ABD seçimlerine dair...Bombanın pimini kim çekecek?

Şu yazının kaleme alındığı saatler itibariyle ABD seçim sandıklarının kapanmasının üzerinden üç koca gün geçti ama hâlen ABD Başkanı’nın kim olacağı belirsizliğini koruyor. Oyların birbirine yakın oranlarda seyrettiği beş eyalet neticeyi belirleyecek. Bunlardan;

• - Georgia’da Biden sadece 917 adet farkla öne geçti.
• - Kuzey Carolina’da Trump’ın 77 bin oy farkıyla üstünlüğü var.
• - Nevada’da Biden 12 bin oyla ilerde.
• - Arizona’da fark, Biden lehine 47 bin civarında
• - Son derece kritik durumdaki Pennsylvania’da Trump’ın 18 bin oy farkla önde gittiğini not edelim.

Başkanlığı ele geçirmek için 270 delege sayısına ulaşmak gerekiyor ve şu anda Biden 264 delege ile Trump’a tam 50 fark yapmış durumda.

Trump’ın işi zor görünüyor

Biden’ın ipi göğüslemesi için hâlen önde gittiği iki eyaleti, Arizona ve Nevada'yı kazanması yetecek. Bu durumda 270 rakamına ulaştığı için başkanlık koltuğuna oturacak. Diğer dört eyalette kaybetse bile sadece Pennsylvania zaferi tek başına Biden için yeterli. Trump'ın bir kez daha dört seneliğine koltuğa oturabilmesi Pennsylvania zaferiyle de mümkün değil. Georgia ve Kuzey Carolina’nın yanı sıra Nevada veya Arizona’dan birine de muhtaç. Yani Trump açısından durum pek parlak görünmüyor.

İşin ilginci, seçim sandıklarına en son giren posta oyları nedense hep Biden’a çalışıyor. Şu ana dek ülkede kullanılan 160 milyon oy var ve posta oylarının en yüksek olduğu seçimin bu seçim olduğu dile getiriliyor.

Trump, bu işten işkillendiği için seçimin ilk akşamı televizyona çıkarak zaferini ilan etti. Bu arada seçimlerde usulsüzlük yapıldığını söylemeyi de ihmal etmedi. Nitekim ABD’den duruma ilişkin enteresan haberler geliyor.

Mesela Trump'ın önde olduğu ama postayla gelen oylar sayesinde Biden’ın arayı çabucak kapattığı eyaletlerde sayım merkezlerinin Trump taraftarlarınca çevrildiği, sayımın durdurulması yönünde eylemler yapıldığı dikkat çekiyor. Seçimi kaybetme ihtimali bulunan ABD Başkanı Trump'ın oğlu Trump Jr., seçimlere hile karıştığını belirterek babasına "top yekûn savaş" çağrısında bulundu.

Aşırı gruplar sokağa inebilir

Öte yandan ABD toplumu Trumpçılar ve Anti-Trumpçılar olarak ikiye bölünmüş vaziyette. Biden bizatihi kendi varlığıyla seçimlerde boy gösteren bir figür olmaktan ziyade, Demokratlar hanesinden çıkan ehven-i şer bir aday görüntüsünde.

Amerikan milliyetçileriyle küreselcilerin kıyasıya kapıştığı bir seçim atmosferinde, Trump kimliği etrafında kümelenen Amerikan sağının “Alt-right” olarak bilinen aşırı fraksiyonlarının seçim kaybına tahammül edebilecek mi? Alt-right şiddet amaçlı sokağa inerse Demokratların arka bahçesi Antifa buna nasıl karşılık verecek?

25 Mayıs’ta siyahi George Floyd’un Amerikan polisince öldürülmesinin bu seçimlere bir şekilde damgasını vurduğu inkâr edilemez. Ama onun da öncesinde Antifa - Alt-right çatışmalarının mevcut olduğunu biliyoruz. Karşılıklı nefretten beslenen aşırı grupların sıradan vatandaşı bile şiddet çemberine nasıl çekebildiği George Floyd protestolarında başarıyla test edilmiş durumda. En aklı başında yorumcular bile Amerikan toplumundaki yarılmanın hiç de hayra alamet olmadığını söylüyor.

Görülen o ki, Amerikan toplumu kocaman bir el bombasının üzerinde oturuyor.

Biden yahut Trump...

Kim kazanırsa kazansın, aynı zamanda bombanın pimini çekiyor olabilir.