Kudüs’ün fethi sana nasip olsun

20 Temmuz 2021 tarihinde ABD fonlu gazetecileri bunalıma sokan bir müjdeyi hep beraber işittik. Baykar firmasının Kurban Bayramı'nın ilk günü duyurduğu o müjde, Suriye'de mezhepçi teröristleri havaya uçuran yahut Karabağ'da Rus sistemlerini kalbura çeviren SİHA'ların farklı bir versiyonu değildi. Taarruzî Akıncı'nın yeni modeli veya akıllı kamikaze drone da değildi. Bu bir insansız savaş uçağıydı. Hem de radarda görünmeyen, hayalet bir uçak...

Bayram hediyesi’ olarak duyurulan Muharip İnsansız Uçak Sistemi -kısa adıyla MİUS- Türkiye’ye göklerde boyut atlatacak bir savaş makinesi. Sahip olduğu jet motoruyla ilk etapta saatte 900 kilometrelik hızla ilerlemesi, ön ve arkada hareketli kanatları sayesinde agresif manevralarla insanlı uçaklarla bile boy ölçüşebilmesi ve füzeleri gövde içerisinde taşıyarak azami gizlilikle hareket edebilmesi hedefleniyor. Aerodinamik kanunlara göre kodlanmış yapay zeka yardımıyla MİUS çiplerinin otomatik olarak hareket ettireceği küçük kanatçıkların havada uçağa yüksek 'G' kuvvetiyle keskin hamleler yaptıracağı belirtiliyor.

Anadolu’dan dev intikal

Bunun yanında MİUS’un öyle bir özelliği daha var ki, bu yetenek Türkiye’yi bölgesel güç seviyesinden küresel aktör pozisyonuna ulaştırabilir. Zira Türk mühendislerin tasarladığı ilk insansız jet, önümüzdeki yıl yapımı tamamlanacak çıkarma gemisi TCG Anadolu’nun güvertesinden havalanabilecek. 1000 kişilik komando taburu, 50’ye yakın tank, 60’dan fazla zırhlı araç ve 10 adet ATAK helikopterini aynı anda taşıyacak Anadolu gemisi, tüm bunların yanında hangarına belki bir düzine de MİUS ekleyecek. Katapult-fırlatma sistemi yardımı olmaksızın gemiden havalanacak MİUS'un, yakalama kabloları ve kancalar yardımıyla piste güvenli bir şekilde inebilmesi planlanıyor.

Taarruz bölgesine yönelik şok baskınlar, kritik hedeflerin bombalanması, yaklaşan düşman uçaklarını karşılama ve sonrasında hava harbi... MİUS filosu tüm bunları yaparken Anadolu gemisindeki diğer çıkarma unsurları da önce kıyı kontrolünü sağlayıp ardından hızla iç bölgelere doğru ulaşacak. Yeni nesil savaşın temel dinamiği olan ağ merkezli harp sayesinde gökte, yerde ve denizdeki diğer tüm araçlarla anlık iletişim halinde olacak MİUS, yerli burun radarıyla Mehmetçiğin gören gözü, gövde içi seyir füzeleriyle donanmanın vurucu gücü ve millî hava-hava mühimmatıyla düşman uçaklarının kabusu haline gelecek.

Teknolojide en önlerdeyiz

Bu ifadelerimizi abartılı bulanlar olabilir; onlara böyle bir aracı dünyada kaç tane ülkenin tasarlayıp üretebildiğini sormak gerek. Yeri gelmişken söyleyelim: İnsansız savaş uçağını yetkin olarak şu anda yalnızca ABD ve İngiltere üretebiliyor. Rusya ve Çin ise bu konuda henüz emekleme safhasında.

“Cep telefonunda Steve Jobs ne ise, insansız hava araçları konusunda Selçuk Bayraktar odur” diye yazan batı basını haklı. Omuzdan fırlatılan mini İHA’yı dağlarda Mehmetçikle birlikte test ettiği yıllardan günümüze dek bu adam, yine hakkında çıkan haberlerden birinde kullanılan ifadeyle, “Ortadoğu’nun kaderine yön vermeye” devam ediyor. Suriye’ye yönelik harekâtlar sırasında personele anlık teknik destek sunmak için sınırdaki konteynerinde aylarca nöbet tutmuş bir kahraman o.

• ‘Yiğidi öldür, hakkını ver’ demişler; Bayraktar bugüne dek başardıklarıyla her türlü övgüyü hak ediyor. 12 yıldır MİUS hayaliyle yaşadıklarını söyleyen Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Akıncı TİHA'nın olgunlaşmasının ardından şirket mühendisleriye beraber tüm dikkatini bu projeye çevirmiş.

İnsanlı savaş uçağı filolarına yakın muharebe desteği sunması beklenen MİUS'un, 'akıllı filo otonomisi' sayesinde kendisinden daha gelişkin insanlı savaş uçaklarına karşı gökyüzünde üstünlük sağlaması muhtemel görünüyor. Bayraktar'ın verdiği bilgiye göre kavramsal tasarımı tamamlanan ve 1,5 ton mühimmat taşıması beklenen MİUS, ilk uçuşunu 2023 yılında yapacak. 2023 yılı 'Türk havacılığının kurtuluş savaşı' olarak görülen Millî Muharip Uçak (MMU) projesinin de hayat bulacağı tarih. MMU o yıl ilk kez imâl edilmiş halde hangardan çıkacak ve 2026 yılındaki ilk uçuş için geri sayım başlayacak.

O kadim hedefe doğru...

ANKA, Bayraktar TB2, AKSUNGUR, AKINCI ve derken MİUS... Bunların yanına Milli Muharip Uçak da eklendiğinde tüm bu savaş araçlarının Türkiye'ye nasıl bir diplomatik güç kazandıracağını kestirmek zor değil. Teknolojik kuvvet dengesini elde ettiğimizde bu milletin genetik kodlarına işlenmiş o kadim hedefe doğru yürümemiz artık sadece an meselesi haline gelecek.

Bir gün, gökyüzünde süzülecek yüzlerce MİUS'un görev bilgisayarında şu ortak kodun belirmesi dileğiyle: