Siber vatanı hep beraber koruyacağız

SAİD ERCAN
Abone Ol

3-4 yaşındaki çocuğumuzu tek başına sokağa bırakıp “dünyanın istediğin yerine git” der miyiz? Demeyiz elbette. Benzer şekilde internette gezinirken de çocuğumuzun elinden tutmalı, attığı adımlara dikkat etmeli, girip çıktığı siteleri kontrol etmeliyiz. Tespit ettiğimiz zararlı içerikleri Youtube’a bildirebiliriz.

Ailelerin belli bir yaşa kadar çocuklarını sosyal ağlardan uzak tutmaları gerekmektedir.

Youtube, yakın zamanda kanallara yüklenen videoların çocuklara yönelik olup olmadığını tespit etmek amacıyla yeni bir politika geliştirdi. Video yüklerken çocuklara yönelik bir içerik olup olmadığının bildirilmesi için buton koydu. Youtube'un politikası incelendiğinde bu politikaların, çocukları korumaya yönelik olduğu görülüyor. Cinsî, ruhî ve psikolojik istismar, müstehcen içerik, alkol ve sigara kullanımı gibi zararlı maddeleri özendiren muhtevalara set çekip siber zorbalığın engellenmesi amaçlanıyor.

Tüm bunlara rağmen Youtube’da, pedagojik olarak uygun olmayan, yapay zekâ sistemi manipüle edilerek yüklenmiş yüzlerce, binlerce video bulunuyor. Burada Youtube kadar şahısların da şuurlu olması, kurumların da ilgilileri tespit edip hızlı refleks göstererek müdahalede bulunması gerektiğini düşünüyorum. Bu yazımızda hem zararlı içeriklere örnekler verecek hem de ailelerin ve kurumların alması gereken tedbirler konusunda tavsiyeler sunacağız.

Video Oyun Tuzağı

“Bebek nasıl yapılır lolitanın aşkı” isimli videoda iki karakter bir süre konuştuktan sonra konuyu cinsel ilişkiye getiriyorlar. Konuşmalarda cinsellikten oldukça bahsediliyor.

Lolita isimli karakter çocuk yapmayı bildiğini ve Quzu isimli karaktere öğretebileceğini söyleyip videonun sonuna doğru başka yere götürüyor.

Son zamanlarda çocuklar arasında popüler olmaya başlayan video oyunlarının izlenmesi Youtuberların dikkatini çekmiş olacak ki, bu tarz içeriklerin sayısı bir hayli fazlalaştı. Youtube’dan para kazanmak için içerik üretmek önemli, özgün içerik üretmek daha önemli. Ama iyi derecede kurgu, montaj ve video içerik üretmesini bilmeyenler için en kolay yöntem, oynadığı oyunu kaydedip, Youtube’a yüklemek.

Son dönemlerin en popüler oyun videolarından bir tanesi Gacha Life. Telefona indirilebilen bu mobil uygulamayla kullanıcıların karakterler oluşturmalarına ve çeşitli ortamlarda onlarla etkileşimde bulunmalarına olanak sağlıyor. Hatta bu uygulama kullanılarak mini video içerikler bile üretilebiliyor. Yazıyla konuşturma da yapılan oyunun kötü tarafı, içeriğinin üreticinin insafına kalmış olması. Oyun videosu üretenlerin çoğunun pedagojik-akademik bilgi ve donanıma sahip olmadığı düşünülürse zararlı içerik üretilme ihtimalinin ne denli arttığını görebiliriz.

İçerik üretip Youtube’dan birkaç dolar fazla kazanmak için yapılan videolar, özellikle fazla tık almak için genel ahlaka aykırı, insanların ilgisini olumlu-olumsuz çekecek içeriklerle inşa ediliyor. Genelde cinsellik, şiddet, siber zorbalık, pedofili barındıran bu videolar; meraklısının tıklayıp izlemesi nedeniyle yükleyene yüksek Adsense geliri kazandırıyor. Bu nedenle bu videolar, gizli isimlerle, kimin ve nereden kontrol ettiği bilinmeyen kanallar üzerinden yayınlanıyor. Bu tarz olumsuz içerik barındıran birkaç oyuna örnek verelim:

  • - Bir videoda Nora isimli karakter, dizleri üzerine çökmüş Betty isimli karakteri “Eğer biraz daha sevgilime laf söyleyecek olursan elin yüzün kan olacak” diyerek tehdit ediyor.
  • - #Benimsin isimli video bölümler şeklinde yapılmış olacak ki 3. bölüm diye isimlendirilmiş. Videoda Rio isimli erkek karakter, kızlara tecavüz ediyor.
  • - Başki bir videoda Erhan isimli karakter, Joy isimli karaktere helada tecavüz ediyor. Videonun buna ilişkin devam eden kısımları da mevcut. Dikkat ederseniz yükleyici video ismine +15 olduğunun açıklamasını da hiç utanmadan yazmış.
  • - “Bebek nasıl yapılır lolitanın aşkı” isimli videoda iki karakter bir süre konuştuktan sonra konuyu cinsel ilişkiye getiriyorlar. Konuşmalarda cinsellikten oldukça bahsediliyor.
  • - Lolita isimli karakter çocuk yapmayı bildiğini ve Quzu isimli karaktere öğretebileceğini söyleyip videonun sonuna doğru başka yere götürüyor. Orada ise 3-4 erkek ortaya çıkıyor ve Quzu isimli karakteri dövme tehdidinde bulunuyorlar. Video içerisinde hem cinsel istismar hem de saldırganlık ve tehdit bulunuyor.
  • - Diğer bir videoda ise erkeklerle aynı evde kalan bir kızın güncesi hikâye edilmiş ve sonuç yine yatakta biten ilişkiler bütünüyle dolu. Video yükleyicisi videonun başlığında videonun +15 olduğunu belirtmiş…

Görüldüğü üzere Youtube çok da masum bir video paylaşım ağı değil. Her ne kadar politikalar geliştirse ve ihlalleri kontrol eden yapay zekâ sistemleri kurmuş olsa da insanın şeytanlığını yenemiyor. Ses dalgaları ve görüntüleri analiz edebilen yapay zekâ, çocuk oyunu şeklinde grafikleştirilmiş, yazıyla konuşturulan karakterlerin olumsuz içerikler barındırıp barındırmadığını tespit edemiyor. Burada tespit ebeveynlere ve devlet kurumlarına düşüyor.

Çocukları Nasıl Koruyalım?

Öncelikle sosyal ağlara üye olma yaşı her platform için değişiklik gösterse de genel üyelik yaşı +13’tür.

Gerçekte ise Youtube kullanma yaşı 2’ye kadar düşmüş durumda. Ebeveynlerinin profilleriyle video sitesine giriş yapan çocuklar, her içeriği izleyebiliyorlar. Ailelerin yapması gereken belli bir yaşa kadar çocuğu sosyal ağlardan uzak tutmaktır. Özellikle ev hanımları, ev işlerinden vakit bulup çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenmek ya da “uslu dursun” diyerek çocuklarını, ellerine telefon verip bir köşeye oturtuyor. Fakat o küçük kutu, içerisinde dev bir dünya barındırıyor ve küçücük çocukları o dünyaya yapayalnız atıyoruz.

Yasal Yaptırımlar Başladı

Avrupa'da emniyet mensupları geçen birkaç aylık dönemde çocuk istismarına yönelik cinsel içerikli görsellerin sirkülasyonunda büyük bir artış olduğunu saptadı.

3-4 yaşındaki çocuğumuzu tek başına sokağa bırakıp “dünyanın istediğin yerine git” der miyiz? Demeyiz elbette. Benzer şekilde internette gezinirken de çocuğumuzun elinden tutmalı, attığı adımlara dikkat etmeli, girip çıktığı siteleri kontrol etmeliyiz. Tespit ettiğimiz zararlı içerikleri Youtube’a bildirebiliriz. Bunun yanında; tüm içerikleri bu yönde olan kanalları tespit edip bağlantılarıyla birlikte CİMER üzerinden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na veya Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı’na bildirebiliriz. Kurumlar, ilgili içeriğin mahiyetini tespit ettikten sonra gerek suç duyurusunda bulunarak gerek erişim engeli getirerek müdahalede bulunmalıdır.

Ebeveynler Youtube’un “Ebeveyn Kaynakları” isimli politikalarına ulaşıp okuyabilirler. Bu politikaları yakından incelemek, ebeveynlerin zararlı içerikli videolara nasıl müdahalede bulunabileceği konusunda fikir sahibi olmalarını sağlayacaktır. Sürekli dile getirdiğimiz Youtube ve diğer sosyal ağlardaki çocuk istismarı artık dünyanın da gündemine girmeye, tepkilere neden olmaya başladı ki bu sevindirici bir durum. Avrupa’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde konuyla ilgili yasal yaptırımlar uygulanmaya başlandı.

Europol'den İstismar Açıklaması

Çizgi: Angel Boligan

Avrupa Polis Teşkilatı Europol, Youtube’daki zararlı içeriklerle ilgili bir rapor hazırlayıp geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaştı. İnternet sitesindeki yazıda "Çocuklar ve çocuk istismarcıları karantina döneminde evlerinde kaldılar. Emniyet mensupları geçen birkaç aylık dönemde çocuk istismarına yönelik cinsel içerikli görsellerin sirkülasyonunda büyük bir artış olduğunu saptadı" ifadelerine yer verdiği görülüyor.

Bunun yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri Federal Ticaret Komisyonu (FTC), Amerika’da uygulanan Çevrimiçi Çocuk Gizliliği Koruma Yasasını (Coppa) ihlal etmelerinden dolayı, Youtube ve Google’a toplamda 170 milyon dolarlık ceza kesti. Tüm bunlar göz önüne alındığında Türkiye’nin de ciddi tedbirler alması, kanalları engellemek ve kapatmakla kalmayarak Youtube ve Google’a maddî yaptırımlar uygulaması gerekiyor.

Yaptırım Şart

Bu sorunların ciddi şekilde ele alınması için etkinlikler düzenlenmesi, sadece bu işleri takip edecek siber savunma ekiplerinin kurulması gerekiyor.

Son dönemde “Siber Vatan” söylemi yaygınlaşmaya başladı. Siber Vatan söylemiyle, siber dünyadaki Türkiye’yi sahiplenmemiz daha kolay olacaktır. Gerçek vatanı savunmak ne kadar önemliyse Siber Vatan’ı savunmak da o denli önemli. Bundan dolayı Türkiye’de hizmet veren tüm sosyal ağların bünyesinde devletin bir temsilcisini istihdam etmesi ve sunucuların Türkiye’de bulunması çok önemlidir.

Bu hususta hukuki bir çalışmanın gerekliliğine inanıyorum. Bunun yanı sıra, girilen içeriklerin de sadece yapay zekâ veya algoritmalarla değil, manuel olarak izlenmesi ve gizli mesaj barındırıp barındırmadığının analiz edilmesi gerekiyor. Bu tarz içeriklerin tespit edilmesi halinde hem ilgili kanalın erişiminin sonlandırılması hem kanal içeriği üreten kişiye ve o sosyal ağa hukuki yaptırım uygulanması gerekiyor. Sadece bir yazılım olan sosyal ağlar, bilgilere kolayca ulaşmamızı sağlar. Fakat içerikleri girenlerin insan olduğu, her insanın da iyi niyetli olmayacağı bilinmeli ve sosyal medyaya bu gözle bir daha bakılmalıdır.