Kitap tanıtımı

SAMET TINAS
Abone Ol

Gerçek Hayat'ın 1033. sayısında Beyrut temalı kitapların tanıtımları yer almaktadır.

Selim Ali Selâm, Beyrut Şehremininin Anıları, Klasik Yayınları

Selim Ali Selâm, Beyrut Şehremininin Anıları

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Batılı devletlerin siyasî ve iktisadî etkilerinin en yoğun hissedildiği yerlerin başında hiç şüphesiz Lübnan gelir. Lübnan bu dönemlerde fikrî ve politik açıdan son derece canlı bir merkez konumundadır. 1868-1938 yılları arasında yaşamış olan Selim Ali Selâm, Beyrut şehreminiliği ve Osmanlı Meclis-i Mebusan azalığı yapmış bir siyasetçi, iş adamı ve entellektüeldir. Bir Arap aydını olarak Selim Ali Selâm’ın mücadelesi ve düşünceleri, yaşadığı dönemde, özelde Lübnan, genelde Arap coğrafyasındaki yönelişler hakkında muhatabının ufkunu açmaktadır.

Yazarın bir Fransız yetkiliye söyledikleri şu sözler dönemin Lübnanlı Arap liderlerinin tavrını ve psikolojisini özetler mahiyettedir: “Ülkemizin gidişatı hakkındaki hakiki his ve düşüncelerimizi anlamanız bizim için önemlidir. Bizler âdem-i merkeziyetçiliği ve elimizden alınmış olan haklarımızı talep ediyor olsak da, yüce halifemiz emirü’l-müminin hazretlerinin saltanatına sıkı sıkıya bağlıyızdır. Onun hâkimiyetinden ayrılmak ve sizin korumanızı talep ederek ülkemize gelmenizi istemek aklımızın uçundan bile geçmez...”

Kemal Kahraman, Kuşatma Altında Beyrut Günlüğü, Beyan Yayınları

Kemal Kahraman, Kuşatma Altında Beyrut Günlüğü

Gelecekte tarihçiler, Beyrut’un Arapların kültürel hayatında oynadığı eşsiz rolü daha iyi göreceklerdir. Mısır, Irak, Suriye ve diğer Arap ülkelerinden gelen şairler, Beyrut’a sığınmışlar ve burada, sansür korkusuna kapılmadan eserlerini yayınlama imkânı bulmuşlardır. Politikacılar kısa bir zaman diliminde Arap dünyasını çeşitli siyasî sınırlara bölmeyi başardılar fakat bunlardan her biri için ayrı ve bağımsız bir kültürel kimlik oluşturmayı başaramadılar.

Beyrut’ta palazlanma imkânı bulan ortak Arap kültürü, Arap devletlerinin varlığını anlamsız kılmaya başlamıştı. Bu nedenle Arap yöneticileri, Beyrut’u rejimlerine yönelmiş bir tehdit olarak gördüler; Beyrut’un yıkılışına üzülmek şöyle dursun, yardımcı oldular, şairleri susturdular, onları ‘kendi’ ülkelerine dönmeye zorladılar. Çünkü her idare, sürgündeki şairlerin dönüşünün dışarıdan destek bulmayan yerli şairleri ve yazarları kendi bölgesel dillerinde yazmaya teşvik edeceğini, bunun da ortak Arap diline doğru gidişi durduracağını ümit ediyordu.

Cenap Şahabettin, Beyrut, Filistin ve Nablus İzlenimleri 1918, Ötüken Yayınları

Cenap Şahabettin, Beyrut, Filistin ve Nablus İzlenimleri 1918

Tarihi bilgi bakımından hatıratlar, yazanın hissiyatını barındırdığını göz önünde bulundurmak şartıyla fevkalâde önemlidir. Cenap Şahabettin gibi Türkçeyi ustaca kullanan yazarların elinden çıkmışsa hele, tadına doyum olmaz. Beyrut, Filistin ve Nablus İzlenimleri adıyla yayımlanan bu gezi yazıları I. Dünya Savaşı’nın son yılında -imparatorluğun inkıraz döneminde- elden gitmek üzere olan “Arz-ı Kenan”ı ve çevresini çok değişik yönleriyle anlatıyor. Bu eser hacmi küçük olmasına rağmen hem ait olduğu edebî türün nadide örneklerinden biri olması bakımından hem de Edebiyat-ı Cedide’nin meşhur sanatçısı Cenap Şahabettin’in kaleminden çıktığından daha da bir değerlidir. Beyrut, Filistin ve Nablus gezilerindeki izlenimlerin anlatıldığı yazıların -şimdiye kadar yapılan araştırmalar da göz önüne alındığında- Cenap Şahabettin’in yazıp yayımladığı son gezi yazıları olduğu dikkate alındığında, bu küçük hacimli eserin büyük kıymeti çok daha iyi anlaşılacaktır.

  • KISA TANITIM
  • Nizar Kabbânî, Ben Beyrut, Hece Yayınları
  • Fethi Nas, Ortadoğu’da Göç Dinamikleri, Gece Kitaplığı
  • David Hirst, Küçük Devletlerden Sakının Lübnan Ortadoğu’nun Savaş alanı, İyi Düşün Yayınları