Nijerya Ahmedu Bello ruhunu arıyor
206 milyonluk nüfusuyla Afrika'nın en kalabalık ülkesi olan Nijerya, 25-26 Şubat'ta yeniden seçimlere gitti ve devlet başkanlığı yarışını Tüm İlericiler Kongresi partisinin adayı, Lagos eski valisi Bola Ahmed Tinubu kazandı. Tinubu, ülkenin en zenginlerinden biri olarak biliniyor. Bakalım, ülkede Ahmedu Bello’nun halkına adanmışlığını örnek alabilecek mi? Çünkü zengin petrol rezervlerine rağmen yerinde sayan Nijerya'ya Ahmedu Bello’nun ruhu gerekiyor.
Hausa kökenli Ahmedu Bello, bir zamanlar sahra altı Afrika’nın en büyük devleti olan Sokoto Sultanlığı’nın varisiydi. Sultanlık, İngiliz ve Alman sömürgeci güçler eliyle 1903 yılında yıkılıp paylaşılmadan önce Nijerya, Nijer, Kamerun ve Burkina Faso topraklarını içine alan ve 20 milyonluk bir nüfusa sahip güçlü bir devletti. İngilizler, sultanlığı belki yıkmıştı ama ülkeyi yönetmek için hanedana muhtaç vaziyetteydi. Çünkü bölge halkı Müslümandı ve Sokoto sultan soyunun aynı zamanda dini bir önderliği de mevcuttu.
Bütün bunlar Ahmedu Bello’yu ister istemez Nijerya’nın en güçlü adamı yapıyordu. Zâten 1960 yılında İngiltere’den bağımsızlığını kazanan ülkede yapılan ilk seçimleri de o kazandı. Ahmedu Bello’nun partisi Kuzey Halk Kongresi, 55 milyon oyun 29 milyonunu almıştı. Fakat Bello’nun, Nijerya’nın başına geçmek gibi bir niyeti yoktu. O, Kuzey Nijerya’nın ilk ve son başbakanı olmayı tercih etmiş, federal başbakanlığa dostu Ebubekir Tafawa Balewa’yı aday göstermiş ve onun seçilmesini sağlamıştı.
Halkına adanmış bir lider
Ahmedu Bello, İngiliz idaresi boyunca kasıtlı olarak geri bırakılan, sivil ve bilhassa askeri bürokraside çok etkisiz vaziyetteki Müslüman çoğunluğun yaşadığı kuzey bölgesini kalkındırmak için kolları sıvadı. Her yere İslâmî eğitim veren okullar açmayı kendine hedef edindi, ülkenin en büyük üniversitesini açtı. Ekonomiyi güçlendirmek için Kuzey Bankası ve Kuzey Nijerya Kalkınma Şirketi’ni kurdu.
İslâmî hassasiyetleri ve ülkenin yüzde 55’ini oluşturan Müslümanlar üzerindeki büyük nüfuzu şimşekleri üzerine topluyor, ölüm tehditleri alıyordu. Ama o bunu hiç umursamadı bile. Onun inancına göre halkına ve dinine hizmet eden birinin ölümden korkusu olamazdı. Bir gün zâten ölecekti, o zaman yiğit bir hayatı tercih etmek en doğrusuydu.
Bitmeyen darbeler dönemi
Derken sömürgeci İngiliz’in misyoner okullarında okumuş bir İgbo kökenli Hıristiyan subay Patrick Chukwuma Nzeogwu, askerî tatbikat bahanesiyle Ahmedu Bello’nun evinin olduğu bölgeye doğru hareket etti, onu ve eşini katletti.
Darbeciler sadece Ahmedu Bello’yu değil, Nijerya Başbakanı Ebubekir Tafawa Balewa’yı ve birçok önemli devlet görevlisini de kurşuna dizdiler.
Böylece ülkenin bağımsızlığından sonra halkın iradesiyle iş başına gelen meşru bir hükümet, Nijerya’nın ilk darbesiyle yıkılmış oldu.
Fakat bu darbe ne ülkeye ne de darbecilere yaradı. Kuzeydeki Hausa kökenli Müslümanlar ile bölgedeki İgbo kökenli Hristiyanlar arasındaki gerilim bir iç savaşa dönüştü. Bunun üzerine ülkenin güneydoğusundaki İgbolar, 1967 yılında Biafra adıyla kendi devletlerini kurduklarını ilan ettiler. Bu devlet ancak 3 yıl yaşayabildi. Ülkede çok kan döküldü ve uzun yıllar birbirini izleyen darbeler ve karışıklar ile geçti. Ahmedu Bello’ya yapılan suikast; Pandora’nın kutusu’nu açmış, ülke uzun bir türbülans dönemine girmişti.
Nijerya daha iyisini hak ediyor
1993 yılından bu yana ülkede tekrar seçimler yapılıyor olsa da birçok meselenin halının altına süpürüldüğü biliniyor. 37 milyar varillik bilinen petrol rezerviyle dünyanın 11. petrol ülkesi konumunda bulunan Nijerya’nın çok daha müreffeh, daha gelişmiş bir ülke olması gerekirdi; ama ülkedeki etnik gerilimler, işbaşına gelen hükümetlerin yolsuzluk sarmalında kaybolması ve gelir dağılımındaki adaletsiz gibi kronik sorunlar ayak bağı olmaya devam ediyor.
206 milyonluk nüfusuyla Afrika'nın en kalabalık ülkesi olan Nijerya, 25-26 Şubat'ta yeniden seçimlere gitti ve devlet başkanlığı yarışını Tüm İlericiler Kongresi partisinin adayı, Lagos eski valisi Bola Ahmed Tinubu kazandı.
Tinubu, ülkenin en zenginlerinden biri olarak biliniyor. Bakalım, ülkede Ahmedu Bello’nun halkına adanmışlığını örnek alabilecek mi? Çünkü zengin petrol rezervlerine rağmen yerinde sayan Nijerya'ya Ahmedu Bello’nun ruhu gerekiyor.