SUUD TİYATROSUNDA BİRİNCİ PERDE: Azmettiriciler serbest,tetikçilere idam
Suud mahkemesi Cemal Kaşıkçı davasında yargılanan 11 câniden 5 kişinin idamına, cinayetin üstünü örtmekle suçlanan 3 kişinin ise toplam 24 yıl hapsine hükmetti. Prens Selman’a yakın ve cinayetin gerçek fâillerine hiçbir ceza verilmedi aksine güya akladı. Biz de Türk Arap Medya Derneği’nin kapısını çalıp, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili değerlendirmelerini aldık. Dernek Başkanı ve Cemal Kaşıkçı’nın yakın arkadaşı Turan Kışlakçı ve yardımcısı Fatih Öke’nin diyaloğunu yorumsuz olarak kaydettik.
Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda Ekim 2018’de vahşice öldürülen Cemal Kaşıkçı’nın katilleri Suud mahkemesi tarafından aklandı. Tüm dünyanın gözü önünde tiyatro oynayan dünyanın en ‘bağımsız mahkemesi’nde, cinayetin arkasında olmakla suçlanan Prens Selman’a yakın ve cinayetin gerçek fâillerine hiçbir ceza verilmedi. Davada yargılanan 11 câniden 5 kişinin idamına, cinayetin üstünü örtmekle suçlanan 3 kişinin ise toplam 24 yıl hapsine hükmetti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın adamları (sanki diğerleri değil gibi) olan üst düzey isimlerden Kraliyet danışmanı Suud El-Kahtani, eski istihbarat başkan yardımcısı Ahmed Asiri ve Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed El-Uteybi’ye herhangi bir suçlama yöneltilmeyerek aklandı. Aklanan Kahtani ve Uteybi, Kaşıkçı cinayetindeki sorumlulukları nedeniyle ABD’nin yaptırım listesine aldığı 17 Suudi Arabistan vatandaşı arasında yer alıyordu.
Ahmet Asiri, Kaşıkçı cinayetinin ardından görevden alınmıştı.
Kaşıkçı için infaz timine “Bana onun kafasını getirin” dediği iddia edilen Kahtani hakkında uluslararası basında İstanbul’a gönderilen suikast timini denetlediği ve aynı zamanda ekibin İstanbul’daki lideriyle doğrudan iletişim halinde olduğu şeklinde çok sayıda haber yer almıştı. Kahtani, cinayet skandalının patlak vermesi üzerine görevden alınmış ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da Kahtani hakkında “Tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’’ suçundan yakalama kararı çıkarmıştı.
KARAR ADALETSİZ VE GEÇERSİZ
Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz, Suudi mahkemesinin aldığı kararı ‘adaletsiz ve geçersiz’ olarak niteledi ve verilen idam kararlarıyla Riyad’ın gerçeği örtbas etmek istediğini söyledi. Cengiz yayımladığı açıklamada, Kaşıkçı’yı öldürenlerin neden bunu yaptığının ortaya çıkmadığını çünkü duruşmaların kapalı kapılar ardında yapıldığını ifade etti.
Suud mahkemesinin verdiği karar tüm dünyada yankı uyandırmaya devam ediyor. Avrupa Birliği, adı cinayete karışan herkesin adli kovuşturmaya tabi tutulmasının sağlanmasını talep ederek, bunun şeffaf bir süreç içinde ve tüm mahkeme sürecine sadık kalınarak yapılması gerektiğini vurguladı. Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard ise söz konusu mahkemeyi ve alınan kararı ‘maskaralık’ olarak nitelendirdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de davanın bağımsız ve tarafsız bir biçimde soruşturulmasını talep etti.
ADLİ İŞBİRLİĞİ YAPALIM
Türkiye henüz iddianamesini yayınlamasa bile, mahkemenin idam kararlarına sessiz kalmadı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin Suudi mahkemesince alınan karar hakkındaki soruya verdiği yazılı cevapta, “Karar, gerek ülkemizin gerek uluslararası toplumun bu cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmasına ve adaletin tecellisine yönelik beklentilerini karşılamaktan uzak. Ülkemiz topraklarında işlenen bu cinayetin aydınlatılması ve tüm sorumluları ile azmettiricilerinin belirlenerek cezalandırılması sadece hukukî değil, aynı zamanda vicdanî bir sorumluluk ve yükümlülüktür. Bu vesileyle, Suudi makamlarından adlî işbirliği beklentimizi yineliyoruz” dedi.
Kaşıkçı cinayetini ilk günden beri yakından takip eden Türk Arap Medya Derneği, “Suudi Mahkemelerinden çıkan 5 kişi için idam, 3 kişi için hapis kararları olay hakkındaki gerçekleri arayışımızı sona erdirmeyecektir” açıklamasını yapmıştı. Biz de Türk Arap Medya Derneğinin kapısını çalıp, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili değerlendirmelerini aldık. Dernek Başkanı ve Cemal Kaşıkçı’nın yakın arkadaşı Turan Kışlakçı ve yardımcısı Fatih Öke’nin diyaloğunu yorumsuz olarak kaydettik. Kışlakçı, Suud mahkemesinin dünyanın gözü önünde bir tiyatro sahnelediğini vurgularken, Öke ise Suudi Arabistan şimdi de Türkiye üzerinde şüphe geliştirmeyi ve algı yönetmeyi deneyeceğini ifade etti.
Dillerde tek bir soru kaldı: Cemal Kaşıkçı neden öldürüldü? Cesedi nerede?
AZMETTİRİCİLER SERBEST KALDI
Turan Kışlakçı: Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili beş kişiye idam cezası verildi, fakat bu beş kişinin ismi açıklanmadı. BM raporunda ve bizim istihbaratın ve polisin hazırladığı isim listesinde Suudi Arabistan’dan gelen 15 kişi ve delilleri yok edenleri de ilave ettiğimizde ciddi bir isim listesi var, fakat sadece beş kişiye idam cezası, üç kişiye de 24 yıl hapis cezası veriliyor. Suud medyasında çıkan haberlere göre ceza alan kişilerin Cemal’le bir problemleri yok.
Suudi mahkemesinin bugüne kadar bu olayla ilgili aldığı kararlara bakıldığında, resmen dünyanın gözü önünde tiyatro oynuyorlar.
Mesela Kraliyet danışmanı Suud El-Kahtani, eski istihbarat başkan yardımcısı Ahmed Asiri ve Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed El-Uteybi’ye herhangi bir suçlama yöneltilmedi. Fakat bundan birkaç ay önce, Suud mahkemesi, Ahmet Asiri’nin ve Suud el Kahtani’nin bunda parmağı olduğu, derhal görevlerini bırakıp, zorla mahkemeye getirilmesi kararı almıştı. Önceki kararlara bakıldığında, azmettiriciler serbest bırakıldı, tetikçilerden bazıları cezalandırıldı gibi bir şey çıktı ortaya.
CEMAL’İN CESEDİ NEREDE
Bu davada Suudi Arabistan mahkemesi hiçbir norma uymadı. Uluslararası kamuoyuna yansıyan bir dava, açıktan yürütülmüyor. Kimin ne yaptığı belli değil. Ortada açıklamalar yok, dışarıya yansıtılan bir senaryo dönüyor. Böyle bir davanın uluslararası normlar çerçevesinde açıktan yürütülmesi gerekiyordu. Onu da geçtik. Suudi Arabistan kimi idam eder, etmez bu bizi ilgilendirmiyor. Türk Arap Medya Derneği olarak başından beri bir şey istedik: Arkadaşımız Cemal’i niçin öldürdüler ve cesedi nerede? Cesedin külleri bile kalmış olsa, en azından bir mezarı olsun istiyoruz. Veya yerli işbirlikçilere verilmişse, yerli işbirlikçiler kim? Bu sorulara bugüne kadar cevap verilmedi.
İdam cezası alan beş kişinin Cemal’le bir problemleri yoksa Cemal’i niye öldürdüler?
Bu kişileri Suud devletine ait özel bir uçakla kim gönderdi? Zaten hepsi Muhammed bin Selman’ın yakın adamları. Bunlar hep birlikte geliyor, bir organize olduğu belli, fakat bu organizede sadece beş kişi ceza alıyor, diğerleri serbest bırakılıyor. Suud medyası her ne kadar “Bizim için Cemal Kaşıkçı dosyası kapanmıştır” dese bile, Birleşmiş Milletlerin raporuna ve İnterpol’un arama listesine baktığımızda bu işin burada bitmeyeceği ve devam edeceği anlaşılıyor. Kapandıysa sorular niye muallakta kaldı?
ADLİ TIPÇININ ORADA NE İŞİ VAR?
Fatih Öke: Biz daha büyükelçiliğin önünde beklerken içeri girip delilleri yok eden 40’a yakın bir ekip vardı. Hepsi Suudi devletinin çalışanı, bu insanların hiçbirinin mi dahli yok bu işte sadece beş kişiye idam verdiniz, üç kişiye de 24 yıl hapis cezası. Bu kadar mı? Türkiye’nin iddianamesi yakında çıkacak. Bakalım ne diyecek? Bu işin nasıl yapılması gerektiğini bütün dünya görecek. Ama bu şekilde yapılmaz. Beş kişiye idam cezası vererek, “Aslında öldürmek niyetinde değillerdi de, bir kaza sonucu öldürdüler, bunlar da cesedi parçaladıkları için idam cezası veriyoruz” gibi bir duruma bağlamak istiyorlar. Öncesinde niye çantalar, kesici aletler getiriyorsun? Adli tıpçı Salih el Tubaygi niye orada?
Turan Kışlakçı: Daha birçok soru sorulabilir. Burada Türkiye devletini ilgilendiren konu ise, “yerli işbirlikçiler var” diyerek devleti itham etmeleri. Sor o zaman o 5 kişiye yerli işbirlikçiler kim diye? Onun da cezasını Türkiye versin. Türkiye başından beri Türkiye yargısıyla Suud yargısının beraber araştırma yapmasını talep etti. Dışişlerinin dünkü açıklamasında da o vardı. Bunu bir türlü kabul etmiyorlar. Kardeşim, bu Türkiye’yi de ilgilendiren bir şey, sen hala Türkiye’yi itham altında bırakıyorsun. Dün bir televizyon programında Suud’u savunan bir gazeteci Türkiye ile ilgili kafasında şüpheler olduğunu söylüyordu. “Cemal niye Türkiye’deydi? Nişanlısı Hatice kim?” gibi sorular sordu. Adamlar hala şüpheleri Türkiye’nin üzerine atmaya yönelik çaba sarf ediyor. “Sen gazeteci misin” dedim ona, “Adamı kesmişler, 5 kişiye de bu olayla ilgili idam cezası vermişler, hala Türkiye’yi suçlamaya çalışıyorsun?”
Fatih Öke: Ucuz işler bunlar. Adamlar suç üstü olmuş, hala ‘başka bir şey var orada’ diyorlar.
GERÇEĞİ GECİKTİRMEZ
Turan Kışlakçı: Uluslararası kamuoyuna mal olan bir olay olduğu için bu soruşturmanın bu kadar kolay kapanacağını düşünmüyorum. Bu olay devam edecek. Türkiye yargısının bu konuda açıklamalarını bekleyeceğiz. Birleşmiş Milletler Raportörü Agnes Callamard BM kapsamında bunun gibi cinayetlerin soruşturulmasını mümkün kılacak kalıcı bir mekanizma oluşturulmasını talep etti. Azmettiriciler sembolik bir ceza alsa bile, böyle bir şey gerekiyor. Avrupa’nın bir kanadı bu sürecin böyle gitmesini istiyor.