Mülteci celladı Frontex

KEMAL ÖZER
Abone Ol

Başta Afrika ve Hint kıtası olmak üzere asırlarca dünyanın yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömüren, insanını köleleştiren, sömürmeye ve köleleştirmeye de devam eden vahşi Batı, güzelim Akdeniz’i de ceset tarlasına çevirdi.

14 Haziran’da Yunanistan’ın insanlık dışı fiilleri yüzünden Akdeniz’de 750 göçmeni taşıyan gemi battı. Bu kişilerden sadece 104’ü sağ kurtarılabilirken, 646 kişi ise öldü. 80 kişinin cesedine ulaşılırken diğerleri kayıp.

Rakamlar bununla sınırlı değil elbette. BM’ye göre son 10 yılda 27 binden fazla göçmen bu tür alçaklıklar yüzünden Akdeniz’de boğuldu.

AB’nin şımarık sıpası Yunanistan başta olmak üzere İtalya ve diğerleri, yaklaşan göçmen gemi ve teknelerine göz göre göre saldırıp ölmelerini sağlıyor. Bir yolunu bulup karaya çıkanlara ise akıl almaz işkenceler yapılıyor.

Son bir yılda 4 milyon Ukraynalıyı çiçeklerle karşılayan ve her türlü imkânı sunan Avrupa Birliği ve ülkeleri, bir yılda Avrupa’ya sığınmak isteyen sadece 330 bin göçmene yer bulamadı.

AB Sınır Koruma Ajansının (Frontex) verilerine göre gelenler sadece Afrikalı, Afgan ve Suriyeli değil. Gelenlerin ezici çoğunluğu Avrupa’nın sömürdüğü, sömürmeye devam ettiği veya iç kargaşalar çıkardığı ülkelerin insanları.

Yine Frontex verilerine göre günde en az 617 kişi AB ülkelerince iltica başvurusu yapma hak ve imkânı dahi tanınmadan sınır dışı ediliyor. Yani bir yolunu bulup Avrupa’ya ulaşanlardan 225.533’ü üstleri soyulup, cep telefonları dahil tüm birikimleri de ellerinden alınarak sınır dışına itilmiş.

Bununla da yetinilmemiş bu kişilere akıl almaz işkenceler uygulanmış. 2022’de işkence altında ölen düzensiz göçmen sayısı 77 kişi iken yaralananların haddi hesabı yok.

Ve bunu yapan, kendini “medeni” olarak pazarlayan yamyamlar ülkesi Avrupa.

  • BM Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre 2022 yılında Akdeniz’de en az 2700 göçmen ölmüş.
  • Akdeniz
  • 2014’de 3.166
  • 2015’de 3.794
  • 2016’da 5.305
  • 2017’de 3.140
  • 2018’de 2.380
  • 2019’da 2.087
  • 2020’de 2.326
  • 2021’de 3.188 2022’de en 2.700 kişiye mezar olmuş.

Bu ölümlerden en meşhuru ise 2 Eylül 2015’de cesedi kıyıya vuran Aylan bebekti. Suriye rejiminden kaçan ve bindikleri teknenin batması sonucu cansız bedeni sahile vuran 3 yaşındaki Aylan bebek belki de en şanlısıydı.

Çünkü Avrupa’ya erişen çocuklardan on binlercesi kayıp. Çoğunun cinsel istismara mâruz kaldığı ve organ mafyasının eline düştükleri rapor ediliyor.

Avrupa, cinayetlerinden sonuncusunu Yunanistan’ın üstüne yıkarak sıyrılmaya çalışıyor. Oysa bu insanlık dışı suçların gerçek faili bizatihi Avrupa ve AB Sınır Koruma Ajansı FRONTEX’tir.

İnsanların madenlerini çal, servetlerine el koy. Aç bırakmakla yetinme, ülkelerindeki iç huzuru boz, sonra da “bize gelme de nere gidersen git” de. İlla “geleceğim” diyenin de botunu del. Batan gemisini kurtarma, imdadına yetişme ve sonra da utanmadan açıklama üstüne açıklama yap.

Avrupa bu işte.

Batı denilen vahşet uygarlığının gerçek yüzü bu.

Batı’dan insanlık beklemek, ölüyü diriltmekten daha umutsuz bir hâl. Batı’nın ve dolayısıyla Avrupa’nın insanlığı bu kadar.

O ancak yağmacıdır, hırsızdır, yankesicidir, vahşidir, kâtildir ve onun “medeniyet” dediği şey sadece bunlardır.

Ondan ahlâkî davranış beklemek beyhude bir iştir.

  • Onun için Akdeniz’de ölenler sayıdan ibaret bir şeydir.

O, bu yaptıklarından dolayı ne ar eder ne de suçluluk duyar.

Onun göstermelik açıklamaları da günü kurtarmaya yönelik sıradan cümlelerdir.

İçlerinden iyi insanlar çıkabilir ama bu genel hükmü değiştirmez. Batıdaki üç beş iyi insan, Batı’nın vahşi yönünü örtmeye yetmez. O, insanlıktan nasipsiz bir soysuz.

Peki ne yapmalı?

Her aç ve çaresiz insan, inancı ne olursa olsun insan olarak Müslümanlara emanettir. Allah’ın emaneti.

Halkı Müslüman ülkelerin bir bölümünün hatırı sayılır serveti var.

Vahşi Batı’ya inat göçmen meselesine çözüm üretecek çalışmalar yapmaya mecburdurlar.

Özellikle İslam ülkelerinden gerçekleşen göçlerin sebeplerinin ortadan kaldırılmasına yönelik kalıcı adımların atılması sağlanarak insanlık vahşi Batı’dan medet umma zilletinden kurtarılmalıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı, Türk Devletleri Teşkilatı, Arap Birliği ve Afrika Birliği’nden ortak heyetler teşekkül ettirerek bu meselenin masaya yatırmasını sağlayabilir.

1445. hicri senenizi tebrik ederiz. Hicri 1445’in mültecilerin ölmediği, insanların topraklarını terke mecbur kalmadıkları bereketli bir yıl olmasını Cenâb-ı Hakk Teâlâ Hazretlerinden niyaz ederiz. Âmin!

Vesselam!