FETÖ'nün karanlık yolunun kritik dönemeci: 60lı yıllar (3. dosya)

HABER MASASI
Abone Ol

FETÖ'nün 60lı yılları dosyasında Kestanepazarı günlerine gidiyoruz. Terör örgütü ele başının Kestanepazarı'na adım atma süreci nasıl yaşandı ve Yaşar Tunagür'ün bu aşamadaki rolü neydi sorularına cevap verdik.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün ele başı Fetullah Gülen'in ihanet şebekesi için Kestanepazarı önemli bir yere sahip. Kestanepazarı'na ilk adımı da Yaşar Tunagür attı.

Tunagür'den Kestanepazarı'na ilk adım - 25.07.1963

Haydut Gülen, askerde iken Edirne Müftüsü Yaşar Tunagür, İzmir gezici vaizi olarak tayin edilir. Gülen’in yetişmesinde ve terör örgütünün kurulmasında büyük emeği olan Yaşar Tunagür’ün yerine, modern Hassan Sabbah Gülen’in 1931 doğumlu akrabası Hüseyin Top, Edirne müftülüğüne vekâlet etmeye başlar. Özel Harpçi Tunagür ise İzmir’e gidince FETÖ’nün kuruluş merkezi olan Kestanepazarı hikâyesi de başlamış olur.

Terörist Gülen ile akrabası Hüseyin Top.n

Baş terörist Kestanepazarı'nda - 24.11.1963

Askerlik adı altında istihbaratçılık eğitimi görevini tamamlayan baş yalancı Gülen, imamlık görevine resmi olarak geri döner. Ancak fiilen göreve gitmez. Önce Yaşar Tunagür’ü ziyaret için İzmir Kestanepazarı’na uğrar.

Erzurum'da Komünizmle Mücadele Derneği - 25.11.1963

Tunagür’ü ziyareti sırasında Komünizmle Mücadele Derneği’nin Erzurum Şubesi’ni kurma görevi verilir. Resmi görevine başlamak yerine Erzurum’a geçen şâki Gülen, Kamu görevlilerinin dernek üyesi olması yasak olmasına rağmen, 7 Aralık 1956’da İstanbul’da faaliyete başlayan ancak 1960 darbesinde kapatılan, darbe sonrasında İzmir’de yeniden kurulan Komünizmle Mücadele Derneği’nin Erzurum Şubesi’ni kurar. Bu girişimle derneğin ilk şubesi Erzurum’da faaliyete başlamış olur. Kendisi bu durumu şöyle ifade eder: “Erzurum’da Komünizmle Mücadele Derneği’ni açma teşebbüsümüz oldu. O güne kadar sadece İzmir’de vardı. İkincisini Erzurum’da bizim gayretimizle açacaktık.” Ardından Edirne’ye döner.

Terörist başı Gülen, derneği birlikte kurduğu kişilerle.n


'İbrahimî Dinler' projesi başlıyor - 1963

Masonlar 1955’de İstanbul’u üç dinin başkenti yapmak da dâhil ‘Dinler Arası Diyalog ve Hoşgörü’ projesini başlatır. 1960 darbesi ile proje sekteye uğrar. Masonlar 1963 yılında bu kez de ‘İbrahîm’i Dinler Projesi’ni başlatır. Sonra bu görev mason Gülen’e tevdi edilecektir.

CHP Genel Sekreteri Sabetayist mason Kasım Gülek, eşi Nilüfer’le birlikte 1968 Eylül’ünde Vatikan’ı ziyaret eder. Papa ile görüşür. Dönüşünde, Papa’nın, Tarsus’taki Hıristiyan eserlerini sorduğunu kaydeden Gülek, Hürriyet gazetesine konuşur.

CHP’li Gülek’in 1989 Vatikan ziyareti: Papa 2. Jean Paul, Kasım Gülek ve karısı Nilüfer Gülek.n

Gazetenin 26.9.1968 tarihli nüshasında: “'Tarsus’ta asırlar boyunca adına Sen Pol kuyusu denilen bir kuyu vardır. Tarsus’ta Sen Pol adına izafe edilmiş bir kilise kalıntısı vardır, bir de Sen Pol’ün doğduğu evin yeri vardır.’ der. Papa ise ‘bunları duyduğuma son derece memnun oldum. Bu eserleri ihya edelim. Bu şehir, Hıristiyanlığın kutsal şehirlerinden biri olarak kaim edilsin. Buraya dünyanın her yanından çok sayıda ziyaretçiler, hacılar gelsinler ve o büyük adamın doğduğu yerin insanları, bu ziyaretçilerden, hacılardan faydalansınlar...'”

"Papa'ya söz verdim"

Devamını 13.12.1968 tarihli gazetelerden okuyalım: Papa, Vatikan’ın Ortadoğu ve Anadolu temsilcisi Monsenyör John H. Boccella başkanlığındaki dört kişilik bir heyeti Tarsus’a gönderdi. Tarsus Belediye Reisi Ali Eyüpoğlu ile görüşen heyet, bu ziyaretlerde Tarsus turizminin gelişmesi için ilk planda 540 bin lira tahsis edildiğini söyledi. “Papanın benden istedikleri hususunda, ben de kendisine gerekeni yapacağıma dair söz verdim” diyen Kasım Gülek, ‘Tarsuslu Sen Pol Cemiyeti’ adıyla bir dernek kurar.

Papa ve Kasım Gülek.n

Turizm Bakanlığı’nca ‘Sen Pol Müzesi ve Enstitüsü’ açılması için Vatikan’dan proje talep eder. (Milliyet gazetesi, 03.5.1971) Tarsuslulara ise “Sen Pol kuyusunun suyunu şişelere doldurmak ve ‘kutsal su’ adı altında, bu kuyunun suyunu Hristiyan hacılara satmak lâzım. Düşünün memleketin kazanacağı dövizi…” diyerek gelecek tepkileri engellemeye çalışır.