Barbarların yeni normali

HABER MASASI
Abone Ol

İkinci dünya savaşından sonra 60-70 yıl kadar kendi aralarında savaşmayan ve barbarlıklarını unuttuğunu düşündükleri dünyaya medeniyet satmaya çalışan Avrupa ülkeleri, koronavirüsle birlikte aslına döndü. Nisan ayında birbirlerinin maske ve tıbbi kıyafetlerini çalan AB ülkeleri, şu sıralar aşı savaşlarına sahne oluyor.

Pandemi nedeniyle tüm dünyada kısıtlamaların uygulandığı geçtiğimiz mart ve nisan aylarında, AB ülkelerinden gelen bazı haberler şaşkınlığa neden olmuştu.

  • Önce İsveç’in İspanya ve İtalya’ya satmak için Çin’den aldığı maskelere Fransa el koymuş ve ortalık karışmıştı. Ardından Çekya, İtalya’ya gönderilmesi gereken 110 bin maskeyi vermeme kararı almıştı. İtalya da Yunanistan’a gidecek olan solunum cihazlarını göndermeme kararı aldı. Almanya 8 Mart'ta İsviçre'ye gidecek 240 bin maskenin ihracatına izin vermeyerek ürünlere el koydu.

Avrupa’nın küçük ülkelerinin maskelerine el koyan Fransa ve Almanya'nın da başına aynı şey geldi. Fransa'nın Çin'den sipariş ettiği maske ve diğer koruyucu ürünlere ABD el koydu. Fransa’nın parasını ödediği maskelerin, havalimanındaki ABD’liler tarafından daha fazla para verilerek alındığı anlaşıldı. ABD, Almanya’nın satın aldığı 200 bin koruyucu "FFP-2" maskeye de Tayland'da el koydu. Almanya ABD’nin yaptığını “modern korsanlık eylemi” olarak tanımlayıp kınadı.

Korsanlıktan barbarlığa

Avrupa ülkelerinin barbar taraflarını birbirlerine tekrar göstermesi uzun sürmedi. Maske savaşlarındaki korsanlık, aradan geçen sekiz ayda yerini aşı savaşlarındaki barbarlığa bıraktı. Aşının iyi bir şey olduğunu dünyayı inandırmak için DSÖ ve aşı şirketleriyle birlikte büyük çaba harcayan AB, sonunda bu aşıları üretmeyi başardı ama zehir bu kez ilk kendi kanına karıştı.

209 milyar euro’yu nasıl harcayacağı konusunda anlaşamayan koalisyon dağıldı ve İtalya’da hükümet krizi başladı. Başbakan Giuseppe Conte istifa etti.

İngiltere’de AstraZeneca ile Oxford tarafından, Almanya’da ise BioNTech tarafından geliştirilen aşılar, AB içinde kavgaya neden oldu. İki firma da, AB ülkelerine söz verdikleri aşıları teslim etmedi. AB basınında açıkça yazılmasa da, iki şirketin de aşıları daha fazla para veren başka ülkelere satacağı konuşuluyor. Kendi içindeki aşı firmaları tarafından sırtından vurulan AB ülkeleri, umdukları aşıyı alamayınca karıştı.

AB’nin açgözlülüğü

Her ne kadar bu kavganın nedeni aşı firmalarının sözlerinde durmamaları gibi görünse de, AB ülkelerinin açgözlülüğü de hafife alınır cinsten değil. AB, opsiyonlar dahil olmak üzere BioNTech-Pfizer ile 600 milyon, AstraZeneca ile 400 milyon, Sanofi-GSK ile 300 milyon, Johnson and Johnson şirketiyle 400 milyon, CureVac ile 405 milyon, Moderna ile 160 milyon doz aşı almak için sözleşme imzaladı. AB, bu firmalardan toplamda 2.3 milyar aşı alacak. Ama sorun şu ki, AB’nin toplam nüfusu 450 milyon civarında ve tüm nüfusuna iki doz aşı yapmak için 900 milyon aşı yeterli oluyor. Yani açgözlü AB, ihtiyacının 3 katına yakın aşı siparişi vererek aslında stokçuluk yapmaya çalışıyor.

İtalya’da para kavgası

Aşı şirketlerinden sipariş ettiği kadar aşıyı alamayan İtalya, BioNTech ve AstraZeneca’ya dava açacağını açıkladı. Ama maske savaşları sırasında AB’nin şamar oğlanına dönüşen İtalya’nın tek derdi bu değil.

Aşı şirketlerinden sipariş ettiği kadar aşıyı alamayan İtalya, BioNTech ve AstraZeneca’ya dava açacağını açıkladı.

AB tarafından pandemi nedeniyle verilen 209 milyar euro’yu nasıl harcayacağı konusunda anlaşamayan koalisyon dağıldı ve İtalya’da hükümet krizi başladı. Başbakan Giuseppe Conte istifa etti. Henüz gelmeyen paralar yüzünden hükümetinden olan İtalya, istediği aşıları da alamadı. İtalyanlar, aşıları teslim etmeyen iki firmaya dava açtı.

Hollanda yanıyor

İstediği aşı miktarını alamayan bir diğer ülke olan Hollanda’nın ise daha başka dertleri var. Yeniden patlayan vakalar nedeniyle 23 Ocak’ta sokağa çıkma yasağı ilan edilen ülkede, daha fazla yasak istemeyen halk isyan etti. Lahey, Amsterdam ve Rotterdam’ın da olduğu 10’dan fazla şehirde sokak olayları çıktı. Polis, isyancıları durdurmak için atlar, köpekler, tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla çok sert müdahalelerde bulundu. Göstericiler ise marketleri yağmalayarak çok sayıda iş yerini yaktı. Ama göstericilerin asıl hedefi aşı yapılan merkezler ve hastanelerdi. Dünyaya insanlık dersi vermeye çalışan Hollanda’da hastaneler ve aşı merkezleri de saldırıya uğradı ve ateşe verildi.