Ben-Gurion: Yahudilerin çoğu hırsızdır!
İsrailli tarihçi Adam Raz’ın, Yahudisilahlı çetelerinin 1948 işgal döneminde FilistinliArapların evlerini ve mallarını nasıl yağmaladığınıdetaylıca ortaya koyan “Bağımsızlık Savaşında ArapMallarının Yağmalanması (Looting of Arab Property in the War ofIndependence) isimli yeni kitabı, İsrail’de büyük ses getirdi.
Bu cümle bir ‘antisemitist’ olarak suçlanan birine değil, bizzat İsrail’in kurucu devlet başkanı Ben-Gurion’a ait. Siyonistler ve onlara destek veren ortakları da dâhil dünyanın tamamı tarafından bilinen bu gerçeği bizzat Siyonist devletinin kurucusunun ağzından aktaran ise, yine bir Yahudi tarihçi olan Adam Raz.
İsrailli tarihçi Adam Raz’ın, Yahudi silahlı çetelerinin 1948 işgal döneminde Filistinli Arapların evlerini ve mallarını nasıl yağmaladığını detaylıca ortaya koyan “Bağımsızlık Savaşında Arap Mallarının Yağmalanması (Looting of Arab Property in the War of Independence) isimli yeni kitabı, İsrail’de büyük ses getirdi. Haaertz gazetesi tarafından hakkında detaylı bir inceleme yayınlanan kitap, bütün dünyanın bildiği bir gerçeği Yahudi bir tarihçinin ağzından anlatması bakımından da oldukça ilginç.
Raz, “şimdiye kadar yapılmış ilk ve en kapsamlı çalışma” olarak tanımlanan kitabında, ilk kez ortaya çıkan ilginç bir tarihi belgeyi de okurlarıyla paylaşıyor. Belgeye göre İsrail’in kurucu devlet başkanı Ben-Gurion, Yahudi çetelerin o dönemki yağmalarının ne kadar doğal olduğunu “Yahudilerin çoğu hırsızdır” cümlesiyle özetliyor. Kitapta olayların özeti “Yahudi askerler ve silahlı siviller, 1948’de Arap komşularının mallarını toplu halde yağmaladılar. Ve yetkililer buna bilerek göz yumdu” cümlesiyle aktarılıyor.
‘Küdüs’te kıtlık varken İsrail askerleri şişmanlıyordu’
Kitapta yağma ve hırsızlıkların detayları da belgeleriyle ortaya konuyor. Şahitlerin ağzından bu büyük hırsızlığın küçük bir bölümü şu ifadelerle aktarılıyor:
“Maun bir dolabı tavuk kümesine çevirdik ve çöpleri de gümüş bir tepsiyle süpürdük.”
- “Altın süslemeli porselen kaplar vardı. Masaya bir çarşaf serip üzerine porselen ve altınları koyduk. Yemek bittiğinde her şey birlikte bodruma götürüldü.”
“Kudüs korkunç bir kıtlık içinde inlediğinde orada 12 gün geçirdik ve sürekli kilo alıyorduk. İnanamayacağın kadar tavuk ve diğer lezzetli şeyler yedik. Askeri karargâhta, bazı insanlar şampanya ile traş oluyordu.” (Burada yağma sırasında Hristiyan/Müslüman ayrımı yapılmadığı anlaşılıyor.)
“Tiberya sakinleri çekirgeler gibi Filistinlilerin evlerine akın etti. Tam ve eksiksiz bir soygundu. Herhangi bir evde tek bir ipucu bile kalmadı. Sokaklarda İran halılarına sarılmış Yahudi askerler geziyordu.”
Nazilerin onlara yaptığını, onlar da Filistinlilere yaptı
İsrailli yazar Gideon Levy de, kitapla ilgili Haaretz‘de kaleme aldığı yazısında Yahudilerin gerçek yüzünü sert bir dille eleştirdi. Bu hırsızlıkların o dönem herkesin gözü önünde olduğunu ancak asla tarihe geçmediğini belirten Levy, bir işe yaramayacağını bilse de Yahudi toplumuna şöyle seslendi:
“Bu tablo Siyonistleri vicdanından geriye kalanları tartmaya zorlamalı ve 72 yıl sonra bile bizi derin bir utanç ve suçluluk duygusuyla doldurmalıdır. Filistinli mülteciler, atalarının köylerini asla göremeyecekler. Çünkü İsrail geride bir iz bile bırakmamak için çoğunu yerle bir etti. Ancak evlerinden çalınan küçük bir hatıra eşya bile onların gözyaşlarının akmasına sebep olabilir. Bunu geçmişte, İkinci Dünya Savaşı döneminde Avrupa’da çalınan herhangi bir Yahudi mülkü için öfkelenen Yahudiler çok iyi bilir.”