Tabipler Birliği bir halk sağlığı sorunudur
Türk Tabipleri Birliği 14 Eylül - 18 Eylül’ü #YönetemiyorsunuzTükeniyoruz Haftası ilan ederek, yurt genelinde çeşitli kalkışmalara imza attı. Kovid19 salgınından dolayı artan vak’a sayısına dikkat çekmek ve ölen meslektaşlarını anmak için bir hafta boyunca sosyal medya kampanyaları, ‘siyah kurdele’ kalkışması, hastane, eczane gibi binaların dış cephelerine afişler giydirme, 15 Eylül günü ise bütün illerde yürüyüş organize ettiler. Amaçları tüm dünyanın alkışladığı Türkiye’nin koronayla mücadelesini takdir etmek yerine eleştirmekti.
Tüm dünya koronavirüs salgınıyla boğuşurken, Türk Tabipler Birliği her gün kışkırtıcı açıklamalar yaparak salgına çâre bulmak yerine muhalefet partisi gibi çalışıyor. Son olarak geçen hafta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve ekibini hedef gösterip, ‘yönetemiyorsunuz’ eylemi başlattılar. Suriye’de ve yurt içinde yürütülen birçok terör operasyonuna karşı çıkarak teröristlerin yanında duran, operasyonlara ‘savaş’ diyen Tabipler Birliği, bilinen herhangi bilimsel ya da tıbbî bir çalışmayla gündeme gelmiş değil.
Türk Tabipleri Birliği 14 Eylül - 18 Eylül’ü #YönetemiyorsunuzTükeniyoruz Haftası ilan ederek, yurt genelinde çeşitli kalkışmalara imza attı. Kovid19 salgınından dolayı artan vak’a sayısına dikkat çekmek ve ölen meslektaşlarını anmak için bir hafta boyunca sosyal medya kampanyaları, ‘siyah kurdele’ kalkışması, hastane, eczane gibi binaların dış cephelerine afişler giydirme, 15 Eylül günü ise bütün illerde yürüyüş organize ettiler. Amaçları tüm dünyanın alkışladığı Türkiye’nin koronayla mücadelesini takdir etmek yerine eleştirmekti.
Kaos peşindeler
Tabipler Birliğine üye olanların yüzde 7’si ile seçilen TBB yönetiminin hükümete yönelik eleştirileri ilk değil. Salgının başından beri verilerin gerçekle uyuşmadığını söylerken, bilgilerinin kaynağını açıklamak yerine, kargaşa meydana getirmekle meşguller. Gerçek Hayat’ın birçok kez gündeme getirdiği meslek odaları dosyalarında bahsi geçtiği gibi, Tabipler Birliği de zorunlu olarak üye olanların -ki çoğu zorunlu üye- kapısından bile geçmek istemediği bir birlik. Marjinal sol örgütlerin güdümünde çalışan Tabipler Birliği, salgınla mücadelede Sağlık Bakanlığının yanında durmak ve yol göstermek yerine, asılsız bilgilerle insanların içine şüphe tohumları ekmeye devam ediyor.
Tabipler Birliğine en güzel cevabı MHP lideri Devlet Bahçeli verdi. ‘Hemen ve derhal’ kapatılmaları gerektiğini söyleyen Bahçeli, Tabipler Birliği’nin birlikten ziyade illete dönüştüğünü ifade etti. Bahçeli, “Türk Tabipleri Birliği korona kadar tehlikelidir, tehdit saçmaktadır. Üstelik hükümete yönelik ‘Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz’ eylemi haince bir tertiptir” ifadelerini kullandı ve şu çağrıda bulundu:
“Türk Tabipleri Birliği, bugünkü hassas dönemde, insan ve toplum sağlığı hakkında asılsız şâibe ve şüpheleri körüklemektedir. Bu nedenle sadece adında Türk bulunan Tabipler Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adlî işlem yapılmalıdır. Virüsle mücadeleye hesapsız ve art niyetsiz devam eden vatansever bilim insanlarımızdan oluşacak bir müteşebbis heyet kurulmalı, rezâletin, hıyanetin ve Türkiye husumetinin kara sayfası kapatılmalıdır. Artık Türk Tabipleri Birliğine sabır ve tahammül gösterilmesi imkânsızdır.”
Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu'ndan destek
Bahçeli'nin kapatılması için çağrı yaptığı Türk Tabipler Birliği'ne, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan ise destek geldi. Tabipler Birliğini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, "Kovid-19'la mücadele edenler, hayatını bu işe vakfedenler terörist oluyor değil mi? Hayatımda duyduğum en saçma söz" ifadelerini kullandı.
Tabipler Birliği’ne bir destek de Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’ndan geldi. Devlet Bahçeli’nin sözlerine tepki gösteren Davutoğlu, "Ne yapmak istiyorsunuz? Tabipler Birliğini de mi bölelim. Baroları böldünüz de ne oldu? 50 bin avukatın olduğu İstanbul’da hepsi topu topu birkaç bin imza bile toplayacak takatiniz yok. Bu işte yıkımınızın resmidir" dedi.
Paracıklar, paracıklar
Muhalefetin destek verdiği, özünde sağlık çalışanlarının hak ve menfaatlerinin korunması için kurulan birlik, tıpkı Barolar gibi HDP ve marjinal sol örgütlerin koltuk değneği. Birbirlerini koruyup kollamaları da bu yüzden. Açıklamalarıyla terör örgütlerine destek olan TTB’nin, eli kanlı PYD/YGP'nin eş başkanına demokrasi ödülü verecek kadar hadsizleştiği de bilinen bir gerçek.
Her sene idat adı altında doktorlardan milyonlarca para toplayan TTB’nin 100 bin civarında üyesi var. Zira kanunlara göre özel hastanelerde çalışan bütün doktorların odaya kaydolması şart. TTB'ye üyelik idatı, kamu kurumlarında görev yapanlar için 300, özel kurumlarda çalışanlar için 478 lira. Başka birçok işlem için toplanan paralarla birlikte Tabipler Birliği’nin kasasına her yıl en az 50 milyon liraya yakın para giriyor.
Tabipler birliği çalışıyor.
Gelelim TTB’nin icraatlarına… Tabipler Birliği genellikle sağlıkla ilgisi olmayan konularda sesini duyurmakla meşhur. Bunların başında TSK’nın yaptığı harekâtlara karşı durması geliyor.
- * Sınır ötesinden şehid haberleri gelirken, “Savaş, halk sağlığı sorunudur” açıklamasını yapan TTB, Türk askerinin yanında durmak yerine, teröristlerin yanında durarak terör koridorunu engelleme harekâtına ‘savaş’ ifadesini kullanmıştı.
- * Aynı Tabipler birliği terör örgütü PYD/YPG'nin sözde üst düzey yöneticileri arasındaki Asya Abdullah'a 2015 yılında "Barış, Dostluk ve Demokrasi" ödülü vermişti.
- * Sağlıkla hiçbir alakası olmadığı halde terör örgütü PKK'ya yardım yaptıkları gerekçesiyle görevden alınan HDP'li belediye başkanlarına da arka çıktı.
- * Casusluk suçlamasıyla yargılanan ve bu yüzden firar eden Can Dündar'a destek ziyaretinde bulunan yine hekimlerden oluşan adında Türk yazan Tabipler Birliği.
- * Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde PKK tarafından öldürülen Dr. Abdullah Biroğul cinayetinin sorumlusunun ‘herkes’ olduğunu ifade eden TTB, PKK’dan tek kelime bile bahsetmeyerek rengini belli edeli çok olmadı.
- * Barolar Birliğinin "Savunma Yürüyor!" nümayişine destek vermesi, her iki kurumun da aynı marjinal örgütler tarafından ele geçirildiğinin bir işareti.
Son olarak Türk Tabipler Birliği’nin koronavirüs 6. Ay Değerlendirmesi 'Salgın Yönetilemiyor, Fırtına Kapıda' başlığıyla açıklandı. Raporda, “Bizi bir tsunami bekliyor. Önümüzdeki kış, bahar ve yaz aylarını aşısız geçireceğimizi bilmek zorundayız” görüşü dile getirilirken, ismini de ‘Kusursuz Fırtına’ koydular. Bu fırtınada devlet-millet el ele mücadele verirken, Tabipler Birliği kendilerini bu kadar ilgilendiren bir konuda bakalım hangi uçlarda savrulacak? Her şey bir yana, koronavirüs bir salgınsa, Tabipler Birliği bir halk sağlığı sorunudur. Salgın geçer ama halkın sağlığı bozulunca faturası çok ağır ödenir.