Saray’da büyük temizlik
İngiltere’deki neredeyse tüm gazeteler sözleşmiş gibi ırkçılık manşetiyle çıkınca prens ertesi gün bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Açıklamasında, ırkçılık yapan kişinin kesinlikle Kraliçe olmadığını, Kraliçe tarafından hep sevgiyle karşılandıklarını söyledi. Irkçılık suçlamaları Kraliçe için düşünce, İngilizler de rahat bir nefes aldı.
Dünya onu ‘Kraliçe Elizabeth’ diye tanıyor. Resmi adı, Birleşik Krallık ve diğer İngiliz Milletler Topluluğu Kraliçesi 2. Elizabeth. Gerçek adı Elizabeth Alexandra Mary Windsor. Yakın aile üyeleri ise yalnız kaldıklarında ona ‘Lilibet’ diyor. Ama bildiğimiz kadarıyla uzun zamandır onu bu takma isimle çağıran kimse yok çünkü hepsi öldü. 1952’den bu yana tahtta olan 95 yaşındaki kraliçenin uzun saltanatı ve ömrü, hepsini gömmeye yetti. Bir türlü ölmeyenlerin icabına ise, kraliçe kendi yöntemleriyle baktı.
İcabına bakılan son kurbanlar, geçtiğimiz hafta ABD’de ünlü sunucu Oprah’a verdikleri röportajla dünya gündemine oturan Prens Harry ve eşi Meghan Markle oldu. Aslında birkaç hafta önce yapılan röportaj ABD’de yayınlandığı gece, dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Pek çok ülkenin bir numaralı gündemi oldu. Doğal olarak İngiltere de bu röportajla çalkalandı. İngiltere medyası, pek çok iddia arasından bir konuya odaklandı: Röportajda prenses, ilk çocuğuna hamileyken kraliyet ailesinden birinin prens Harry’ye gelerek ‘Çocuk, zenci olması ihtimaline karşı taht hakkından mahrum doğacak’ dediğini itiraf etti. Olayı doğrulayan Prens, kendilerine bunu söyleyenin kim olduğunu açıklamayacaklarını söyledi.
Hâdisenin İngiltere medyasına neden bu tarafıyla yansıdığı ise, bir gün sonra ortaya çıktı. İngiltere’deki neredeyse tüm gazeteler sözleşmiş gibi bu manşetle çıkıp, bunu söyleyenin kim olduğu sorgulanınca, prens ertesi gün bir açıklama yaptı.
Açıklamasında, o kişinin kesinlikle Kraliçe olmadığını, Kraliçe tarafından hep sevgiyle karşılandıklarını söyledi. Irkçılık suçlamaları Kraliçe için düşünce, İngilizler de rahat bir nefes aldı. O sırada dünyanın geri kalanı (Birleşik Krallık ve diğer İngiliz Milletler Topluluğu hariç) Prens Harry’nin başka bir açıklamasına odaklanmıştı.
Irkçı değil, sadece İngiliz
İngiliz basını röportajı ırkçılık yönüyle gündem yapsa da, İngiliz kraliyet ailesinin ırkçı olmadığı ülkede herkes tarafından bilinir. Çünkü İngiliz kraliyet ailesi, aile dışında kalan herkesi ikinci sınıf insan olarak görür. Hatta bazılarını insan olarak bile görmez. Afrika’nın, Avustralya’nın, Kanada’nın ya da Hindistan’ın sömürgeleştirme süreçleri, kraliyet ailesinin bu yönünü net olarak göstermişti. Fakat aile, kendi içindeki zayıflara da çok insaflı davranmıyordu. Kraliçe Elizabeth’in dedesi Beşinci George, engelli doğan oğlu prens John’u ölene kadar sarayda kilit altına alarak sakladı. Daha sonra tahta geçecek olan Prens Edward, 15 yaşında ölen engelli öz kardeşi için ‘zaten bir hayvandan farkı yoktu’ diyecek kadar İngiliz asaletiyle doluydu.
“Tarihin tekerrür etmesinden korkuyorum”
Prens Harry, aşırı acıklı hikâyesinin bir yerinde, eşinin saray tarafından öldürüleceğini ima etti. Hatta ima etmekten de ileri giderek paparazziler tarafından takip edilirken 1997'de Paris'te bir araba kazasında ölen annesi Prenses Diana'nın kaderinin tekrarlanmasından korktuğunu söyledi
- Ne demek istediğini ise “Gördüğüm şey tarihin tekerrür etmesiydi, ama kesinlikle çok daha tehlikeliydi. Çünkü bu sefer işin içinde ırk farklılığı ve sosyal medya da vardı” sözleriyle açıkladı.
Prenses Diana, Kraliçe Elizabeth’in bilinen en önemli kurbanıydı. Boşanmadan önce yaptığı açıklamalarda, sarayda kendisine yapılan baskıyı işkence olarak tarif ediyordu. Geçtiğimiz haftaki röportajda prenses Meghan da benzer ifadeler kullandı. Hatta bir ara kendini öldürmeyi düşündüğünü bile söyledi. Ama laf arasında Kraliçe’yi aklamayı hiç ihmal etmedi.
Diana bunu yapmamıştı. O, kraliyet ailesi hakkında daha özgür konuşmayı seçti ve bedelini ödedi. Prens Harry’nin dolaylı yoldan ‘annem gibi karımı da öldüreceklerdi’ itirafı, röportajın en can alıcı kısmıydı. İngiltere’de söz birliği yapılmışçasına bu kısım gündem yapılmasa da Amerikan medyası bu itirafı havada kaptı ve Kraliçe’nin cürümlerine odaklandı.
Sarayda dullara yer yok
Harry’nin bahsettiği ırk meselesi, karısı Meghan’ın ‘yarı zenci’ olmasından geliyordu. Melez de olsa kraliyet ailesine bir zencinin prenses olarak giremeyeceğini bilen İngiliz medyası, ilk andan itibaren Meghan’a saldırmaya başladı. Kimisi ‘İngiliz kibarlığını’ elden bırakmadan müstakbel prenses için ‘egzotik DNA sahibi bir kadın’ derken; bazıları ‘kabarık saçlı banliyö kadınının kızı’ diyordu. Ama hepsinin de söylemek istediği, bir zencinin o saraya asla giremeyeceği, girse bile kalamayacağıydı. Zenci kanı taşıması kadar vahim olan bir başka özelliği de, Meghan’ın daha önceden evlenip boşanmış bir ‘dul’ olmasıydı. Bir prens hariç, bugüne kadar boşanmış bir kadınla evlenen tüm prensler tahttan men edilmişti.
Öz kardeşi için “Hayvandan farksızdı” diyen Edward, babasından sonra Sekizinci Edward adıyla tahta oturdu ama orada uzun kalamadı. Uzun süredir boşanmış bir kadınla birlikteydi ve onunla evlenebilmek için tahttan feragat etti. Kraliçe Elizabeth’in babası da, kardeşi Edward’ın tahttan çekilmesi sayesinde kral oldu. Böyle bir skandal sayesinde tahta oturan Elizabeth, hem tek oğlunda hem de torununda benzer bir skandalı yaşadı. Oğlu Prens Charles, Diana ile boşandıktan sonra eski sevgilisi Camilla ile evlendi. Tam bir aristokrat olan Camilla’nın daha önceden evlilik yaşaması Kraliçe’yi önceleri rahatsız etmiş gibi görünse de, kısa zamanda bu duruma alıştı ve aldığı kararlarla, prensin tahta oturmasının önünü açtı. Diana’nın oğlu Harry’nin boşanmış bir kadınla evlenmesi ise, Kraliçe için aradığı fırsat oldu.
Nesebi şaibeli bir prensin sonu
Prenses Diana, sadece saray hakkındaki açıklamaları ya da boşandıktan sonra bir Müslüman’la birlikte olması nedeniyle değil, kraliyet ailesini ‘kirlettiği’ için de hedefteydi. Artık İngilizlerin bile inkâr edemediği bir rivayete göre Prenses Diana evliliği sırasında binicilik öğretmeni James Hewitt ile birlikte olmuş ve prens Harry bu ilişkiden doğmuştu.
Hewitt ile prensin benzerliği ise, bu hikâyeye inanmayanları bile ikna edecek kadar güçlüydü. Nihayetinde Diana önce saraydan atıldı sonra da hayatından oldu. Günah çocuğu Harry de ilk erkek çocuğu doğduğunda saraydan uzaklaştırıldı. Tüm kraliyet unvanları ve kraliyet maaşı kesildi, tahttaki tüm hakları elinden alınarak Kanada’ya sürüldü.
Kraliçe Elizabeth, saray temizliğini bu sefer (şimdilik) kansız yaptı. Nesebi şaibeli prensten de, onun “boşanmış, yarı zenci, eski aktris” karısından da kurtuldu. Sarayı bozuk kanlardan temizledi ve büyük büyük annesi Victoria’dan daha güçlü bir kraliçe olduğunu gösterdi. 30 yıllık hesabı 95 yaşında kapattı. Röportaj hakkında yaptığı açıklamada ise, Harry ve Meghan’ın tabutuna son çiviyi çaktı: “Son birkaç yılın Harry ve Meghan için ne kadar zorlu geçtiğini tam anlamıyla öğrenmek tüm aileyi üzüyor. Irkla ilgili ortaya çıkan sorunlar endişe vericidir. Bazı hatıralar değişiklik gösterse de, bunlar çok ciddiye alınır ve aile tarafından özel olarak ele alınacaktır. Harry, Meghan ve Archie her zaman çok sevilen aile üyeleri olacak” diyen kraliçe, sabık prens ve düşesi unvanlarıyla anmayarak aileden tamamen attığını tescilledi.