Abu Dabi'nin sırıtan ikiyüzlülüğü

YVONNE RİDLEY
Abone Ol

BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, BM Genel Kurulu’nda bulunanları aptal yerine koyabilir belki. Ama bizi asla! Bugün BAE ve onun işbirlikçileri Suudiler ile Sisi Mısır’ı sayesinde sadece Ortadoğu değil, tüm dünya daha tekinsiz bir yer oldu. BAE yönetimi, sorunlara ışık tutma yerine çakmağı çakıp gaz kaçağı arayan bir manyak gibi davranıyor.

Türkiye'yi Arapların iç işlerine karışmakla suçlayan BAE, ikiyüzlü hareket etmeye çalıştı ama ağzının payını aldı. Sudan, Libya, Suriye ve Yemen’deki istikrarsızlığın önde gelen aktörü, Filistin ve Filistinlilerin can düşmanı BAE rejimi, bilhassa son on yılda halk iktidara gelmesin diye Arap coğrafyasında olmadık işlere imza atıyor.

Sudan, Libya, Suriye ve Yemen’deki istikrarsızlığın önde gelen aktörü, Filistin ve Filistinlilerin can düşmanı BAE rejimi, bilhassa son on yılda halk iktidara gelmesin diye Arap coğrafyasında olmadık işlere imza atıyor.

Bir yandan Filistin aleyhine İsrail'e yakınlaşırken, diğer yandan Sudan, Libya, Suriye ve Yemen'de istikrarsızlığı tüm gücüyle körüklüyor. Son on yılda bölgede huzursuzluk namına milyarlarca dolar harcayan bir yönetim var karşımızda.

  • Kendi çarpık ajandasını görmezden gelen BAE Dışişleri Bakanı, BM Genel Kurulu’nda tam bir küstahlık sergiledi. Neymiş? Bölgede birtakım yabancı güçler “egemenliklerini ve sömürge yönetimlerini” yeniden tesis etmeye çalışıyormuş. Bu imalı sözlerin adresi elbet belli: Türkiye! Bölgede yaşanan bütün huzursuzlukların nedeni, Türkiye’nin emperyal hevesleriymiş, acımasız savaşlardan Türkler sorumluymuş yani.

Önce şu söze bakın, sonra da diyene:

  • “Arap işlerine bölgede müdahaleyi reddetme konusundaki kesin duruşumuzu hatırlıyoruz ve uluslararası hukuk ve uluslararası normlarla tamamen uyumlu olan egemenliğe tam saygı talep ediyoruz."
  • Yemen’de, Libya’da bizatihi asker, silah ve parasıyla yapmadığı ucubelik kalmayan, Sudan’da darbe yaptıran, Tunus gibi diğer Arap ülkelerinde de darbe için milyarlarca dolar harcayan bir ülkenin dışişleri bakanı söylüyor bu sözleri!

Madem Arap coğrafyasını o kadar düşünüyordunuz, Suriye nüfusunun yarısı ülkeyi boşaltırken neredeydiniz?

Kaç mülteciyi bağrınıza bastınız?

Tepelerine varil bombaları yağarak can veren çocuklar için ne yaptınız?

Sahi, siz şu anda Esed’in tarafında değil misiniz?

Zaten en başından beri kimseye çaktırmadan, el altından Esed’in yanında yer almadınız mı?

Bugün Türkiye’nin varlığı sayesinde milyonlarca Suriyeli, Esed’e rağmen hâlâ hayatta. Bugün yine Türkiye’nin varlığı sayesinde Trablus ayakta. Eğer Türkiye yardım etmeyip de düşseydi, Suriye’deki faciaya benzer bir görüntü yaşanacaktı. Bunu kim inkâr edebilir?

Konuşmasında Bin Zayed’in ülkesini yanlış yerde gördüğü anlaşılıyor. Nitekim İran konusuna değindiğinde yeni bir nükleer anlaşmanın hazırlanmasında ülkesinin kilit bir rol oynaması gerektiğinin altını özenle çizdi. Vejetaryen bir sofra için kasap çağırılması gibi bir şey bu. Yani saçmalıktan başka bir şey değil.

Başka bir saçmalık ise Yemen konusunda yaşandı. BAE Dışişleri Bakanı, Yemen’de çok acılar çekildiğini, siyasi bir çözüm için kararın Yemenliler tarafından verilmesi gerektiğini belirtti. İyi de madem böyle düşünüyordun, 100 bin insanın ölümüne yol açan bir savaşın niçin tarafı oldun? Halen ülkede at oynatan sen değil misin?

BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, BM Genel Kurulu’nda bulunanları aptal yerine koyabilir belki.

Hem, Islah Partisi hâdisesinde görüldüğü gibi siyasi suikastlara imza at, çoluk çocuğun tepesine durmadan bomba yağdır, hem de Yemenliler bu işi çözsün ikiyüzlülüğüyle kendini temize çıkarmaya çalış, pes doğrusu!

  • Eldeki rakamlara göre bugüne dek BAE’nin içinde yer aldığı Arap Koalisyonu ülkeye 20 binden fazla hava saldırısı gerçekleştirdi ve bu saldırıların üçte biri sivil hedefler. Yani okullar, hastaneler, evler, işyerleri...

Yine bir saçmalık daha... BAE İsrail ile ilişkileri niye mi normalleştirmiş? Dışişleri Bakanı’nın dediğine bakılırsa, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’yı ilhak etmesinin önüne geçmek için. Bu normalleşme anlaşması sayesinde ilhak kararı dondurulmuş, yürürlüğe konmamış. Bu apaçık bir yalan! İsrail lideri Benjamin Netanyahu, Filistin topraklarına yönelik ilhak planlarının kesinlikle masaya gelmediğini söyleyerek övündüğünde anlaşmanın mürekkebi daha kurumamıştı. Filistinliler haklı olarak, BAE ve Bahreyn’in İsrail ile normalleşmesini ihanet eylemi diye anıyorlar.

BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, BM Genel Kurulu’nda bulunanları aptal yerine koyabilir belki. Ama bizi asla! Bugün BAE ve onun işbirlikçileri Suudiler ile Sisi Mısır’ı sayesinde, sadece Ortadoğu değil tüm dünya daha tekinsiz bir yer oldu. BAE yönetimi, sorunlara ışık tutma yerine çakmağı çakıp gaz kaçağı arayan bir manyak gibi davranıyor.