Erdoğan ve Aliyev’den ŞİÖ çıkarması

SAMİR BABAOĞLU
Abone Ol

Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan ve en son Belarus’un katıldığı ŞİÖ ülkeleri toprak olarak dünyanın %27'sini, nüfus olarak ise dünya nüfusunun %42'sinden fazlasını işgal ediyor ve satın alma gücü paritesine göre küresel GSYİH'nın %32,6'sına tekabül ediyor.

4 Temmuz’da Kazakistan’ın başkenti Astana’da 16 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) 24'üncü Devlet Başkanları Zirvesi gerçekleştirildi. İlk defa çok büyük ölçekte gerçekleştirilen ve Belarus’un “daimi üye” olarak kabul edildiği zirveye Türkiye ve Azerbaycan Cumhurbaşkanları da "diyalog ortağı" sıfatıyla katıldılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2010 yılından beri belirli aralıklarla gündeme getirdiği Türkiye’nin ŞİÖ’ye üyelik konusu, zirve öncesi ve sonrasında konuşulan en önemli konulardan biri oldu. Erdoğan’ın 12 Temmuz’da Washington’da düzenlenen NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi öncesi ŞİÖ zirvesine iştirak etmesi Batı’da farklı tartışmalara neden oldu.

ŞİÖ'ye daimi üyelik hedefi

Erdoğan Cinping.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO Zirvesi sonrası düzenlediği basın toplantısında ŞİÖ ile ilgili söylediği sözler Türkiye’nin örgüte tam üyelik konusunda kararlı olduğunu gösterdi. Erdoğan sorulan bir soru üzerine hedeflerinin gözlemci üye değil ŞİÖ'ye daimi üye olmak olduğunu ifade etti. “Türkiye artık Şanghay Beşlisi'ne daimi üye olarak katılmalıdır. Bunu gerek Sayın Putin’le gerek Şi Cinping’le ayrı ayrı görüştüm. Ayrıca Kazakistan Başkanı ile görüştüm ve bütün daimi üyelerden bu konuda destek istedim” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ŞİÖ’nün NATO’ya alternatif olmadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Aliyev’in de ikinci kez iştirak ettiği ŞİÖ zirvesinde Azerbaycan "diyalog ortağı" sıfatından çıkıp “gözlemci üyelik” için örgüte müracaatta bulundu.

Zirve sonrası imzalanan “Astana Deklarasyonu” örgütün bundan sonraki girişim ve vizyonu açısından önemli ipuçları barındırıyordu. Astana Deklarasyonu'nda ŞİÖ’nün çekirdeğinin, Orta ve Merkezi Asya ülkelerinden oluştuğu belirtildi. Bu da bir anlamda örgütün Batı blokuna karşı kurulmuş bir birliktelik olduğunu teyit etmiş oldu.

Astana’daki zirvede ŞİÖ olarak biyolojik ve zehirli silahların geliştirilmesini ve üretilmesini yasaklayan sözleşmenin yanı sıra silahların uzaya konuşlandırılmasına karşı olunduğu belirtildi. Stratejik silahlar konusunda ŞİÖ devlet başkanları, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na uyulması yönünde görüş bildirerek üye ülkeler arasında barışçıl nükleer enerjinin geliştirilmesinin teşviki yönünde çağrıda bulundular. Bu bağlamda, ŞİÖ ülkelerinin liderleri, İran Nükleer Programına ilişkin Kapsamlı Ortak Eylem Planı çerçevesinde yükümlülüklerin yerine getirilmesi ihtiyacını da dile getirdiler.

Dünya nüfusunun yüzde 42'si ve paranın yüzde 32'si

Astana Deklarasyonu'nunda aynı zamanda İsrail’in Gazze’de yaptığı katliama da vurgu yapıldı. Metinde ŞİÖ ülkeleri, düşmanlıkların biran önce durdurulması ve insânî yardım kuruluşlarının bölgeye serbest erişiminin sağlanması çağrısında bulunarak bölgede barışa ulaşmanın tek yolunun Filistin meselesinin kapsamlı ve adil bir şekilde çözülmesinden geçtiğini ifade ettiler.

Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan ve en son Belarus’un katıldığı ŞİÖ ülkeleri toprak olarak dünyanın %27'sini, nüfus olarak ise dünya nüfusunun %42'sinden fazlasını işgal ediyor ve satın alma gücü paritesine göre küresel GSYİH'nın %32,6'sına tekabül ediyor.

Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi gerçekleştirildi.

ŞİÖ, Avrasya'nın tamamını kapsamasa da nicelik ve nitelikli büyüme ve onun temelinde yeni bir güvenlik sistemi inşa etme konusunda büyük bir potansiyele sahip. Batı blokunun hedefe koyduğu Çin ve Rusya’nın başını çektiği örgüt henüz küresel güvenlik sorunlarını çözmeye yönelik bir platform olarak görülmüyor. Değişen dünya düzeni ile birlikte örgütün ileriki zamanlarda farklı bir platforma dönüşmesi de ihtimaller dâhilinde değerlendiriliyor.

Şuşa’da TDT devlet başkanları gayrı resmi zirvesi

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Azerbaycan'ın ve Türk dünyasının kültür başkenti Şuşa'da ilk kez bir araya geldi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ev sahipliğinde düzenlenen zirveye, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev ve TDT Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım katıldı. Zirvede Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz temsil etti.

Zirve sonrası üye ülkeler tarafından imzalanan “Karabağ Deklarasyonu”nda stratejik ortaklıkları daha da güçlendirmek, derinleştirmek ve TDT'nin ortak stratejisini şekillendirmek için Türk devletlerinin siyaset, ekonomi, ulaştırma, savunma sanayisi, insani, eğitim ve kültür alanlarındaki tüm potansiyelini ve fırsatlarını kullanmasının önemi belirtildi.

Trans-Hazar Uluslararası Doğu-Batı- Orta Koridoru aracılığıyla TDT üyeleri arasında ekonomik işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda çabaların artırılmasının önemi vurgulanan deklarasyonda lojistik operasyonların ve gümrük prosedürlerinin kolaylaştırılması ve dijitalleşmenin benimsenmesi için işbirliğinin artırılması vurgulandı. Gazze’deki durumun da gündem yapıldığı deklarasyonda Başkenti Doğu Kudüs olan 1967 öncesi sınırlarına dayalı bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nin uluslararası alanda tanınmasının desteklendiği ifade edilerek tüm ülkeler Filistin Devleti'ni tanımaya davet edildi.

Kırgızistan ve Özbekistan ortaklığı güçlendiriyor

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan'a gerçekleştirdiği iki günlük ziyaret sırasında iki ülke arasında 16 belge imzalandı. Görüşmelerin ardından Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev stratejik ortaklığın genişletilmesine ilişkin ortak bir bildiri imzaladı.

Kırgızistan'ın Issık Göl bölgesinde tatil ve dinlenme tesislerine ilişkin hükümetler arası anlaşma, iki ülke vatandaşlarının karşılıklı seyahatlerine ilişkin hükümetler arası anlaşmanın değiştirilmesine ilişkin protokol, Özbekistan'ın Dünya Ticaret Örgütü'ne katılımına ilişkin ikili müzakerelerin tamamlanmasına ilişkin protokol ve çeşitli alanlarda işbirliğine ilişkin protokoller, cumhurbaşkanlarının huzurunda imzalandı.

İki ülke cumhurbaşkanının katılımıyla Fergana ve Namangan bölgelerinde toplam 400 megawatt kapasiteli iki güneş enerjisi santralinin inşasının temelleri de atıldı.

Kuzey-Güney Koridoru geliştirecek

Kazakistan, Rusya, Türkmenistan ve İran, Kuzey-Güney Uluslararası Ulaşım Güzergâhının ortaklaşa geliştirilmesi konusunu görüşmek için Kazakistan'ın Aktau kentinde düzenlenen ticaret ve ihracat forumunda bir yol haritası imzaladı.

Aktau'da ilk kez topraklarından "Kuzey - Güney" ulaşım rotası geçen tüm ülkelerin temsilcileri bir araya geldi. Önümüzdeki altı yıl içinde güzergâhın kapasitesini üç kat arttırarak yılda 20 milyon ton yüke çıkarmayı kararlaştırdılar.

Forumda vize konularından başlayarak gümrük prosedürlerinin basitleştirilmesi ve kargo hareketinin dijitalleştirilmesi konuları da dâhil birçok konu ele alındı.

Hindistan, İran ve diğer Basra Körfezi ülkelerinden gelen malların Rusya üzerinden Kuzey Avrupa'ya taşınması amacıyla oluşturulan Kuzey-Güney Uluslararası Ulaşım Koridoru, Petersburg'dan Mumbai limanına kadar 7.200 kilometrelik karayolu, demiryolu ve denizyolundan oluşmaktadır.

Kazakistan üzerinden geçen Kuzey-Güney ulaşım koridorunun bir bölümü Kazakistan-Türkmenistan-İran demiryolu ve Hazar Denizi boyunca Aktau ve Kuryk limanlarından geçiyor.

Çifte vergilendirme kalkıyor

Kırgızistan Bakanlar Kurulu, Azerbaycan ile gelir vergilerinde çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması ve vergi kaçakçılığı ve vergiden kaçınmanın önlenmesine ilişkin anlaşmayı onayladı.

24 Nisan 2024 tarihinde iki ülke yetkililerinin Bakü'de imzaladığı anlaşmaya paralel olarak hem Kırgızistan hem de Azerbaycan tarafından onaylanarak yürürlüğe kondu.

Anlaşmanın iki ülkede doğrudan yatırımın ve ticaret hacminin artırılmasına yardımcı olacağı belirtiliyor. Azerbaycan'ın Kırgızistan ekonomisindeki yatırımlarının hacmi 5.4 milyon, Kırgızistan'ın Azerbaycan'daki sermaye yatırımlarının miktarı ise 5.54 milyon ABD dolarıdır.

Yeşil enerji alanında işbirliği

Kazakistan Enerji Bakanlığı, yeşil enerji alanında Mayıs ayında Azerbaycan ve Özbekistan ile imzalanan niyet anlaşmasının uygulanmasına yardımcı olmak için anlaşmanın taslağını kamuoyunun görüşüne sundu.

Mayıs ayında imzalanan bir niyet memorandumu uyarınca Azerbaycan, Kazakistan ve Özbekistan, batıya elektrik ihraç etmek üzere Hazar Denizi'nin altından yüksek voltajlı bir iletim hattı inşa etmeyi planlıyor.

Kazakistan'ın iklimsel ve coğrafi koşulları, rüzgârlı havanın hâkim olduğu geniş bozkırları ile rüzgâr enerjisi santrallerinin kullanımı için elverişli koşullara sahip. Kazakistan Enerji Bakanlığı'na göre ülkenin rüzgâr enerjisi potansiyeli yılda en az 920 milyar kWh'dir.