Netanyahu’nun kongre şovu

BÜLENT TOKGÖZ
Abone Ol

Fecaatlarla dolu konuşma yalan içermiyordu, yalan üstüne bina olunmuştu. Bunların en yüzsüzü, Gazze’de “neredeyse hiç sivil öldürmediklerini” söylediği kısımdı. “Duyduğunuz tüm yalanlara rağmen Gazze, şehir savaşları tarihinde savaşmayan sivillerin savaşanların kayıplarına göre en düşük olduğu yerdir” cümlesi, insanları kandırma çabasının ötesinde zekâlarını aşağılamak hedefine matuf olsa gerekti.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, 24 Temmuz’da ABD Kongresi’ndeki ortak oturumda şatafatlı biçimde karşılandı ve basmakalıp konuşması alayişli bir tezahüratla yankı buldu. Konuşma öncesinde başlayan ayakta alkışlama merasimi, zaten müsamereye katılan Kongre üyelerinin yaklaşımını baştan gözler önüne seriyordu.

Doğrusu bundan çok önce, 31 Mayıs’ta ABD Kongresi'ndeki Cumhuriyetçi ve Demokrat liderler İsrail’le dayanışmalarını göstermek amacıyla kendisini davet etmişlerdi. Hem de Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan davada kendisi hakkında yakalama emri başvurusu varken. Davet mektubunda kullanılan ifadeler, Amerikalı vekillerin koordinatlarını açıkça gösteriyordu: “7 Ekim'deki korkunç saldırılar dünyayı şok etti ve ulusunuzu varoluş mücadelesine zorladı. Teröre karşı mücadelenizde İsrail Devleti'nin yanındayız.”

Aynı kareye girmeme çabası

Bir gün önce İsrail’i protesto için bir araya gelen göstericiler, kaldığı otelin üstüne lazerle "Savaş suçlusu Netanyahu'yu tutuklayın" yazısını yansıttılar. İsrail başbakanı bunun üzerine otelini değiştirmek zorunda kaldı. Amerikalı Müslümanların yanı sıra Yahudi insan hakları aktivistleri de protesto için Beyaz Saray ile Kongre arasındaki yolu trafiğe kapattılar. Polis göz yaşartıcı gaz kullanarak göstericileri dağıttı. Kongre binasına giren Yahudi savaş karşıtları da plastik kelepçeye vurularak dışarı çıkartıldılar.

Netanyahu'nun 2015'teki son ABD Kongresi ortak oturumu konuşmasını 60 Demokrat üye boykot etmişti. Dönemin Demokrat Başkanı Barack Obama'nın İran’la yaptığı nükleer anlaşmaya karşı lobi yapması için Cumhuriyetçilerin davetine gösterilen tepkiden daha fazlası bu sefer gerçekleşecek sanılıyordu, kısmen öyle de oldu. Demokrat senatörlerin 23'ü, Temsilciler Meclisi üyelerinin ise 73'ü boykot ederek oturuma katılmadı.

Senato’nun fiilî başkanı (Başkan Yardımcısı) Kamala Harris’in ve Geçici Başkan Patty Murray’ın katılmayışı hayli önemliydi. Netanyahu’nun arkasında oturmak suretiyle onunla aynı kareye girmeme çabası aslında Netanyahu’nun şahsında İsrail’in yaşadığı tecride işaret ediyordu.

“Hiç sivil öldürmedik”

Konuşmasının ana fikri şu minvaldeydi: “Düşmanlarımız sizin düşmanlarınızdır. Mücadelemiz sizin mücadelenizdir. Zaferimiz sizin zaferiniz olacaktır.” İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma ünlü Churchill repliği de ABD’den beklentilerin özünü oluşturuyordu: “Bize araçları daha hızlı verin, işi daha hızlı bitirelim!” Bu açıkça Gazze’nin işini bitirmek için daha fazla silah demekti ve alkış tufanında bir eksilmeye sebep olmuyordu.

Gazze’nin işinin nasıl bitirileceği de vuzuha kavuşturulmuyordu. Çözüm önerisi olarak adlandırılabilecek yegâne söylemi ise İbrahim İttifakı oluşturulmasından ibaretti. O da şu manaya geliyordu: İran füzelerini düşüren özel koalisyon üzerine inşa edilecek yeni bir yapılanma. Daha fazla işbirlikçi Arap rejimi demenin kestirme yoluydu bu da.

Kongre binasında ve dışarıda kendisini protesto eden göstericilere yönelik ise aşağılayıcı bir dil kullanarak “Siz resmen İran'ın kullanışlı aptalları hâline gelmişsiniz” demekten çekinmedi. İsrail karşıtı gösterileri İran’ın finanse ettiği palavrası, Kongre içindeki İran paranoyasını kaşıması bakımından kurnazca olsa da bir başka ülkenin vatandaşlarını o ülkenin meclisinde küstahça aşağılayabilmekten daha fecisi, o ülke vekillerinin birer kullanışlı aptal olarak buna göz yummasıydı.

Fecaatlarla dolu konuşma yalan içermiyordu, yalan üstüne bina olunmuştu. Bunların en yüzsüzü, Gazze’de “neredeyse hiç sivil öldürmediklerini” söylediği kısımdı. “Duyduğunuz tüm yalanlara rağmen Gazze, şehir savaşları tarihinde savaşmayan sivillerin savaşanların kayıplarına göre en düşük olduğu yerdir” cümlesi, insanları kandırma çabasının ötesinde zekâlarını aşağılamak hedefine matuf olsa gerekti.

Kuşatma ve açlık bahsinde ise “40 binden fazla insanî yardım kamyonunun geçişine izin verdiklerini” söyleyip şöyle diyordu: “Gazze'de yeterince yiyecek alamayan Filistinliler varsa, bunun nedeni İsrail'in engellemesi değil, Hamas'ın bunları çalmasıdır.” Dolayısıyla sivil ölümlerden İsrail zinhar sorumlu değildir, bütün suç Hamas’ın omuzlarındadır.

Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, “Savaş suçlusu Netanyahu'nun konuşması yalanlar ve dünyanın aklını küçümsemekten ibarettir” diyerek reddiyede bulundu. Hamas yetkilisi Sami Ebu Zuhri de yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı’nın bu konuşmayla bir ateşkes anlaşmasına varmak istemediğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi. “Direniş güçleriyle yüzleşmedeki başarısızlığını örtbas etmeyi ve ordusunun Gazze Şeridi'nde halka karşı işlediği soykırım suçlarını örtbas etmeyi başaramayacak” dedi.

Saçma ve gülünç

İsrailli esir yakınları ve onların destekçilerinden oluşan bir grup ise Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı önünde toplanarak Netanyahu'yu “esir takası için anlaşmaya gitmektense Washington'da siyasî gösteri yapmakla” itham ettiler. ABD'nin Tel Aviv'deki Büyükelçilik binası önünde toplanan esir yakınları da "Anlaşma, Şimdi!" sloganları attı.

Meydanlarda konuşma dev ekranlara yansıtılırken sahneye fırlayan esir yakınları, Kongre’deki alkış tufanıyla tezat oluşturacak şekilde acı dolu çığlıklarla adeta saçlarını yoluyorlardı. “Tekrar tekrar şok oluyorum çünkü inanılmaz derecede saçmalık, alaycılık ve ikiyüzlülük var” diyordu biri. Bir diğeri, rehineleri serbest bırakmak için anlaşma duyurusu beklemese de Kongre'nin “çok daha akıllıca davranıp ondan yanıt talep etmesini” beklediğini söylüyordu.

Siyonist çevrelerce konuşma “tarihî, kudretli ve etkileyici” diye pohpohlanırken birçok analist saçma ve gülünç buldu. 7 Ekim'deki İsrail başarısızlığının sorumluluğunu üstlenmediği, rehineleri eve getirmek için acele etmediği ve “Gazze'deki savaştan sonraki gün” için detaylı ve pratik bir plan üzerinde ilerlemediği için tenkit ettikleri Netanyahu’nun şovunu göz boyama olarak yorumladılar.

Konuşmanın nihai sırrı ise Netanyahu’nun ballandıra ballandıra Trump’a teşekkür etmesi ve böylelikle seçilmesi yönünde mütevazı bir katkı çabası içinde olmasıydı. Trump seçilinceye dek iktidarda kalma planı bu konuşmayla bir kez daha faş oldu.

Ne var ki Kongre’deki şov, lobiden aldıkları dolgun ödemelerle satın alınmış vekilleri tav etmeye yetebilir fakat İsrail sokağını iknâya yetmeyeceğine emin olabiliriz.