Elhamdülillah...
Elhamdülillah... Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla, zincirler kırıldı, AYASOFYA açıldı. Ayasofya Türkiye Cumhuriyeti’nin, Mescid-i Aksâ İslam Ümmet’inin bağımsızlığının sembolüdür. Ya Rabb! Mescid-i Aksâ’nın siyonistlerin tahakkümünden kurtulduğu günleri de görmeyi ve özgür bir şekilde Mescid-i Aksâ’da namaz kılmayı bizlere nasip eyle...
CHP zihniyetinin temelinin, İslam düşmanlığı olduğunu söyleyenlerdenim.
1800’lü yıllarda Osmanlı’da başlayan Batı hayranlığı ve ezikliği, Jön Türkler ve İttihat Terakki Cemiyeti’ni doğurdu. CHP’nin kurucuları ve fikir babaları da İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarıdır. İttihat Terakki ve CHP, Osmanlı padişahları ve Osmanlı sistemini, temeldeki İslam düşmanlıklarına kamufle olarak kullanmaktadırlar. Bu vecihlerini, çoğu zaman usta bir şekilde gizleyebilmektedirler. 1919 yılından sonra ve özellikle 1924 yılında, ikinci meclisin açılmasının akabinde yapılan konuşma ve icraatlara baktığımızda, bunu ayan beyan görebiliriz.
Mustafa Kemal, Erzurum Kongresinde yaptığı konuşmasının sonunu şöyle bağlıyor:
- "En son olarak niyazım şudur ki, Cenab-ı Vacibülâmâl (Hareketlerimizin sahibi Allah) hazretlerinin Habib-i Ekrem’i (Hz. Peygamber) hürmetine ve bu mübarek vatanın sahibi ve müdafi ve Diyanet-i Celile-i Ahmedi’nin (Yüce Muhammed dininin) ila yevmilkıyame (kıyamete kadar) Haris-i Asdakı (sadık bekçisi) olan Millet-i Necibemizi (asil milletimizi) ve makam-ı saltanat ve Hilafet-i Kübra’yı masun (yüce hilafet ve saltanat makamını dokunulmaz) ve mukaddesatımızı düşünmekle mükellef olan heyetimizi muvaffak kılsın.”
Aynı Mustafa Kemal, aradan çok değil 5 sene sonra; “... ve Makam-ı Saltanat ve Hilafet-i Kübra’yı masun (yüce hilafet ve saltanat makamını dokunulmaz) ...” dediği hilafet ve saltanatı, 3 Mart 1924 tarihinde lağvediyor.
Ve “... ve Diyanet-i Celile-i Ahmedi’nin, ila yevmilkıyame, Haris-i Asdakı olan Millet-i Necibemizi ...” sözleriyle yücelttiği İslam dininin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in, camilerde, evlerde okunmasını ve öğretilmesini yasaklıyor.
CHP Zihniyeti Aynen Devam
Dünkü CHP zihniyeti buydu, bugün de pek değişen bir şey yok. Varsa yoksa Osmanlı düşmanlığı, arkasından İslam düşmanlığı yapmak.
Ayasofya’nın asli hâline tevdi edilmesinin ardından, Amerika’dan, Avrupa’dan gelen tepkileri, şahsen cılız buldum. Daha sert tepkiler ve yaptırımlarla tehditler bekliyordum. Elhamdülillah, şimdilik böyle bir tehlike yok. Ayasofya’nın tekrar asli hâline döndürülmesi, Türkiye Müslümanlarının hemen hemen hepsinde bir bayram sevincine vesile oldu. Ortodoks dünyasından (Yunanistan, Rusya ve Balkan ülkelerinden) daha büyük tepkiler beklenirken; Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Verşinin’den, “Bunun Türkiye’nin içişleri olduğundan hareket ediyoruz. Doğal olarak buna ne bizim, ne de başkasının karışmaması gerekiyor” şeklinde açıklama geldi.
Ayasofya İsrail'i Korkuttu
Yurtdışından en sert tepki, Siyonist İsrail’den geldi. Jerusalem Post, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Ayasofya kararından sonra yaptığı konuşmayı çarpıtarak, şöyle bir başlık attı: “Türkiye, Ayasofya’yı camiye çevirdikten sonra ‘Aksâ’yı kurtarmaya’ söz verdi.”
Türkiye dâhilinde ise fanatik laikler ile bazı İslamcılardan, olumsuz tepkiler geldi.
Orhan Pamuk: “Ayasofya’yı yeniden camiye çevirmek, dünyanın geri kalanına ‘artık seküler değiliz’ demektir.”
Prof. Dr. Ersan Şen: “Erdoğan, küçük bir kararname ile Ayasofya’yı açabilirdi. Ama Hukuk’u bu işe alet etti. Aklınca, dış kamuoyu mahkeme kararı diye okuyacak; iç kamuoyu da O’nu Ayasofya Fatih’i ilan edip, Atatürk’ü İslam düşmanı görecek. Sırada Atatürk’ün kaldırdığı hilafet var.”
Kıyamete Kadar Unutulmayacak
Nevzat Arabacı Ağabey ise sevinenlerden. “Ayasofya, artık mahzun değilsin. 16 yaşlarında İstanbul sokaklarında Ayasofya açılsın diye, her türlü eyleme katılırken, hareketi dışarıdan gülerek seyreden rejimin kodamanları ve onların yalaka Müslümanları; bu 16 yaşındaki gencin başını çektiği İslâmî harekete katılanlara, gülüyordu... İman ve aksiyon adamı bu genç adam, 65 yaşlarında devletin başkanı olarak Ayasofya’nın cami olarak açılışına karar vererek, bütün dünyaya “hodri meydan” dedi. Allah gerçek mücahitleri, böyle şereflere dünyada da ulaştırır. Bence 16 yıllık iktidarında ne yapmış olursan ol, bunların hepsi unutulabilir; ama Ayasofya ile başlattığın devrimsel eylemin, kıyamete kadar unutulmayacak, seni gönlümün bütün derinliklerindeki duygularımla kutluyor ve tebrik ediyorum” diyerek duygularını dile getirdi.
Sıra Mescid-i Aksa'da
Kararın verildiğini duyduğum anda, duygularımı şöyle ifade ettim: Elhamdülillah...
“Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın” gençlik yıllarımda binlerce defa haykırdığım slogandı.
Elhamdülillah...
Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla, zincirler kırıldı, AYASOFYA açıldı... Ayasofya Türkiye Cumhuriyeti’nin, Mescid-i Aksâ İslam Ümmet’inin bağımsızlığının sembolüdür.
Ya Rabb! Mescid-i Aksâ’nın siyonistlerin tahakkümünden kurtulduğu günleri de görmeyi ve özgür bir şekilde Mescid-i Aksâ’da namaz kılmayı bizlere nasip eyle...