‘Ne istiyorsan onu yap, tüm kanun budur’
Türk efkârı umumiyesi yarım asırdır ülkenin başına bela edilmiş olan terör yapılanması PKK’nın üç harften oluşan onlarca farklı alt birimi olduğunu iyi bilir. Bu modelleme aslında PKK’nın keşfettiği bir teşkilatlanma şekli değil.
Adları kitaplara sığmayacak kadar çok farklı ad ve teşkilatlanmalara sahip sayısız terör oluşumu var dünyada. Bunların tamamı aynı yerden yönetilen ve aynı amaca hizmet eden yapılar. En şöhretlilerinden biri de Ku Klux Klan (KKK)’dır. Abraham Lincoln suikastını da bunlar yapmıştı.
Modern “satanizm”in kurucu babası Aleister Crowley ve Israel Regardie adlı yahudi Altın Şafak Örgütü’nün en etkili kişileriydi. Kabala, astroloji, antik Mısır büyüleri ile gençleri yoldan çıkarmak en büyük uğraşlarıydı.
Crowley daha sonra Ordo Templi Orientis (OTO) tarikatının başına geçmişti. Annesi ona “The Beast 666” yani "İncil'deki Canavar" lakabını takmıştı. “Thelema” adını verdiği sözde bir din geliştirdi ve kendinin de bunu dinin sözde peygamberi olduğunu ilan etti. Bu din yeni ateizmdi.
Sahte din “Thelema” için içinde büyülerin de yer aldığı “Kanun Kitabı” adını verdiği bir kitap yazdı. Bütün felsefesi ise bugün israil adlı terör oluşumunun da yol haritasını teşkil eden “Ne istiyorsan onu yap, tüm kanun budur” şeylindeydi.
Crowley, kendisinin şeytan şeklinde resmettiği ve “aiwass” adında bir “melek” tarafından korunduğunu iddia ediyordu. Crowley'e göre normalde şekilsiz ve bedensiz olan bu varlık, hayatı boyunca kendisine rehberlik etmişti. Yani şeytandan söz ediyordu ve ona “modern satanizmin kurucu peygamberi” dediler. (Çaresizce yazdığım peygamber ifadesi için af diliyorum)
Bu sapkın faşist sadece çocuklar, kızıl saçlı kadınlar ve erkeklerle birlikte oluyordu. “Supreme Ordeal” adını verdiği deneyler yapmaktaydı ve sapkın seks partileri de bunun bir parçasıydı. Misafir olarak kaldığı evde bulunan ve sapkın seks deneylerinde Crowley'den hamile kalan Pauline Pierce, kocasının yanına döndüğünde gebeydi. Kocasına döndükten 8 ay sonra 1925'te Barbara adında bir kız doğurdu. Barbara büyüdü ve 1945’de -1989-93 arasında ABD Başkanlığı yapacak olan- George W. Bush ile evlendi.
Bu evlilikten George Walker Bush ve diğer çocukları doğdu. Yani ABD’nin 41. başkanı Satanist Crowley’nin gayrimeşru kızıyla evliydi ve ondan da yine ABD’nin 43. başkanı doğmuştu.
Crowley, oğluna “Ataturk” adını vermişti. 1945'te yayınlanan “Gidenler Hayaletler ve Tanrılardır” şiirini oğlu Ataturk Crowley ve Mustafa Kemal'e ithaf etmişti.
Aleister Crowley pek çok sapkın oluşuma da öncülük etmişti. Çünkü Crowley sapkın bir faşistti ve bazı kavimlerin ve İslam’ın yok edilmesini savunuyordu ve Türklere de düşmandı. Bugün yeryüzünün en alçak terör oluşumu ve faşizmin erişebileceği zirvenin de adı olan siyonizmin ağa babaları da Crowley’nin talebesiydi.
Crowley hakkında cümle kuran hemen her aklı başında insan “dünyanın en kötü adamı” ve “yürüyen şeytan” demekteydi. Masondu ve eroin kullanırdı.
KKK ise Amerikan iç savası sonrasında küskün askerlerce kurulmuştu. Beyaz ırkçılığını savunuyor özellikle Afrika kökenliler ile yerlilerin öldürülmesini istiyor ve bunu bizzat icra ediyordu. 1871’de tasfiye edilen KKK, 1915’de yeniden kuruldu ve düşman listesi: Yahudiler, göçmenler, Katolikler ve liberallerdi. 1. cihan harbinde yeniden dağıtıldı ise de 1950’de tekrar kuruldu. Beyaz ve Protestan Amerikalıların dışındakileri istemiyorlardı ama bunun tek istisnası yahudilerdi.
Çünkü siyonist çete bu yapıyı kontrol altına almış, dilediğini yaptırmaktadır. Bu başarılı örnek bütün ülkelere servis edildi. Görünürde yahudi düşmanıydılar ama yahudilerce finanse ediliyorlardı. Bu iyi bir manivelaydı.
Hitler de bir yahudi torunuydu. İcraatlarıyla fakir yahudilerin Filistin topraklarına göçünü sağlamıştı. Aynı şekilde SSCB’yi kuranlar da yahudiydi ve onlar da Rus yahudilerini Filistin’e göndererek kelimenin tam mânâsıyla şeytânî bir “devlet” teşekkül ettiriyordu. siyonistler pek çok ülkede KKK gibi örgütler, partiler teşekkül ettirdi. Böylece faşizm o ülkelerin iç barışını tehdit eden bir silaha dönüştü.
yahudi bir kadınla evli olan Geert Wilders, Endonezyalı olmasına rağmen Hollanda’nın faşisti. Bugün Arjantin’i, yahudilerin “ışığın elçisi” ilan ettikleri, baba tarafından yahudi olan Javier Milei adlı bir siyonist idare ediyor. Hindistan’ı “Hindu siyonizmi” olarak adlandırılan “Hindutvacı” Narendra Modi yönetiyor. Faşist Marine Le Pen’ın partisi artık Fransa’nın en büyük partisi. Damadı yahudi, yardımcısı yahudi ve kendisi Alman kökenli Evanjelist olan faşist Trump bir kez daha ABD başkanlığına koşuyor.
İtalya’nın başında zaten faşist bir kadın var. Avrupa’nın pek çok yeri de bu durumdan farklı değil. netanyahu hakkındaki tutuklama kararını uygulayacağını söyleyen İngiltere sokaklarının ne hâle geldiği ortada.
Türkiye’de ise yukarıdaki tanım ve tariflerin hepsine uyan azgın bir oluşum var. İslam, Türkiye ve göçmen düşmanı bu yapının başındaki kişi de göçmen bir yahudi ve mason çocuğu. Aynı zamanda Mossad ve CIA ile irtibatlı bir neo faşist. Yani bir türlü dokunulmayan Ku Klux Klan yılanının Türkiye’deki başı.
Özdağ’ın KKK flaması taşıyan elemanının Eskişehir’deki cami cemaatine yönelik cinayet girişiminden geriye doğru gittiğimizde milletin sabrını taşıran ama ne hikmetse adlî ve idârî makamların müdahale etmediği, iç huzuru hedef alan siyonist zihniyetli sapkın bir yapı ile karşı karşıyayız.
Filistin’in, dünyanın ve Türkiye’nin önündeki en musibet şey işte bu faşistler yapılanmalar!
Vesselam.