yüksek seviyede temsil olunması ve fotoğraf karesinde AB üyesi Macaristan’la birlikte yer alması, Türk dünyası açısından da oldukça önemli bir adımdı. Bir türlü TDT’ye tam üye olmak istemeyen Türkmenistan’ın ülkenin kontrolünü elinde bulunduran Gurbanguli Berdimuhammedov tarafından zirveye katılması ve liderlerle verdiği samimi görüntüler ileride Türkmenistan’ın “tarafsızlık” tutumunun değişeceğinin de bir işareti gibiydi.
Acil durum ve insanî yardım için tek merkez
Zirve sonrasında imzalanan Ankara bildirisinde de TDT’ye üye ve gözlemci ülkelerin, Türkiye’nin deprem acısını paylaştıkları vurgulanarak bu alanda gösterilen çaba ve gayretlerin daha da artırılması gerektiği belirtildi. Kahramanmaraş depremi sebebiyle TDT ülkelerinin "Âfet-Acil Durum Yönetimi ve İnsânî Yardım" temasıyla buluşması, üye ülkelerin bundan sonraki işbirliği alanlarından birinin afet yönetimi olacağını gösteriyor. Bu sebeple de önümüzdeki aylarda taraflar arasında "Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizmasının Kurulmasına İlişkin Anlaşma"nın da imzalanması öngörülüyor.
Ankara bildirisinde ayrıca "Türk Dünyası 2040 Vizyonu" doğrultusunda, TDT bölgesinde ve dünya genelinde doğal afetlerin önlenmesi, bunlara müdahale edilmesi ve üstesinden gelinmesi için ikili ve çok taraflı iş birliği ve koordinasyonun gerekliliğine işaret edildi.
Bildiride, TDT üye ve gözlemci devletler, AB Komisyonu ve İsveç Konsey Başkanlığı tarafından 20 Mart 2023 tarihinde Brüksel'de ortaklaşa düzenlenecek Uluslararası Bağışçılar Konferansı'na üyelerini katılmaya teşvik ettiklerini belirttiler. Zira Türkiye ve Suriye'de depremden etkilenenler için düzenlenen Uluslararası Bağışçılar Konferansı'na da Türk devletleri aktif katılım gösterdiler.
Azerbaycan’dan 100 milyon dolarlık konut
Uluslararası Bağışçılar Konferansı'nda konuşan Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, depremin hemen ardından Türkiye'ye arama kurtarma, sağlık personeli ve gönüllülerden oluşan 940 kişilik ekip gönderdiklerini belirterek, Türkiye'ye 5 bin 300 ton insânî yardım ulaştırdıklarını ve ilgili kuruluşların hesabına 45 milyon dolar yatırdıklarını kaydetti.
Azerbaycan'ın bundan sonra da kardeş Türkiye'nin yanında olacağını, deprem sonrasındaki yeniden imar çalışmalarına maddi ve teknik desteğini sürdüreceğini belirten Bayramov, Azerbaycan’ın bölgede 100 milyon dolar tutarında konut, kamu binası ve eğitim kurumu inşa edeceği bilgisini paylaştı. Azerbaycan’dan Türkiye’ye devlet eliyle gelen aynî ve nakdî yardımların dışında sivil halkın, yardım organizasyonlarının yaptığı yardımlar da oldukça büyük miktarlarda.
Azerbaycan’da 100 yıl sonra tekrar aynı amaçla kurulan “Qardaş Kömeyi” platformu ve Türk işadamları tarafından kurulan “Türkiye Yüzyılı Birlik ve Dayanışma Platformu”nun aracılığıyla yüzlerce tırlık insânî yardım malzemesi depremin ilk günlerinden itibaren bölgeye ulaştırıldı ve bugün hâlâ yardım tırları ve konteynerler gönderilmeye devam ediyor.
Özbekistan’dan alternatif yardım önerileri
Özbekistan Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Ankara’daki TDT zirvesinde Şevket Mirziyoyev’in deprem konusuyla ilgili teklifleri ve Özbekistan’ın farklı yardım çıkışları da damgasını vurdu.
Özbekistan lideri, depremde vefat edenlerin hatırasına özel bir saygının sembolü olarak 6 Şubat'ın Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde ‘Kurbanları Anma ve Dayanışma Günü’ olarak ilân edilmesini teklif etti. Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, afet bölgelerinden gelen yaşlıların Özbekistan’da rehabilitasyon ve sağlık hizmetleri almaları için gerekli şartların yaratılacağını belirterek, İmam Buhârî, İmam Tirmîzî, İmam Mâturûdî, İmam Bahauddin Nakşibendî gibi büyük âlimlerin türbelerini ziyaret etmeleri konusunda gerekli tüm kolaylıkların sağlanacağını ifade etti.
Özbekistan Cumhurbaşkanı, ayrıca depremden en çok etkilenen şehirlerden olan Hataylı gençleri bu yaz Özbekistan'a davet ederek, onlar için tarihi Semerkant, Buhara ve Hive şehirlerine geziler düzenleyeceklerini müjdesini verdi. Şevket Mirziyoyev, TDT bünyesinde Tabiî Âfet İzleme ve Analiz Merkezi oluşturulması ve Taşkent'e yerleştirilmesi için teşkilat üyelerine çağrıda bulundu.
Kazakistan’dan acil durumlar için ortak güç teklifi
Son yıllarda Türkiye ile daha da yakınlaşan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Comert Tokayev’in zirvedeki konuşması da Türk dünyasının birlik ve beraberliği açısından oldukça önemliydi. Acil durumlara hızlı cevap verilmesinin büyük ehemmiyet taşıdığını bildiren Tokayev, zirvenin konusunun her zamankinden daha alâkalı olduğunu ifade etti. Bu konuda TDT ülkelerinin işbirliğinin güçlendirilmesinin ehemmiyetini vurgulayan Tokayev, üye devletlerin acil durum organlarının ortak bir güç oluşturulmasını teklif etti. Bunun için bir platform olarak Almatı Acil Durumlar ve Âfet Riskini Azaltma Merkezi'ni teklif eden Kazakistan lideri, 2016’da benzer bir yapılanmanın Kazakistan ve Kırgızistan acil durum organlarının girişimiyle oluşturulduğunu belirtti.
‘TDT Kazakistan’ın dış politika önceliğidir’
“Teşkilatımız uluslararası arenada hak ettiği yeri almıştır” diyen Tokayev, üye ülkeler arasında siyâsî, iktisâdî ve kültürel işbirliğinin yeni bir düzeye taşınmasının elzemliğini vurguladı. Tokayev’in zirvedeki konuşmasının en dikkat çekici vurgusu “TDT’nin konumunun güçlendirilmesi mevzusunun Kazakistan dış politikasının önceliği” olduğunu ifade etmesiydi.
Kazakistan ve Türkiye Cumhurbaşkanlarının ikili görüşmelerinde de iki ülke arasında her gün daha da büyüyen ekonomik ve askerî ilişkilerden bahsedildi. Tokayev, Türkiye ile Kazakistan arasındaki ticaret hacminin 2022’de yüzde 33 artarak 6,3 milyar dolara ulaştığını belirterek, Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından biri olduğunu söyledi. Bunun sistemli bir çalışmanın sonucu olduğunu ifade eden Kazakistan lideri “Türk yatırımcıların Kazakistan'daki projelerini desteklemeye devam edeceklerini bir kez daha teyit etti.
İki ülke liderinin kapalı gerçekleştirilen toplantısında, Orta Koridor olarak bilinen Trans-Hazar Uluslararası Ulaşım Güzergâhının; Kazakistan, Türkiye ve genel olarak Türk dünyasının ulaşım ve lojistik entegrasyonu için büyük ehemmiyet taşıdığı ifade edildi. Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın deprem sonrası kendisini ilk arayan liderlerden olduğunu belirterek “gerçekten kardeşçe bir tavır hissettik” dedi.
Sorunlara karşı ortak tavır
Zirve sonunda liderler, Türk Yatırım Fonu'nu kurma anlaşmasını imzaladılar ve Ekim 2023'te Kazakistan'da yapılacak zirveye kadar sivil koruma mekanizmasının kurulması konusunda mutabık kaldılar. Bu zirve bir kez daha üye ülkelerin birçok bölgesel ve küresel sorun ve gelişmeye karşı ortak hareket ettiklerini ve hemfikir olduklarını gösterdi. Nitekim üye ülkeler, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Tahran Büyükelçiliğine yapılan saldırıyı da Avrupa ülkelerinde Kur'an-ı Kerim'e yönelik hakaretleri de kınadı.
Semerkand zirvesinde teklif olarak masaya getirilen ve Ankara zirvesinde imzalarla kuvvetlenen konuların gündeme getirilmesi, TDT’nin geleceği açısından sevindiricidir. Köklü jeopolitik dönüşümlerin yaşandığı dönemde Türk Cumhuriyetleri arasında entegrasyonun ivme kazanması, ülkemiz ve bölgemiz açısından şüphesiz çok önemli bir kazanımdır. Geriye sadece alınan kararların gerçeğe dönüştürülmesi kalıyor.