Acem palavrası Akıncı'yla çöktü

ATİLLA DİŞ
Abone Ol

İran'ın kaybolan cumhurbaşkanını dünyanın gözü önünde AKINCI buldu. Fakat milyonların izlediği görüntülere rağmen Yahudilerin kontrolündeki uluslararası medya, Türk SİHA'sı hiç yokmuş gibi davrandı. Cenazeleri dağdan indiren İranlılar da bekleneni yapmakta gecikmedi: "Enkazı Türkler değil, biz bulduk."

Ebabil-2, Ebabil-3, Ebabil-5, Araş, Fotros, Hamase, Kaman-12, Kaman-22, Karrar, Kian, Kian-2, Meraj-521, Muhacir-2, Muhacir-4, Muhacir-6, Muhacir-10, Şahid-129, Şahid-136, Şahid-149 Gazze...

Gerek kamikaze gerekse de keşif özellikli onlarca İHA'ları vardı. 1990'ların sonundan itibaren bolca reklamla piyasaya sürülen bu insansız hava araçlarından biri bile, Azerbaycan-İran sınırındaki sisli dağlarda kaybolan helikopterin yerini tespit edemedi.

Cumhurbaşkanı Aras Nehri üzerinde son sözlerini söylüyor

AKINCI, teknolojik gövde gösterisinin ardından yurda döndüğünde Van çevresinde ay yıldızı resmeden bir rota çizerek kurtarma operasyonunu hatırlatacak yadigâr simgeye imza attı.

19 Mayıs 2024 günü Aras Nehri üzerinde Azerbaycan devletiyle ortaklaşa inşa edilmiş Kız Kalesi ve Hudaferin barajlarının açılış töreni icra edildi.

Öğleden önce gerçekleşen programda İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisî, Ermenilerin Karabağ işgalini daha düne kadar desteklediğini, Türk dünyasını birleştirecek Zengezur Koridoru'nu da 'savaş sebebi' saydığını unutmuş bir eda ile Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in elini sıktı.

Bakü'yü savaş ve işgalle tehdit eden İran ordusunun daha 2 yıl önce askerî tatbikat yaptığı Aras Nehri kenarında Reisî, muhatabıyla paylaştığı sıcak mesajların ardından gülümseyerek poz verdi. Ardından maiyetiyle 3 helikopteri doldurup Tebriz istikametine havalandı.

Aliyev'in elini sıkarken, "Bazıları bizim bir araya gelmemizi ve ortak başarılarımızı hoş karşılamıyor fakat bunlar bizim için önemli değil. Önemli olan ülkelerimiz, devletlerimiz ve halklarımız için iyi olanı hep birlikte hayata geçirmiş olmamız" diyen İran Cumhurbaşkanı, son sözlerini Aras üzerinde söylemiş olduğunu o dakikalarda bilmiyordu.

Yarım asırlık helikopter saat 13:30'da ortadan kayboldu

İran ordusunun 1970'li yılların sonunda envantere kattığı Bell-212 tipi genel maksat helikopterlerinden biri, dakikalar önce açılışı yapılmış Kız Kalesi Barajı'na yaklaşık 60 kilometre mesafedeki Uzi köyünde sisli dağlar arasında kayboldu.

Diğer 2 helikopter görüş mesafesinin çok düşük olduğu Doğu Azerbaycan bölgesinin Verzigân eyaleti semalarında sislerin arasından çıkmayı başarmış ve yoluna devam etmişti, ancak İbrahim Reisî'yi taşıyan helikopterden saat 13:30'dan beri haber alınamıyordu.

AKINCI.

Helikopterde Reisî ile birlikte İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahyan, Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmatî, Tebriz Cuma İmamı Muhammed Ali el-Haşim, Tuğgeneral Mehdi Musavî, pilotlar Albay Muhsin Daryanuş, Albay Seyyid Tahir Mustafavî ve teknisyen Binbaşı Behruz Kadimî vardı.

İran devleti, cumhurbaşkanını taşıyan helikopterin 'sert iniş yapıp kaybolduğunu' kamuoyuna saat 16'dan sonra duyurdu. Eldeki teknik imkânlar helikopterin nereye düştüğünü bulmaya yetmiyordu. Üstelik Amerikan Bell firmasınca 1960'ların sonunda tasarlanmış helikopterde konum bildiren herhangi bir cihaz yahut sisli havalarda uçuşun devamını sağlayacak görüş sistemleri de yoktu.

İran'ın aklına ilk gelen Amerika oldu

Tahran yönetimi "Helikopterdekiler bizimle irtibat kurdu" şeklinde oyalama denemesi yaptı fakat bu çabalar da akşam saatlerinde çöktü. İran'daki bir numaralı otorite Ali Hamaney, herkesi kayıp kişiler için dua etmeye çağırdı. Sahadaki gerçekler, İsrail'i yeryüzünden silme konulu animasyon hazırlamaya pek benzemiyordu.

Halkına toplu dua ettiren Hamaney ve ekibi, helikopterin kaybolduğu 13:30'dan yaklaşık 6 saat sonra Amerikan yönetimine başvurup sözde şeytanından yardım istedi. Washington bölgedeki kötü hava şartlarını ve 'lojistik sebepleri' gerekçe göstererek bu talebe olumsuz cevap verdi.

Saatler ilerliyor, ortada pek çok senaryo kol geziyordu. Reisî'nin kaçırıldığı söylentisini helikopterin havada vurulduğu iddiası izledi. İranlılar Bell-212'nin düştüğü noktayı bulmakta biraz daha gecikirse kazadan yaralı kurtulmuş olma ihtimali bulunanlar da gece soğuktan ölecekti.

Ve tüm dünya Türk hava aracına kilitleniyor

Tahran yönetimi, yanı başındaki SİHA süper gücü Türkiye'den yardım istemeye mecbur kaldığında saatler 22'ye geliyordu. İran İHA'ları yaklaşık 8 buçuk saattir kayıp durumdaki helikoptere o saate kadar ulaşamamıştı. Kara ekipleri de nereye gideceklerini bilemez bir halde farklı adreslere koşup duruyordu.

Milli Savunma Bakanlığı X hesabından şu mesajı yayınladığında saatler 22:17'yi gösteriyordu:

"İran makamlarınca Dışişleri Bakanlığımız aracılığıyla yapılan talebe istinaden İran Cumhurbaşkanı ve heyetinin kaza kırıma uğrayan helikopterinin arama kurtarma faaliyetlerine katılmak üzere bir AKINCI İHA ve bir gece görüş kabiliyetli Cougar tipi helikopter görevlendirilmiştir."

Ankara, sınıra çok yakın bir hava üssünde mühimmat yüklü vaziyette bekleyen AKINCI'lardan birinin arama faaliyetine katılmasını teklif etti. Fakat İranlıların "Hava sahamızda füze taşıyan Türk SİHA'sı istemeyiz" demesi üzerine Van'da konuşlu silahsız bir AKINCI devreye sokuldu. Hem Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki operatörler hem de Baykar ekibi, İran görevi için teyakkuz durumuna geçti.

Saatler gece yarısını aşıp 00:30'a vurduğunda 'AKINCI01' uçuş kodunu kullanan Türk SİHA'sı Van'dan kalkış yaparak İran hava sahasına girdi. Önce Tebriz'e yönelen SİHA, Reisî'yi taşıyan helikopterin Azerbaycan'dan geliş rotasını takip etmeye çalışarak kuzeydoğuya intikal etti.

Zaten o dakikadan sonra tüm dünya Türklerin SİHA'sını konuşuyordu. Hava araçlarının hareketlerini anlık takip etmeye yarayan FlightRadar sitesinde o tarihe dek görülmemiş bir sanal izdiham oluştu. Site üzerinden AKINCI'nın rotasını canlı izleyenlerin sayısı dakikalar içerisinde 210 bini geçti. Sitenin aşırı yüklenme nedeniyle çökme ihtimali belirince FlightRadar AKINCI takibini yayından kaldırdı. Bu durum, ismini duyurmak isteyen diğer internet siteleri için tanınma fırsatı oldu.

1,5 saatlik arama sonunda enkaz noktası bulundu

Uydu bağlantı sistemiyle (SATCOM) teçhiz edilmiş AKINCI, bölgede çektiği görüntüleri TÜRKSAT vasıtasıyla Genelkurmay'a aktarıyor, kayıtlar oradan da Anadolu Ajansı'na servis ediliyordu. AA'nın AKINCI kamerasından yayınladığı görüntüler sadece birkaç saat içerisinde dünyanın her yanından milyonlarca kişi tarafından takip edildi.

AKINCI'nın bölgede 1,5 saat süren arama serüveni, bulut altı uçuş sırasında kızılötesi elektro-optik kameraya bir vadiden yansıyan ısı kaynağının görüntülenmesiyle birlikte başarıyla noktalandı.

Gece saat 02:00'da İran'da bazı haber kaynakları, AKINCI'nın kaza yerini tespit edip koordinatı Tahran'a gönderdiğini ve kurtarma ekiplerinin o noktaya doğru hareket ettiğini söylüyordu. Uzi köyü çevresinde enkaz noktasının tespit edildiğini gösteren görüntüler Anadolu Ajansı'ndan servis edildiğinde ise saatler gece 3'ü geçiyordu.

Türk SİHA'sı vadide sorti yaparken...

AKINCI'nın dağları tararken uçtuğu 30 bin fit irtifada rüzgârın saatte 160 kilometre hızla estiğini, fırtınanın yavaşlaması için alçak uçuş yaptıklarında ise her yerin sisle kaplı olduğunu gördüklerini kaydeden Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, kurtarma operasyonunu şöyle anlattı:

"Kar, tipi, boran, her türlü hava oluşumu vardı. Katman katman bulutlar ve sınır ötesinde bu arama faaliyetini en hızlı bir şekilde yapmanız gerekiyor. AKINCI zorlu coğrafyada vadilerin içine girerek bu görevi gerçekleştirmek durumunda kaldı.

Oradaki en yüksek nokta 9700 fit. Bunun da altına inerek vadileri taradık. O tehlikeli ortamda insanlı bir araç zaten uçamaz, o riski kimse almaz ama insansız hava aracı olarak o yetenekte herhalde bir tek AKINCI vardır.

AKINCI bu işi başaracak yetenekte olsa da bunu böyle bir hızda kullanabilecek silahlı kuvvet de dünyada sadece TSK'dır. Bu operasyon tüm dünyaya damgasını vurdu. Milletimizin ve devletimizin manevi gücüyle birlikte maddi gücünün ne olduğunu tüm dünya görmüş oldu."

20 Mayıs'ın ilk saatlerinde İran'da çok sayıda kara ekibi, AKINCI'nın tespit ettiği noktaya hareket etti.

Akıncı sanki hiç yokmuş gibi

20 Mayıs'ın ilk saatlerinde İran'da çok sayıda kara ekibi, AKINCI'nın tespit ettiği noktaya hareket etti. Dağcılar bölgeye tan yeri ağarırken ulaşabildi. Bu esnada İran'a ait hava araçları da enkazı ilk kez görüntülüyordu.

AKINCI, teknolojik gövde gösterisinin ardından yurda döndüğünde Van çevresinde ay yıldızı resmeden bir rota çizerek kurtarma operasyonunu hatırlatacak yadigâr simgeye imza attı.

Gelen görüntüler İbrahim Reisî ve beraberindeki herkesin ya tamamen ya da kısmen yanarak can verdiğini gösteriyordu. Yere çarpan helikopter, deposundaki yakıt nedeniyle büyük bir patlama yaşamış ve enkazdan geriye sadece kuyruk kısmı kalmıştı.

Tahran medyası, İbrahim Reisî ve beraberindekileri 'cennette' Ayetullah Humeynî ve Kasım Süleymanî ile beraber gösteren illüstrasyonlar yayınlarken, yarım asırlık helikopterden çok daha eski olmasına rağmen asırlar boyu canlılığını muhafaza etmiş 'Acem oyunları' devreye giriyordu.

İran Devrim Muhafızları, AKINCI'nın görüntülediği noktanın enkazla alâkası bulunmayan bir yer olduğunu iddia etti. İran Kızılay Başkanı Pir Hüseyin Kolivend ise aslında dış yardıma hiç gerek olmadığını, çünkü enkazı İran Kızılay'ına ait bir İHA'nın bulduğunu ileri sürdü. Resmi yayın organı IRTV ise İran Kızılay'ını şöyle yalanladı: "Enkazı sabaha karşı 5:30'da tespit eden İHA, İran Devrim Muhafızlarına aittir."

Tahran merkezli bazı medya organları AKINCI'nın yardım etmek bir yana İran'a casusluk yapmak için girdiğini söylüyordu.

Yahudilerin kontrolündeki küresel yayın ağı ise Türk SİHA'sını gözlerden saklamak için farklı bir yol izledi: Helikopter olayını özetleyen hikâyelerde AKINCI'dan hiç bahsedilmedi. Amerikan ve İngiliz haber ajansları, milyonlarca kişinin canlı seyrettiği süreci görmezden gelerek AKINCI hiç var olmamış gibi davrandı.

O sırada ailesi İranlılar tarafından öldürülmüş ve memleketlerinden sürülmüş Suriyeliler, helikopter kazasını Mehmetçiğin kontrolündeki bölgelerde kutluyor, yakınlarına şeker dağıtıyordu. Yine o esnada Türkiye'de TV kanalında yorum yapan emekli bir amiral ise şöyle diyordu:

"Helikopter enkazını AKINCI bulmadı. Bu konuda İran Genelkurmayına güveniyorum. Hem bulmuş olsaydı bile enkazı AKINCI değil ASELSAN kamerası bulacaktı."