Her taşın altından çıkan kene

2002 yılında bilim adamları kenelerden bulaşan yeni bir hastalık keşfetti. Bu keşfe göre Lone Star ve Asya Mavisi gibi bazı kene çeşitlerinin ısırdığı memeli hayvanlar, insanlarda güçlü bir alerjiye neden olan bir hastalık taşıyordu. Keşfin eksik kısmı, keneden memeli hayvana, oradan da insana geçtiği belirlenen bu hastalığın henüz hiçbir insanı hasta etmemiş olmasıydı. 6 yıl sonra o sorun da aşıldı ve Alfa-Gal Sendromu (AGS) denilen hastalığın ilk insan hastası 2008’de tespit edildi.

ABD’nin Virjinya eyaletinde görülen ilk vakadan sonra da garip bir şekilde hastalık hızlı bir şekilde yayıldı. Hatta ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) bu yıl yaptığı açıklamaya göre 2010'dan bu yana ABD'de 450.000 kişide AGS tespit edildi. Yine CDC’nin raporuna göre AGS hastalığı ABD’deki en yaygın 10 alerji türü arasına girdi. Yani hastalık insanda tespit edilmesinden sadece 2 yıl sonra resmen bir pandemiye dönüştü ve ABD’de bin kişiden birinde görülmeye başladı.

Asıl korkutucu artış ise pandemi dönemi ve sonrasında yaşandı. Resmi verilere göre 2017’de ABD’de bu alerjiden mustarip 17 bin kişi vardı. 2021’e gelindiğinde ise tek bir yılda vakalarda yaklaşık yüzde 50 artış görüldü ve 66 bin kişinin AGS olduğu belirlendi.

2021’den sonrası ise daha da karmaşık. Çünkü AGS için milat olan bu tarihten sonra sadece ABD’de 2 yıl içinde yaklaşık 390 bin kişi daha bu rahatsızlığa yakalandı ve sayı 450 bine çıktı.

2021’deki ilginç tesadüf

ABD’de yerleşik olan Oxitec Ltd. isimli biyoteknoloji şirketi, 2021 yılında AGS’ye neden olan kene türünü incelemeye aldı. Hastalık yayan böcek ve hayvanlar üzerine çalışmaları olan şirket tam bu konuya da el attığında bir anda tesadüfen Bill Gates de sahneye çıktı. Gates, kendi vakfı aracılığıyla 2021 Mart ayında Oxitec şirketine 1,5 milyon dolar bağış yaptı. Bağış sadece AGS hastalığına sebep olan Rhipicephalus microplus (Asya mavisi) kene türünün araştırılması için verilmişti.

Oxitec şirketi de bu bağışı en faydalı şekilde kullandı. Erkek kenelerin genetiği "kendi kendini sınırlayan bir gen" taşıyacak şekilde değiştirildi. Ve bu genetiği değiştirilmiş keneler, doğal dişilerle çiftleşmeleri ve böylece zararlı kene nüfusunun azaltılması için özellikle ABD’nin doğu bölgelerinde serbest bırakıldı.

Oxitec, 2021’deki o deneyin sonuçlarıyla ilgili kapsamlı bir rapor yayınlamadı, ama ABD sağlık yönetimi aynı yıl AGS hastalarının sayısının yüzde 41’den fazla arttığını açıkladı.

Hastalık bu kadar artınca doğal olarak Oxitec şirketi de çalışmalarına hız verdi. Bu yazın başında, Haziran 2023'te Oxitec, kene deneylerinin çok iyi gittiğini ve çalışmalarda yüksek etkinlik sağlandığını bildirdi. Yani Oxitec ve Bill Gates’in çalışmaları gerçekten meyvelerini vermişti. Elbette bu başarı karşılıksız kalmadı ve Gates Vakfı tarafından şirkete 4,8 milyon dolarlık yeni bir bağış daha yapıldı.

Bu bağıştan sadece 1 ay sonra Temmuz ayında ise ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi CDC, ABD’de bu hastalıktan mustarip 450 bin kişi olduğu açıklamasını yaptı.

Bütün oklar Gates’i işaret ediyor

Gates Vakfının Oxitec şirketi ile ortak yürüttüğü bu çalışma elbette ‘bilim çevrelerinde’ büyük heyecana neden oldu. Tıpkı Gates’in pandemi dönemindeki çalışmaları gibi.

Fakat sığırların metan gazı üreterek küresel ısınmaya neden olduğunu söyleyip tüm sığırların itlaf edilmesi gerektiğini savunan, bu amaçla laboratuvarda üretilmiş sentetik sahte et sektörüne milyonlarca dolar yatıran Bill Gates’in, insanlarda tabii ete karşı alerjiye neden olan bir keneye neden düşmanlık beslediği, kafalarda soru işaretlerine neden oldu.

Çünkü yaptığı hiçbir hamleyi gizleme ihtiyacı hissetmeyen Gates’in, laboratuvarda sentetik sahte et üreten Upside Foods, Good Meat, Beyond Meat ve Impossible Foods gibi şirketlere milyonlar aktardığı biliniyor. Dahası Gates vakfı bu çalışmalarla gurur da duyuyor.

ABD’de gerçek bilim adamları, Gates’in bu yeni hamlesini ciddi şekilde sorguluyor. Elbette şimdilik kimse “Bill Gates sentetik sahte eti dünya geneline yaymak ve insanların tabii kırmızı et tüketimini tamamen bitirmek için keneleri biyolojik silah olarak kullanıyor” deme cesareti gösteremiyor. Tıpkı Gates’in Lyme hastalığı gibi kene kaynaklı hastalıkları tedavi etmek için yaygın olarak kullanılan doksisiklin türü antibiyotikler üreten Pfizer ilaç şirketinde büyük bir ortaklığı olduğunu hatırlatmak gibi bu konu da bir tabu olarak görülüyor.

Bu çarpık ilişkileri dillendirmek bile bilim çevrelerinden dışlanma ya da ‘komplo teorisyeni’ yaftasıyla aşağılanmayı göze almayı gerektiriyor. Cesaret ise bilim çevrelerinde muteber bir mefhum olarak görülmüyor.

Alfa-Gal Alerjisi nedir?

Tıbbî adı Alfa-Gal Alerjisi olan hastalık aslında ‘et alerjisi’ olarak biliniyor. Bu alerjiye sahip kişiler kırmızı et, süt ve süt ürünlerini tüketmesi durumunda ölümle sonuçlanabilecek bir alerjik reaksiyon gösteriyor. Fakat bu alerji türü sanıldığı gibi ‘tabii’ ya da insanlık tarihi kadar eski değil. Memeli hayvanlar dışında hiçbir hayvanda bulunmuyor ve insan dışında bilinen hiçbir canlıyı etkilemiyor. Bilim adamları hastalığı ilk olarak 2002’de keşfetti. Hastalık, daha doğrusu Alfa-Gal molekülü ‘Lone Star’ ve ‘Asya Mavisi’ türü kenelerle bulaşıyor. Fakat bulaştığı kişiye hiçbir zararı yok. Hatta kişi, et yiyene kadar hasta olduğundan haberdar bile olmuyor. Ama ne zaman ki et yerse (sadece kırmızı et) uykuda alerji bir anda ortaya çıkıyor.

Vücutta saatli bomba gibi sinsice bekleyen enzimler, gıda zehirlenmesinden bile yavaş bir şekilde etkisini gösteriyor. Et ve süt ürünleri yendikten 6-8 saat sonra hastaların deyimiyle işkence saatleri başlıyor. Önce deride kızarıklıklar ve kurdeşen geliyor. Onu mide bulantısı, kusma, şiddetli mide ağrısı, nefes almada zorluk, kan basıncında düşme, baş dönmesi ve baygınlık izliyor.

Bu alerji türü için ‘tavsiye edilen’ tek tedavi yöntemi ise ‘duyarlılaştırma tedavisi.’ Yani alerjisi olan insana önce küçük dozlarda, sonra da artan miktarlarda Alfa-Gal molekülleri vermek. Fakat ABD dâhil hiçbir ülke bu tedaviyi şimdilik onaylamıyor. Çünkü sonuçlarının ne olacağı hakkında kimsenin bir fikri yok. Gerçi bu durum, korona virüse karşı geliştirildiği söylenen aşıların tüm dünyada uygulanmasını engellememişti. Zâten Bill Gates’in bu kene işine girmesindeki asıl motivasyonu da ‘dünyayı bu beladan kurtarmak’ ve ‘insanların daha rahat et yiyebilmelerini sağlamak’ olduğundan kimsenin şüphesi yok!

• Gates’in Gdo’lu Sivrisinek Ordusu
• Kene vakası, pandemi döneminden sonra oraya çıkan ve içinde Gates’in de bulunduğu ilk gariplik değil. Geçtiğimiz Haziran ayında ABD’de 20 yıl sonra ilk kez sıtma vakası görüldüğü açıklanmıştı. Sıtma, ABD'de en son 2003 yılında Filorida’da yedi kişide görülmüştü. Ve bu sayıyı yeterli gören Bill Gates, 2007'de sıtma araştırmaları için yüz milyonlarca dolar hibe etti. 2014'te ise bu bütçeyi yüzde 30 artırdı.
• Eylül 2020'ye gelindiğinde ise kene çalışmalarının iki büyük aktörü sahneye çıktı. Gates Vakfı, "sivrisinek tarla denemeleri" için Oxitec şirketine 1,3 milyon dolar bağış yaptı. Yani kene için anlaşma yapmadan bir yıl önce tam da pandemi zamanında Oxitec ve Bill Gates, sivrisinekler üzerinde çalışmaya başlamıştı. Bu çalışmalar, tamamen sivrisineklerin genetiğinin değiştirilmesi ve bu GDO’lu sivrisineklerin tabiata salınarak ‘hastalığı azaltması’ üzerine yoğunlaşıyordu. Tüm planlar Gates’in istediği şekilde gitti ve sıtmayı en çok yaydığı bilinen genetiğiyle oynanmış Aedes aegypti türü milyonlarca sivrisinek, Mart 2022'de devletin de onayıyla Florida ve Teksas'a salındı.
• Gates’in genetiği değiştirilmiş sivrisinek ordusu tabiata salındıktan bir yıl sonra özel bir aşı şirketi olan FFF Enterprises, Gates Vakfının desteğiyle üretilen sıtma aşısını stoklamaya başlayacağını duyurdu. Bundan 3 ay sonra yani Haziran 2023'te ise ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi CDC, Florida ve Teksas'ta sıtma salgını başladığını duyurarak bir uyarı yayınladı. Ve yine Gates Vakfı tarafından finanse edilen CDC, Gates’in 3 ay önce stoklamaya başladığı sıtma aşısına ‘hızlı erişim’ önerdi.
• Elbette Bill Gates’in tüm bu ‘ilginç’ ilişkileri de bilim çevreleri tarafından sorgulanmadı. Sorgulayanlar da ‘komplo teorisyeni’ olarak damgalandı. Medyanın büyük bölümü ise zaten Gates’in avucunun içinde olduğu için sesini çıkarmadı.
• Anadolu Ajansı’nın, Gates’in sivrisinekler ve sıtma ile bir alâkası olmadığını savunmak için ‘Teyit Hattı’ adlı ‘yalan haberleri ortaya çıkarma’ merkezi tarafından neden bir haber yaptığı ise hiç anlaşılamadı. Kim bilir belki de…