Kazakistan KKTC konusunda neden ters yönde?
Türk Devletlerinin ilk defa bu denli siyasî, ekonomik ve kültürel bir çatı altında toplandığı bir dönemde KKTC konusunun dikkatle ele alınması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC’nin TDT üyesi ülkeler tarafından “toplu tanınması” fikri ne kadar isabetli olsa da görünen şu ki bunun kısa zamanda gerçekleşmeyeceğine alışmamız lâzım.
Son dönemler Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Cumhuriyetleri tarafından tanınması için gösterilen çabalar oldukça dikkat çekiyor. İkili, üçlü görüşmeler, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ziyaretleri, Türk Cumhuriyetlerinden sivil toplum kuruluşlarının KKTC’ye ziyaretlerinin sıklaşması, yakın zamanda bu KKTC’nin tanınması alanında önemli adımların atılacağına işaret ediyor.
Kazakistan’ın kararı Rumları sevindirdi
11 Kasım 2022 tarihinde Semerkant’ta gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı’nın 9. Zirve bildiresinde "KKTC’nin TDT gözlemci statüsünü memnuniyetle karşılıyoruz" ifadesi yer alsa da 3 Kasım 2023’de Astana’da gerçekleştirilen TDT’nin 10. Zirvesi'ne KKTC davet edilmedi.
Ev sahibi Kazakistan tarafından KKTC’nin zirveye davet edilmemesi tepkilere neden oldu. Bu durumla ilgili Türk tarafı Kazakistan’la ilişkileri bozmamak adına çok fazla yorum yapmaktan kaçınsa da tam aksine Rum tarafı konuyla ilgili memnuniyetlerini dile getirdi.
Rumların Fileleftheros gazetesi konuyla ilgili şu başlığı attı: “Kazakistan’da Türk Aksiliği-Sahte Devleti, Türk Devletleri Teşkilatı’nın 10’uncu zirvesinde dışarıda bıraktılar.” Gazete KKTC’nin zirveye davet edilmemesini Rum tarafının çabalarının ve diplomatik girişimlerinin sonucu olduğuna dikkat çekti.
Rumların Politis gazetesi Kazakistan’ın davranışını “Türk Devletleri Teşkilatı, Tatar’ı görmezden geldi. Erdoğan, bölücü oluşumun zirveye davet edilmemesinden rahatsız” başlığıyla verirken, Alithia gazetesi “Sahte devlet, Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’ne davet edilmedi”, Haravgi gazetesi ise “Türk Devletleri Teşkilatı’nda Tatar’ın yokluğu” başlıkları altında haber yaptı.
Erdoğan’dan Kazakistan’a diplomatik tepki
Oysa Astana Zirvesi’nden tam 1 ay önce TDT üyesi ülkelerin dışişleri bakan yardımcılarının İstanbul’daki toplantısına gözlemci üyeler Macaristan ve Türkmenistan’la birlikte Kuzey Kıbrıs dışişleri yetkilisi da katılmıştı. KKTC yetkilisinin zirve hazırlığı toplantısına katılıp, KKTC’nin Kazakistan tarafından zirveye davet edilmemesi anlaşılır bir durum olarak algılanmadı. Zîra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Astana Zirvesi’ndeki konuşmasında KKTC’ye ve beraberinde Türkiye’ye yapılan bu saygısızlığı diplomatik bir uyarı diliyle dile getirip ilgili yerlere gereken mesajı verdi.
Erdoğan, “Aile meclisimiz, geçtiğimiz yıl Semerkant Zirvesi’nde KKTC’ye oy birliğiyle gözlemci üye statüsü vererek tarihi bir karara imza atmıştır. Sizlere bu kararın alınmasında sağladığınız destek nedeniyle bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu kararla Türk dünyası, tecrit edildikleri hâlde öz vatanından vazgeçmeyen Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadıklarını herkese göstermiştir. Büyük Türk ailesinin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkleri ile dayanışma içinde hareket etmek hepimizin yükümlülüğüdür. Müteakip zirvemizde KKTC’yi, karar verdiğimiz şekilde gözlemci üye statüsüyle aramızda göreceğimize inanıyorum. Bu konuda sizlerin dirayetli liderliğinize güveniyorum” diyerek aslında bir anlamda sitemini de dile getirmiş oldu.
Erdoğan kısaca “madem KKTC’yi gözlemci üye olarak aldınız, o zaman neden zirveye davet etmediniz” demiş oldu. Sanıyorum Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın KKTC hazımsızlığı Erdoğan tarafından farklı zamanda farklı bir şekilde cevaplandırılacaktır.
AB’den Tokayev’e KKTC teşekkürü
Semerkant Zirvesi’nde KKTC’nin “gözlemci üye” olarak kabul edilmesi sonrası Kazakistan ve Özbekistan tarafından farklı yaklaşımlar dile getirilmiş ve ortaya çıkan görüntüde zirve sırasında liderler arasında KKTC konusunun ciddi tartışmalara neden olduğu ortaya çıkmıştı.
Zirve sonrası Kazakistan ve Özbekistan tarafından KKTC’nin “gözlemci üye” statüsü kararında çatlak ses olarak ortaya çıkması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kızdırmıştı.
Erdoğan zirveden sonra bir basın toplantısında konuyla ilgili "Bu konuda kimseden izin almayız, bu konu çözümlendi ve kapatıldı” demiş ve Kazakistan’a tepkisini yeniden göreve başlama töreninde Kasım Cömert Tokayev’i yakınında oturtmayarak göstermişti.
Semerkant Zirvesi sonrası Rusya’nın Kommersant gazetesi diplomatik kaynaklardan aldığı bilgiye dayanarak zirve sırasında KKTC konusunda tartışmaların alevli geçtiğini, Azerbaycan ve Kırgızistan’ın Türkiye’nin tutumunu desteklediğini, Özbekistan’ın çekimser kaldığını, Kazakistan’ın ise KKTC’nin “gözlemci üye” statüsüne şiddetle karşı çıktığını yazmıştı.
Cumhurbaşkanı Tokayev’in KKTC konusundaki tutumu daha sonra Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’le olan görüşmesinde de “takdirle” karşılanmıştı. Borrell “Kazakistan'a BM Şartı'na, özellikle de tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne olan güçlü bağlılığından” dolayı Tokayev’e teşekkür etmişti.
- Rum Yönetimi Kazakistan’la ilişkilerini geliştiriyor
- Kazakistan yönetimi bir taraftan KKTC’nin tanınması için TDT bünyesindeki faaliyetleri engellerken diğer taraftan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilişkileri daha da geliştirmek için önemli adımlar atıyor. Aralık ayının 9’unda Kazakistan Dışişleri Bakanlığı’nın resmî sitesinde, Kazakistan Dışişleri Bakanı Murat Nurtleu ile Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un görüşmesiyle ilgili açıklama yayınlandı.
- Açıklamada Astana ile Lefkoşa arasındaki siyasi diyaloğun; karşılıklı ticaretin artırılması, ulaştırma, lojistik ve turizm alanlarında gerçekleşmemiş işbirliği potansiyelinin olduğu vurgulanıyor. İki ülke arasında direkt uçuşların açılması için anlaşmanın sağlandığı vurgulanan açıklamada ikili işbirliğinin yoğunlaştırılması için 2024’de Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Astana’da büyükelçilik açmayı planladığı ifade ediliyor.
Astana’da Rum elçiliği açılıyor
Bu görüşmeden 10 gün sonra Rum Yönetimi sözcüsü Konstantinos Letimpiotis “Orta Asya'daki varlıklarını genişletmenin son derece önemli olduğunu düşünerek” Kazakistan'da büyükelçilik açmaya karar verdiklerini açıkladı. Anlaşılan o ki, TDT bünyesinde KKTC ile ilgili Kazakistan’dan kaynaklanan bu çatlak ses, AB ve Yunanistan tarafından daha fazla desteklenerek çatlağın büyümesi sağlanmaya çalışılacak. Nitekim bu konuda emareler yavaş yavaş gözükmeye başlıyor.
- Azerbaycan KKTC politikasından çok emin
- Azerbaycan tarafı bu konuda daha diplomatik, daha itidalli ama sonuç odaklı bir politika izliyor. 19-20 Eylül tarihleri arasında Karabağ’da gerçekleştirdiği antiterör operasyonundan sonra Hankendi de dâhil diğer bölgelerin Ermeni işgalinden kurtarılması sonrası Azerbaycan devlet yetkilileri, KKTC’nin tanınması konusunda daha istekli bir davranış sergiliyorlar. Henüz operasyon başlamadan birkaç gün önce Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü'de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı toplantısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağının Azerbaycan’daki etkinliklerde dalgalanacağını açıklamıştı.
- Ekim 2023’de KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan’a ziyaret gerçekleştirmiş, Cumhurbaşkanı Aliyev’le bir araya gelmişti. İki Cumhurbaşkanı ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve KKTC’nin TDT bünyesindeki durumuyla ilgili samimi görüş alışverişi gerçekleştirmişlerdi.
- Kırgızistan ilklerden olacak
- KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Aralık ayında Kırgızistan’ı da ziyaret ederek çeşitli temaslarda bulunmuştu. Tatar, ziyareti sırasında Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Japarov’la da bir araya gelmişti. İki Cumhurbaşkanı arasındaki görüşmede dikkat çeken detay, Japarov’un görüşmeye kravatsız katılması olmuştu. Görüşmeyi Japarov’un basın sekreteri Askat Alagozov, sosyal medya hesabından duyururken de Ersin Tatar’dan “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” olarak bahsetmişti. Bunlar küçük detaylar olsa bile Türk Cumhuriyetlerinin KKTC konusundaki tavırlarını göstermek açısından önemli noktalardır. Sanıyorum, Kırgızistan KKTC’yi tanıyacak ilk devlet olmasa bile ilklerden birisi olacaktır.
Çatlak ses TDT’ye zarar vermemeli
Türk Devletlerinin ilk defa bu denli siyasî, ekonomik ve kültürel bir çatı altında toplandığı bir dönemde KKTC konusunun dikkatle ele alınması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC’nin TDT üyesi ülkeler tarafından “toplu tanınması” fikri ne kadar isabetli olsa da görünen şu ki bunun kısa zamanda gerçekleşmeyeceğine alışmamız lâzım.
Lakin Semerkant Zirvesi sonrası Özbekistan’ın KKTC konusunda daha ılımlı davranması, Kırgızistan’ın konuya sıcak bakması, Azerbaycan tarafının Türkiye’nin isteğine hayır demeyeceğini göz önünde bulundurursak “toplu” da olmasa bazı devletlerin birer birer KKTC’yi tanıyacağını öngörmek mümkün.