Müzmin mağlup kifayetsiz muhteris
Metin Yavuz 15 yaşına geldiğinde Fransa’ya yerleşmişler. Burada ortaokul ve liseyi yeniden okumak zorunda kalan Yavuz, tekrarlayan eğitimi nedeniyle zaman kaybetmiş ama bu kayıp onun yolunu da çizen en büyük etken olmuş.
Haberin başlığı Türkiye muhalefetiyle ilgili gibi görünse de, öyle değil. Türkiye’ye karşı Libya konusunda cephe alan hatta savaşı göze alamadığı için NATO’yu üstümüze salmaya çalışan Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile ilgili. Fransa’nın en genç cumhurbaşkanı unvanıyla göreve gelen, geride bıraktığı 3 yıl içinde ülkeyi kaosa teslim eden Macron, 28 Haziran’daki ikinci tur yerel seçimlerde kısa siyasi tarihinin en büyük hezimetini yaşadı.
- Macron’un ırkçılık ve Napolyonculuk heveslerinden bıkan Fransızlar, sandıkta ağır konuştu. Hatta Paris’te 99 yıldır belediyeyi yöneten komünistlerden bıkan halk, Yozgatlı bir Türk’ü kurtarıcı olarak seçti.
2017’de 39 yaşındayken Fransa’nın en genç cumhurbaşkanı sıfatıyla iktidara gelen ve halkta büyük umutlar uyandıran Macron, son seçimde aldığı ve daha önemlisi ‘alamadığı’ oylarla yolun sonuna geldiğini anladı. 28 Haziran Pazar günü yapılan ikinci tur yerel seçimlerden önce “Bu seçimi de bitirip 2022’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanmak istiyorum” diyen Macron, 2022’yi siyasi olarak göremeyebileceğini de ilk kez gördü.
Ülkede 22 Mart'ta yapılması planlanan ancak yeni tip korona virüs nedeniyle ertelenen yerel seçimlerin ikinci tur oylaması, Fransa’da işlerin hiç de iyi gitmediğini gösterdi. 2017’den bu yana ırkçılık karşı gösteriler, eğitim camiasının grevleri, sarı yeleklilerin bitmek bilmeyen talepleri ile uğraşan Macron, bu yılın başında dünyayı saran korona salgını ile rahat bir nefes alacağını sanmıştı. Eylemler bıçak gibi kesilmiş, ölüm korkusu yaşayan Fransızlar bir süre daha pastaya talim etmeye razı olmuştu.
İttifak Da Macron'u Kurtaramadı
Fakat görevde olduğu sürede doğan hiçbir sorunu çözemeyen ve korona problemini de eline yüzüne bulaştıran Macron, 3 yıllık iktidarının en büyük sandık sınavında hayatın acı gerçekleriyle karşılaştı.
Yaklaşık 5 bin belediyenin toplamda 34 bin 967 başkan ve meclis üyelerini seçen Fransızlar, tercihleriyle Macron ve yönetimine ‘istenmediğini’ gösterdi.
Seçimde sandığa gitmeyenlerin oranı, Fransa tarihine geçen bir rekorla yüzde 60’a ulaştı. Macron'un hem daha önce bakanlık yaptığı Sosyalist partiyi hem de muhafazakârları sırtından bıçaklayarak kurduğu partisi LREM ağır yenilgi aldı.
Seçimlere, Yeşiller başta olmak üzere sol partilerin oluşturduğu ittifakların zaferi damga vurdu. Yeşiller, Lyon, Strazburg, Marsilya ve Bordo gibi büyük şehirlerde galip geldi. Başkent Paris’te de Sosyalist mevcut Belediye Başkanı Anne Hidalgo, oyların yaklaşık yüzde 50’sini alarak seçimi ilk sırada tamamladı. LREM ise büyük şehirlerde başarısız oldu ve ana muhalefet partisi Cumhuriyetçiler ile ittifak yaptığı birçok şehirde sol parti ve ittifakların gerisinde kaldı.
Türk Düşmanlığı Para Etmiyor
Avrupa’da istisnasız her ülkenin seçimlere giderken kullandığı ‘Türk düşmanlığı’ kartı da artık işe yaramıyor. En azından bu seçimde yaramadı, hatta geri tepti.
- Türkiye düşmanlığı ile tanınan Tunus asıllı Fransız milletvekili Sonia Krimi, Macron’un partisinden girdiği yarışta ağır yenilgi aldı. Oyların sadece yüzde 8,7’sini toplayabilen Krimi, seçimde üçüncü sırada yer aldı. 2017'de parlamentoya seçilen ve Türkiye karşıtı çıkışlarıyla tanınan LREM milletvekili Sonia Krimi, ırkçılığın ekmeğini bu kez yiyemedi.
Antalya'da geçen yıl yapılan bir NATO toplantısında Ermeni olaylarıyla ilgili sözleri nedeniyle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun sert tepki gösterdiği Fransız parlamenter, 2017 milletvekili seçimlerinde aldığı oyların ancak yarısını alabildi.
99 Yıllık ‘Sosyalizmi’ Yıkan Türk
Seçimlerin en çok ses getiren gelişmesi ise, bir Türk adayın, 99 yıldır sosyalist belediye başkanları tarafından yönetilen bir bölgede zafer kazanması oldu. Türk siyasetçi Metin Yavuz, yerel seçimlerin ikinci turunda, başkent Paris'in banliyölerinden Valenton'da bağımsız olarak Fransa Komünist Partisinin (PCF) adayı Laurent Perichon'a karşı yarıştı.
Oyların yüzde 52’den fazlasını alan Yavuz, seçimlerden zaferle ayrılarak neredeyse 100 yıllık Komünist Parti geleneğine de son verdi.
Bu kez Libya meselesi nedeniyle siyasi arenadan sürekli Türk düşmanlığının pompalandığı bir ortamda, üstelik bağımsız aday olarak girdiği seçimde büyük bir zafer elde eden Metin Yavuz’un ilginç de bir hayat hikâyesi var. Ailesi, önce Erzurum’dan Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesi Uzunlu beldesine göç etmiş; Metin Yavuz 15 yaşına geldiğinde de Fransa’ya yerleşmişler. Burada ortaokul ve liseyi yeniden okumak zorunda kalan Yavuz, tekrarlayan eğitimi nedeniyle zaman kaybetmiş ama bu kayıp onun yolunu da çizen en büyük etken olmuş.
‘Komünist Partizanlığa Hayır’
Fransa’daki göçmenlerin durumuyla ilgili kafa yoran Yavuz, birinci kuşak göçmenlerin çalışmak, ikinci kuşakların yerleşmek için çaba harcadığını, kendisi gibi üçüncü kuşakların artık entegrasyonu tamamlaması gerektiğini düşünerek her alanda ‘aksiyon adamı’ olarak ön plana çıkmış.
Bulunduğu bölgenin temyiz mahkemesinde uzmanlık ve çevirmenlik yapmış, ticarete atılmış, hatta Fransızların ACA dediği bir esnaf birliğinin kuruculuğunu yapmış. Seçildiği bölgedeki yerel futbol takımının koçluğunu ve yöneticiliğini yapmış. Val-de-Marne Fransız-Türk Kültür Derneği'nin kuruculuğunu yaparak bölgedeki Türklerin ve göçmenlerin sorunlarıyla uğraşmaya başlamış. Belediye başkanlığı ise sadece 12 yıllık siyasi çalışmalarının sonucunda gelmiş. 2008 yılında belediye çalışmalarına başlayan Yavuz, Yerres şehrinde Ekonomik Kalkınmadan Sorumlu Belediye Meclisi'nde görev almış.
28 Haziran’daki seçimlerde kullandığı ‘komünist belediyenin hantal ve partizan yaklaşımına hayır’ ve ‘Valenton için yeni bir şahlanış’ sloganlarını kullanan Yavuz, çok az Türk’ün yaşadığı bölgede komünizmi devirerek yeni bir sayfa açmayı başarmış.