Hangisi kazanırsa kazansın asıl kazanan

‘Kontrollü Gerilim Stratejisi’ hem askerlerin hem istihbaratçıların en çok kullandığı yöntemlerden biridir. Bunu diplomatlar da dış politikada sıkça kullanırlar. Çünkü çok etkilidir ama uygulanması hem zor hem de üst düzeyde zeka ve tecrübe gerektirir.

Günümüzde bilgiler çok çabuk yayıldığı, dezenformasyon denilen yanıltıcı bilgiler de çok sık kullanıldığı için bu stratejinin uygulanması daha da zorlaşmıştır.

Uluslararası ilişkileri tarih süreci içerisinde görebilen ve takip edebilenler bu çok önemli stratejinin uygulanmasının sonuçlarını da görebilirler. Bunu görebilenler, Kontrollu Gerilim Stratejisinin en derin ve küresel uygulayıcısının Yahudi Lobisi olduğunu da müşahede edebilirler.

Soğuk savaş döneminin başlangıcı ve ilk yılları, tezin ve antitezin birlikte kontrol edilebildiği bir dönemdir.

Ama soğuk savaş dönemi kontrol edilen taraflardan birinin kontrol edilemez duruma geldiği dönemdir de.

Komünist partiler Yahudilerin elindeydi

Soğuk Savaşın Komünist tarafının iki büyük ülkesi olan Rusya ve Çin’deki Komünist partilerinin kurulmasında da gelişmesinde de Yahudilerin büyük etkisi olmuştu. Çin Komünist partisinin efsaneleştirilmiş lideri Mao, 1949 yılındaki Komünist devrimi sürecinde de daha sonraki Komünist yönetim sürecinde de Yahudilerden çok faydalanmıştı.

Siyasi tarihçiler bunların en önemlisinin Asıl adı Gruzenberg olan Mihail Borodin olduğunu vurgularlar.

Gruzenberg, Rusya’nın taşra kesiminde Yahudi anne babanın çocuğu olarak doğar. Daha önce de 1917 Rusya Komünist devrimi sürecinde de Lenin’e çok yardım eder. Devrimden çok önce 1903’ten itibaren Lenin’in yakın çevresini oluşturan 1500 çekirdek devrimcinin içinde yer alır.

İsrail Epstein, Sidney Shapiro, Dr. Jacob Rosenfeld, Dr. Hans Müller, Sidney Rittenberg, Rewi Alley de Mao’ya önemli destek sağlayan Yahudilerden bazılarıydı.

Çin Halk Cumhuriyetini İsrail hemen tanıdı

1 Ekim 1949 tarihinde Pekin’deki Tienanmen meydanında Mao’nun yaptığı sansasyonel konuşma ile Çin Halk Cumhuriyetinin kurulduğu ilân ediliyordu. Komünist Çin Halk Cumhuriyetini 1 Ocak 1950’de ilk tanıyan devletlerden biri İsrail oldu.

Çin’in 12.000 üyeden oluşan siyasi konseyinin Batı ülkeleri kökenli 11 üyesinin 5’i Yahudi’ydi.

Moskova’daki Devlet Tarih Müzesi’nde sergilenen belgelerle Lenin’in de Yahudi olduğu tartışılamayacak kesinlikle ortaya çıktı.

Lenin’in Devrimden sonra kurduğu Devrim bürosu 7 kişiden oluşuyordu. Bunlar çekirdek lider kadroyu oluşturuyordu. Bu 7 kişiden 5’i hem anne hem baba tarafından Yahudi’ydi. Bunlardan bazıları Troçki, Kamanev, Sakolnikov ve Zinoviev idi. Stalin Gürcü’ydü. Eşinin Yahudi olduğu söylendi ama bu kesinleşmedi. Bazılarına göre ise bizatihi kendisi Pakraduni’ydi.

Lenin’in oluşturduğu Bakanlık Konseyi ise 27 kişiden oluşuyordu. Bunların 17’si Yahudi’ydi. Lenin’in babasının Yahudi olduğu sağlam bir bilgidir.

Sovyet devriminin iki maddesi

1917 Ekim Devriminden hemen sonra Devrim Bürosu iki maddelik şu bildiriyi yayınladı:

1) Yahudilere düşmanlık edilemez, bu ceza gerektirir.

2) Yahudilerin Filistin’de millî bir vatan kurma hakları vardır.

O tarihte Filistin’in Osmanlı Devletinin sınırları içinde olduğuna özellikle dikkat edilmelidir.

Kontrollü Gerilim Stratejisinin her iki tarafın da kontrol edilmesi üzerine kurulup uygulandığını yazımızın başında anlatmıştık. Yazımızın buraya kadar olan bölümünde de değerlendirmemizdeki taraflardan komünist blokun iki dev ülkesi olan Rusya ile Çin’in komünist rejimlerinin kuruluşunda ve ilk yıllarında Yahudilerin kontrolünde olduğunu da anlatmıştık.

Şimdi de kontrol altındaki diğer tarafın, kapitalist blokun dev ülkesi ABD’ye bakalım:

Amerika başlarda hiç Yahudi sevmezdi

Birinci Dünya Savaşından sonraki yıllarda 1920’lerde ABD’nin güney eyaletlerinde özellikle Texas’ta çok sayıda restoranın ve eğlence merkezinin kapısında dikkat çeken bir tabela vardı. Tabelanın üzerindeki yazı, gösterişli tabelanın kendisinden daha çok dikkat çekiyordu: “Buraya Zenciler ve Yahudiler giremez”

Daha sonraki yıllarda Yahudilerin ABD’yi tamamen hâkimiyetleri altına alabileceğini, o yıllarda Yahudi olmayan kaç kişi tahmin edebilirdi?

Tam bu noktada Amerika ile Rusya ve Çin arasındaki tarihi ve kültürel farka özellikle dikkat edilmelidir. Hem Sovyetler Birliği’nin hem Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşlarındaki Yahudi katkısını yukarıdaki satırlarımızda değerlendirmiştik. Bugün ise her iki ülkenin de İsrail’le ilişkileri sürüyor. Ama İsrail Rusya’yı da Çin’i de siyasi olarak kesinlikle kullanamıyor. Tam aksine her iki ülke de İsrail’den gerektiğinde siyasi olarak yararlanabiliyorlar. Özellikle Çin…

Bu önemli konuda asıl belirleyici olan Rus ve Çin milletlerinin çok köklü ve derin kültürleriyle tarihi birikimlerinin, Amerikan toplumunun kültürüne ve tarihi birikimine karşı büyük üstünlüğü. Burada Amerikan milleti değil, Amerikan toplumu ifadesini kullanmamıza özellikle dikkat edilmelidir.

Amerika bir millet değil bir mozayik

Günümüzde çok sayıda bilim adamı, Amerikan toplumunun bir millet olmadığını, değişik milletlere mensup olan insanların oluşturduğu bir toplum olduğunu ifade ediyorlar.

Bazı araştırmacıların Amerikan devletinin de aslında ‘devlet’ değil ‘şirket’ olduğunu söyledikleri bilinmelidir. Tam bu noktada Amerikan toplumunda çok sık kullanılan esprili bir söz de bilinmelidir: “İş iştir!”

Yine bu noktada ses sanatçısı Celal İnce’nin 1954 yılında bestelediği ve o yıllarda gençler arasında çok popüler olan şarkı da bilinmelidir: “Amerika Amerika Türkler dünya durdukça, beraberdir seninle hürriyet savaşında.”

Bu çok popüler şarkı bestelendiğinde, bizim Gerçek Hayat dergimizde “Amerika hiçbir zaman Türkiye’nin dostu olmadı” başlıklı yazımızı yazmamıza daha tam 68 sene vardı.

Köklü millet köksüz millet

Tarihin çarpıcı gerçeğini burada tekrar vurgulayalım: Çok köklü kültüre ve derin tarih bilincine sahip olan Çin ve Rus milletleri, kısa bir dönem Yahudilerden yardım ve destek almışlar, ama sonra Yahudileri sırtlarından atıp köklü tarih yolculuklarına devam etmekteler.

Ama yüz yıl önce Yahudileri lüks restoranlarına ve gece kulüplerine sokmayan köksüz ve kültürsüz Amerikan toplumu, bugün Yahudilerin esiri haline gelmiş, ABD denilen devlet de bir ‘’Yahudi Şirketi’’ne dönüşmüştür.

Kontrollü Gerilim Stratejisi gereğince bu tezi hâlen kontrol eden Yahudi Lobisi, antitezi artık kontrol edemiyor. Hâlen kontrol edebildiği ABD de Rusya’nın nükleer güç duvarına, Çin’in de ekonomik güç duvarına çarpıp, güç üstünlüğünü hızla kaybettiği için İsrail gittikçe çılgınlaşıyor.

Bütün gücünü Amerika’yı kontrol etmekten aldığı için Amerika daha fazla güçsüzleşmeden işgal ettiği toprakları biraz daha genişletmeye çabalıyor. Ama bu ruhsuz ve vicdansız Siyonist çete yaptıklarının hesabını mutlaka verecektir.