Cezayir - Türkiye ilişkileri Afrika'ya olumlu yansıyor
Türkiye'nin Cezayir ile ilişkilerini güçlendirmesi, Fransa'nın Afrika'daki güç kaybının doğurduğu boşluğu doldurmasına yardımcı oluyor. Cezayir, Türkiye'nin Mağrip politikasında stratejik bir konumda olup, ekonomik, enerji ve askeri hedeflerin gerçekleştirilmesi açısından kritik bir öneme sahip. Türkiye'nin Cezayir ile ilişkilerinde karşılıklı çıkarlara dayalı kalıcı bir ilişki kurma arayışı, hem her iki ülke için hem de Afrika için yeni ufuklar açacaktır.
Son dönemde Türkiye'nin Cezayir ile ilişkilerinde attığı adımlar, Afrika'daki dış politika hamlelerine ışık tutuyor. Cezayir, Türkiye'nin ekonomik, enerji ve askeri hedeflerinin merkezinde yer alan Mağrip politikasında stratejik bir konuma sahip. Türkiye, askeri varlığını artırdığı Cezayir ile ilişkilerini stratejik düzeye çıkararak bölgedeki etkinliğini perçinliyor.
Özal özür diledi
1955'te Türkiye'nin Batı odaklı dış politikası nedeniyle Cezayir'in bağımsızlık mücadelesine destek vermemesi, Cezayir tarafından Fransa'nın yanında yer almak olarak algılandı. Ancak 1960'larda Türkiye, Cezayir'in bağımsızlığını desteklemeye başladı. Soğuk Savaş döneminde mesafeli kalan iki ülke, 1985'te Turgut Özal'ın Türkiye'nin Fransa'ya yönelik tarafgirliği için özür dilemesiyle yeni bir sayfa açtı. 2010 sonrası Arap Baharı, Türkiye ve Cezayir ilişkilerine yeni bir boyut kazandırırken, özellikle Suriye krizi iki ülkenin politikalarını yeniden şekillendirdi.
Cezayir cazip fırsatlar sunuyor
2019'da Cezayir Cumhurbaşkanı Abdelmadjid Tebboune'nin göreve gelmesiyle Türkiye ile Cezayir arasındaki ilişkiler hızla güçlendi. 2022'de Tebboune'nin Türkiye ziyareti ve Erdoğan'ın Cezayir'e gerçekleştirdiği iâde-i ziyaret bu ilişkilerin stratejik düzeye çıkmasını sağladı.
Cezayir, Türkiye'nin Mağrip politikasında stratejik bir kapı konumunda bulunuyor. Türkiye, Cezayir ile ilişkilerini güçlendirerek, bölgede artan askeri etkinliğini pekiştirmeyi ve ekonomik işbirliğini artırmayı hedefliyor. Cezayir'in büyük doğal kaynak rezervleri ve Afrika'nın dördüncü büyük ekonomisi olması Türkiye için cazip fırsatlar sunuyor.
Fransa'nın Afrika'da hem askeri hem de ekonomik olarak güç kaybetmesi, Türkiye'nin bu boşluğu doldurmasına zemin hazırlıyor. 2021'de Cezayir'in Fransız askeri uçaklarının hava sahasını kullanmasını yasaklaması, Fransa'nın bölgedeki etkisinin azaldığını gösteriyor. Türkiye ise Libya'daki siyasi ve askeri varlığını pekiştirirken, Mısır ile bağlarını güçlendiriyor. Tunus ve Fas ile dengeli ilişkiler sürdürerek, Cezayir ile ilişkilerine büyük önem veriyor. Cezayir, Türkiye'nin askeri etkinliğini artırmak için kritik bir partner.
Türk yatırımları Çin'i geride bıraktı
Cezayir'deki Türk yatırımları, Çin'i geçmiş durumda ve birçok sektörde önemli bir yer tutuyor. Ekonomik işbirliği açısından Türkiye ve Cezayir'in BRICS grubuna muhtemel üyeliği, bu ilişkilere yeni bir boyut kazandırabilir. Filistin davası konusunda işbirliği, Türkiye-Cezayir ilişkileri için önemli bir yol sunuyor.
Netice olarak Türkiye'nin Cezayir ile ilişkilerini güçlendirmesi, Fransa'nın Afrika'daki güç kaybının doğurduğu boşluğu doldurmasına yardımcı oluyor. Cezayir, Türkiye'nin Mağrip politikasında stratejik bir konumda olup, ekonomik, enerji ve askeri hedeflerin gerçekleştirilmesi açısından kritik bir öneme sahip. Türkiye'nin Cezayir ile ilişkilerinde karşılıklı çıkarlara dayalı kalıcı bir ilişki kurma arayışı, hem her iki ülke için hem de Afrika için yeni ufuklar açacaktır.
- Kongolu milis gençler isyancılara karşı ordunun yanında
- 18 ile 25 yaşları arasındaki genç Kongolular, "Wazalendo" adıyla Demokratik Kongo Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri (FARDC) ile birlikte, Ruanda ordusunun desteklediği M23 isyanına karşı silahlanarak ülkelerini savunma mücadelesi veriyor. Wazalendo Direnişçileri Silahlı Kuvvetleri (FAR-W Group) komutanı Katembo Faustin, hükümetle kurdukları ittifakın M23’ü geri püskürtmelerini sağladığını ve Sake'yi korumakta kararlı olduklarını belirtiyor. Bir diğer Wazalendo savaşçısı Innocent Mihigo ise ülkesini savunma ve Kongolu vatandaşlarına ilham verme konusundaki vatanseverlik motivasyonunu vurguluyor.
- 2021 sonlarından bu yana özellikle Rutshuru ve Masisi bölgelerinde çatışmaların yoğunlaştığı Sake şehri neredeyse tamamen boşalmış durumda. Sake, Wazalendo milisleri tarafından her gün devriye gezilerek herhangi bir sızma girişimine karşı korunuyor.
- Vatansever de olsalar bu milislerin bazıları insan haklarını ihlal etmekle suçlanıyor. Aktivist Moïse Hangi, Kongo hükümetinin bu gençleri denetlemesi gerektiğini söylüyor ve yasa dışı eylemlerine artık son verilmesini istiyor. BM Güvenlik Konseyi ise Ruanda destekli isyancıların sivilllere ve MONUSCO barış gücü askerinin yaralanmasına neden olan saldırılarını şiddetle kınadı. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusundaki gerginlik halen devam ediyor.
- Kenya’da mali yasa tasarısı protestolara neden oldu
- Salı günü Kenya parlamentosunun bir kısmı, yeni mali yasa tasarısına karşı düzenlenen büyük bir protesto sırasında ateşe verildi. Binlerce protestocu parlamentoya girerek milletvekillerini kaçmaya zorladı, polis ise ateş açarak en az üç kişiyi öldürdü. Vatandaşın cebini yakan ağır vergileri protesto eden göstericiler, yasanın kabul edilmesinden kısa bir süre sonra parlamentoya girdiler. Tasarıya karşı oy veren muhalefet milletvekillerine dokunmadılar ve onların dışarı çıkmalarına izin verdiler.
- Nairobi valilik ofisi de ateşe verildi ve polis yangını kontrol altına almak için tazyikli su kullandı. Protestocular "Tüm politikacıları almaya geliyoruz" diye slogan atarken, polis gerçek mermilerle ateş açtı ve sağlık çadırında tedavi görmek isteyen yaralı göstericilere gaz bombası attı.
- Kenya İnsan Hakları Komisyonu, polislerin protestoculara ateş açtığını gösteren bir video yayınlayarak sorumluların hesap vermesini istedi. Geçen hafta benzer protestolar sırasında da iki kişi hayatını kaybetmişti. Yeni yasa, hijyenik pedler ve bebek bezleri gibi temel ürünlerin fiyatını artıracak ekolojik vergi dahil olmak üzere yeni vergiler getiriyor.
- Kenya Hukuk Cemiyeti Başkanı Faith Odhiambo, aralarında kendi asistanının da bulunduğu 50 kişinin polis olduğu düşünülen kişiler tarafından kaçırıldığını bildirdi. Sivil toplum grupları, Salı günkü protestolar öncesinde birçok göstericinin evlerinden, iş yerlerinden ve kamu alanlarından kaçırıldığını rapor ediyor.