Filistinli özgürlük savaşçıları için adâlet yok

Kerim Yunus ismini duydunuz mu? Bu isim size hiçbir şey ifade etmiyorsa, İsrail tarafından tutuklandığı vakit muhtemelen ya çocuksunuzdur veya henüz dünyaya bile gelmemişsinizdir. Kerim Yunus, bir dünya rokertmeni. Çünkü onun kadar uzun süre “içerde” yatan siyasi bir tutuklu mevcut değil. Tam 38 yıldır İsrail zindanlarında çile çekiyor.

Tarihler 6 Ocak 1983’ü gösterdiğinde henüz bir üniversite öğrencisi olan Yunus, işgalci İsrail’in kendi topraklarındaki varlığına itiraz ettiği için yaka paça tutuklandı. Oysa 1949 tarihli, altında İngiltere dâhil pek çok ülkenin imzası bulunan Cenevre Sözleşmesi Filistinlilerin bütün haklarını güya garanti ediyordu.

İşgale karşı mücadele etmek suç mudur?

Ailesinin dediğine göre hiçbir gerekçe ileri sürmeden aniden gelip tutukladılar onu. Suçlamalar daha sonra geldi. Ne mi yapmıştı? Yasadışı silah bulundurmuş, Filistin direnişine silah temin etmiş, o sıralar İsrail’in illegal olarak tanıdığı Fetih üyesi olmuş ve dediklerine göre bir İsrail askerini öldürmüştü.

Oysa dünyanın neresine giderseniz gidin, vatan savunması mukaddes bir iştir. Hepimizin işgal güçlerine direnme hakkı bulunmaktadır. Ancak Nasıra yakınlarındaki Ara köyünde doğan bir Filistinli için, böyle bir direniş hak olarak değil suç olarak telakki ediliyor. Kerim Yunus, Filistin’de değil de dünyanın herhangi bir yerinde doğmuş olsaydı, bırakın otuz sekiz yılı aşkın süredir tutuklu kalmayı muhtemelen hiçbir zaman tutuklanmayacaktı. Fakat Filistinliler söz konusu olduğunda İsrail kini ve kötülüğü sınır tanımıyor.

• Kerim Yunus, 24 Aralık 1956’da Filistin’in Ara köyünde doğdu. Liseyi bitirdikten sonra Nakab çölünde bulunan Ben Gurion Üniversitesi’nde makina mühendisliği okumaya başladı. Üniversitede bir konferansa katılırken tutuklandı ve müebbet hapse mahkûm edildi. Hakkındaki hüküm, daha sonra 40 yıla indirildi.

ABD Başkanı Barack Obama’nın arabulucu misyonuyla İsrail ile Filistin yönetimleri arasında 2013 yılında yapılan görüşmelerde varılan mutabakata göre, Kerim Yunus, İsrail’in iyi niyet göstergesi(!) olarak serbest bırakması gereken 30 tutuklu arasında yer alıyordu. Mutabakat, Oslo anlaşması öncesinde tutuklanan tüm eski mahkûmların serbest bırakılmasını öngörüyordu.

İsrail hangi sözü tuttu ki?

Fakat İsrail’in sözde iyi niyeti ancak tutulmayan sözlerde geçerliydi. İsrail için verilen hiçbir sözün ehemmiyeti yoktu. Ne uluslararası anlaşmalar, ne BM kuralları ve yönetmelikleri...

İsrail hepsine ve herkese meydan okuyor, bugüne dek BM yaptırımlarını en çok çiğneyen ülke olarak kayıtlara geçtiği halde kimse kılını bile kıpırdatmıyordu.

• Obama inisiyatifi İsrail tarafından reddedildi, Yunus ve diğerleri serbest kalamadı. İsrail’e zaman kazandırmaktan başka işe yaramayan sözde barış planı da daha öncekiler gibi tarihin tozlu raflarında yerini aldı.

Bu arada başka ülkeler söz konusu olduğunda yeri göğü inleten uluslararası insan hakları gruplarının, mesele İsrail olunca dut yemiş bülbüle döndüğünü de asla unutmayalım. Kerim Yunus, dünyanın en uzun süre hapiste kalan siyasi mahkûmu olarak o kadar yıl suçsuz yere içerde kaldı ama bu adâletsizliği dile getiren, serbest bırakılması için kampanya düzenleyen pek fazla kimse olmadı.

Bir Yahudi tutuklu olsaydı yer yerinden oynardı

Tam tersi olsaydı, bir Müslüman ülkede bir Yahudi bu duruma düşseydi, gökkubbeyi o ülkenin tepesine yıkarlar, yer yerinden oynardı. Gazeteler, televizyonlar, internet siteleri o Yahudi serbest bırakılana dek susmaz, o ülke Nazi Almanyasından beter muamele görürdü. İsrail için kimse Nazi Almanyası demiyor ama. Ortadoğu’daki “demokrasi vahâsı” Batıya göre.

Kerim Yunus’un hapisten çıktıktan sonra bütün dünya liderleri tarafından saygı seline boğulan Nelson Mandela’dan ne farkı var? O da bir özgürlük savaşçısı değil mi?

Mandela 27 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra 1990 yılında Güney Afrika hükümetine yapılan büyük baskılar neticesinde özgür kalmıştı. Yunus ise 6 Ocak itibariyle hapisteki 38. yılını idrak etti.