Masonik düzeni ütülemek
Bu sayımızda da bir devrin etkili diktatörü olan mason İsmet İnönü’nün kirli icraatlarından birini daha ele alıyoruz. Herkesin masonluğu konuşulurken ne hikmetse kimse onun masonluğundan söz etmez. Oysa o masonların en çok güvendiği ve devrinde devleti tümüyle ele geçirdikleri bir kişi.
Yeniden kutlu bir doğum haftasındayız. Bu yeryüzünün ve ebedî âlemin en şereflisinin velâdet haftası. Aynı zamanda irtihal ve Hicret-i Nebi ayı. Mübarek ola! Şefaati müyesser ola!
O (s.a.v.)’e ümmet olabilme şerefi şereflerin en büyüğü. Bu şerefin hakkını vermek, izzetini muhafaza etmek lafla değil icraatla mümkün.
İnşaallah başaranlardan oluruz.
Biz, O’nun izini sürdüğümüz her dönem dünyanın efendisi olduk. İnsanın, kurdun, kuşun hakkını muhafaza ve adaletin tesisini sağladık. Ne zaman ki, o izden ayrıldık, rezil rüsva ettiler.
Son 150 yılllık hikâyemizin özeti, o izden ayrılmaktan başka bir şey değil.
DÜNYADA ADÂLETİ TESİS EDECEK ÜLKE TÜRKİYE
Eskiden olduğu gibi kralların, baronların eteğimizi öpmeleri, O da şerefli ize dönmemize bağlı. İzzetimizi işte o zaman yeniden kazanabiliriz. Adâleti işte o zaman yeniden tesis edebiliriz. Hakkı işte o zaman yeniden üstün tutabiliriz. Adam kayıran, zulüm yapanların ömrü de uzun sürmez.
Karun da, Firavun da olsan sonunda berbat olmaya mahkûmsun. Günümüzün Karun düzenlerini bekleyen akıbet de geçmiştekilerden farklı değil. Bir iç savaşın arefesindeki ABD’yi bekleyen de, Çin’in geleceği de eski Firavunî düzenlerden farklı olmayacak.
Dünyada adâleti tesis edebilecek tek ülke Türkiye. Ancak onun da ciddi bir kaliteli insan kaynağı derdi var. Azıyla böyle olan, çok olduğunda neleri başarır bir düşünün.
En temel meselemiz büyük adamlar yetiştiremiyor olmamız.
Bu sayımızda da bir devrin etkili diktatörü olan mason İsmet İnönü’nün kirli icraatlarından birini daha ele alıyoruz. Herkesin masonluğu konuşulurken ne hikmetse kimse onun masonluğundan söz etmez. Oysa o masonların en çok güvendiği ve devrinde devleti tümüyle ele geçirdikleri bir kişi.
Günümüz CHP’si onun izinden gidiyor. Masonların bu ülkenin kılcal damarlarına kadar yayılması ve hâlâ en etkili güç olmalarında, en büyük yardım mason İnönü tarafından sağlandı.
MUSTAFA KEMAL KANUNUNU BİLEREK ÇIKARDILAR
Zulümden bunalan ve patlamaya hazır bir bombaya dönüşen halka karşı mason İnönü büyük bir oyun tezgâhlar. Ele geçirdikleri bir yana, zamanın istihabarat örgütü MAH eliyle sahte tarikatler kurdurur. Kurmakla kalmaz bunu da sonra itiraf ederler.
Kurdurdukları bu kukla sözde tarikatlerin mensuplarını 10 Kasım törenlerine saldırtır, Mustafa Kemal’in heykellerini kırdırırlar. Bunu bahane ederek bir diğer azılı mason Celal Bayar ve locaların da katkılarıyla Mustafa Kemal’i koruma kanunu çıkartırlar.
Kanuna bazı CHP’li ve DP’li milletvekilleri dirense de başarılı olamazlar.
Kanunun asıl amacı Mustafa Kemal’i korumak değil, onun arkasına saklanmalarını sağlamaktır. Bu sayede düşmanı oldukları İslam’ın ve Müslüman halkın önünü kesmek isterler ve kabul edelim ki başarırlar da.
Günümüzde hâlâ yakın tarihe ait yazdığınız her cümle bu kanuna takılabilir, kendinizi kodeste bulabilirsiniz. Elbette kimseye galiz laflar etmek insânî değildir. Edep dairesinde bir devrin konuşulamaması nasıl bir zulümdür?
Burada önemli olan şey, millete kurulan tuzaktır. Bugün Marmaray’da aşağılanan izzetli Müslüman gence reva görülen de bu sürecin bir neticesidir. Kimse sadece üç beş şirret Kemalist’e fatura keserek konuyu kapatmamalı. Zira onları bu saygısızlığa iten, Kemalizm’in kurduğu masonik düzendir. Ne yazık ki, o düzeni el birliği ile güçlendirmekten başka bir şey de yapıyor değiliz.
Çâre, işte O kutlu ize dönmekte. Başka çâre arayan varsa bütün gayreti beyhudedir. Bu ülkenin geleceği, masonik Kemalizm’den kurtularak, Peygamber (a.s.v.)’in izine dönmeye bağlıdır.
Vesselam!