Ucuz tatil mümkün mü?
Evet! Ama bugüne kadar bildiğin bütün doğruları bir kenara bırakman gerek. Yurt dışına çıkmak öyle sandığın gibi zor değil. Üstelik Ferrari’ni satmana da gerek yok.
1- Low cost uçuş firmalarını dene
Alışıldık hava yolu hizmetlerini boş verin. Nasıl mı? Mesela tavuk ya da makarna ikram etmezler. Bunun yerine eğer çok acıktıysan parasını verip sandviç alabilirsin. İçtiğin suyun bile parasını vermen gerekir. Eh, bir su bile esirgeyecekler mi deme. Şirketler ikram, bagaj hakkı gibi hizmetleri biletlere yansıtıyorlar. Yani aslında hiç kullanmayacağın 20 kiloluk bagaj hakkı yerine daha ucuz bilet satın alabilirsin.
Ryanair, easyjet, SmartWings, Wizz air, airBaltic, Eurowings, Southwest bu şirketlerden bazıları. Türkiye’de de bu örneği karşılayacak olan şirket Pegasus.
Ha yok, yemeğim önüme gelsin, bagajım rahat gitsin diyorsan da Skyscanner gibi web sitelerinden alıştığın hava yollarının biletlerini kontrol edebilirsin. Bu gibi sitelerde kıyaslama da mümkün oluyor. Böylece gideceğin destinasyona eeeeeen ucuz bileti bulma şansını da artırırsın. E, hadi yine iyisin. Çünkü ucuz uçak bileti bulma mutluluğu diye bir şey kesinlikle var.
2- Konaklamayı ucuza, mümkünse beleşe getir
Uçak biletini hallettin. Sırada en büyük masraf kalemlerinden biri olan konaklama var. Bunu da halledersen bu işi çözdün say. Booking.com’u biliyorsundur. Zaman zaman çöl ortasında bir vaha gibi olabiliyor. Ama zannetme ki tek vaha kaynağı burası. İnternet âlemi öyle geniş ki her gün bir yenisini daha bulabilirsin. expedia.com senin için alternatif olabilir. Yine de internette rastladığın bir oteli de direkt olarak aramayı deneyebilirsin. Bazen hiç ummadığın indirimler sunabiliyorlar. Eğer iletişimin gücüne inanırsan pazarlık bile yapabilirsin. İkna olmuyorlarsa onlara booking’den de kiralayabileceğini söyleyerek pazarlık payını artırabilirsin.
Bütün bu otel seçeneklerinin yanı sıra son yıllarda oldukça popüler hale gelen Airbnb de sana çok yardımcı olabilir. Airbnb, ev sahiplerinin evlerini kiraladıkları bir platform. Dünyada çok yaygın hale gelen uygulamada hem bütçene hem de kafana göre ev bulabilirsin. Eğer arkadaş grubunla seyahat ediyorsan, buradan kiralayacağın ev, otelden çok daha uyguna gelecektir.
Airbnb’nin yanı sıra yükselen yıldız Couchsurfing’i de deneyebilirsin. O ne ola ki, diyenler için anlatayım. Misafirperver bir aile size evinin bir odasını açıyor ve siz de orada bedava konaklıyorsunuz. Dünyanın bir ucunda tanımadığın insanların evinde kalma fikrini saçma bulmuş olabilirsin. Ama bu, gezgin ağının kurduğu referans ve kefil olma sistemi sayesinde oldukça güvenilir olmuş durumda. İsteyen istediğini seçiyor. Couchsurfing sayesinde gittiğin yerin kültürünü de daha kolay öğrenebilirsin.
3- Biletlerinizi gitmeden önce alın
Gitmeden önce bilet almak ne işime yarar ki deme! Buradan artıracağın üç beş kuruşa dondurma yer, kahve içersin. Gitmeden önce gideceğin yeri getyourguide.com gibi sitelerden arat. Karşına çıkabilecek bütün biletleri tek tek kontrol et. Eğer içlerinde gideceğin müzelerin ya da turların biletleri varsa mutlaka bunları önceden al. Bu biletlerin bazıları müzelerdeki kuyrukları da atlamanı sağlıyor. Roma’da Kolezyum’un önündeki metrelerce sırayı geçerken bize dua etmeyi unutma. Gideceğin yerlerin biletlerini ayrı ayrı mutlaka başka sitelerde de arat. 1-2 dolar kâr etsen bile bütçene katkı sağlar.
4- City Pass'ler
Özellikle Avrupa şehirleri için alacağınız City Pass’ler hayat kurtarır. Metroları, tramvayları bazı şehirlerde otobüsleri bile içine alan bu biletler sizin çok işinize yarayacak. Tek tek bütün biletlere para vermektense birkaç günlük aldığınız Pass’lerle bütün şehri gezebileceksiniz. Japonya’nın hızlı treni Shinkansen için de birkaç günlük bilet satılıyor. Eğer Japonya yolcusu varsa kalmasın. Koşup gidip kendine Japan Rail Pass alsın. Bu biletle bütün ülkeyi gezmek mümkün! Hem de tren süpersonik bir hıza sahip olduğu için şehrin bir ucundan bir ucuna gitmek sadece birkaç saat alıyor.
5- Gönüllü turizmi
- Gönüllü turizmi ülkemizde yeni yeni konuşulmaya başlanan bir kavram.
Voluntourism olarak bilinen turizm çeşidi aslında dünyayı gezmeye yeni bir alternatif. Hem farklı coğrafyalara gidiyorsun hem de sosyal sorumluluk projelerine katkı sağlıyorsun.
TaTuTa/WWOOF Türkiye, ekoturizm yapan organizasyonlardan biri. WWOOF Federasyonu olan dünyanın başka bir yerine giderek doğa dostu tarım alanında yaşıyorsun. Ekoloji öğrenip çiftçilere destek veriyorsun. Böylece hem bambaşka bir tecrübe kazanıyor hem de hiçbir para ödemeden dünyanın başka bir yerinde konaklıyorsun. Buğday Derneği tarafından kurulan proje 2004 yılından beri gönüllü turizme katkı sağlıyor. Eğer daha fazla bilgi almak istersen web sitelerini ziyaret edebilirsin.
Assalam da gönüllü turizme katkı sağlayan bir başka organizasyon. Zanzibar’da kurulu olan Assalam’a giderek sabah yetim çocuklara öğretmenlik yapabilir, öğlen muhteşem okyanusa dalabilirsin. Gönüllü turizmi ile hepsini aynı anda yapmak mümkün!
Amaç sadece ucuza birkaç yer görmek değil. Keşfetme, faydalı olma gibi şeyleri de sunduğu için Voluntourism son yıllarda çok tercih ediliyor!
6- Vizesiz ülkeler
Bir yere gitmeden önce vize almak büyük bir masraf kalemi. Vizesiz ülkeler seni hem masraftan hem de onlarca evrak toplama stresinden kurtaracak. Öyle durma ve hemen gidip vizesiz ülkelerin listesini yap. İnternetten kolayca bilgi sahibi olacağın vizesiz ülkelere gitmek çok kolay. Ve vizesiz ülkeler sandığından çok daha fazla! Dünya büyük, keşfetmekten korkma.
7- İnternet sorunsalı
Gitmeden önce para toplamak mesele ama gittikten sonra seyahat faturalarını aylarca ödememek de önemli. Bu yüzden gideceğin yerlerde mutlaka operatörünün yurt dışı ücretlerini kontrol et. Eğer internet seni zorlayacaksa gitmeden önce maps. me, Google maps gibi sitelerden gideceğin şehrin haritasını indir. Haritaya internet olmadığında da ulaşmak seni rahatlatacaktır.
Gittiğin bütün kafelerin, otelin wifi şifresine hâkim ol. Eğer görünür yerlerde yazmıyorsa ısrarcı ol. Bir kafede 3 Euro’luk kahveni içerken seni yüzlerce liralık masraftan kurtarabilir.
8- Ücretsiz alternatifler
Gitmeden önce mutlaka ücretsiz şehir turlarını, müze girişlerini vs. kontrol edin.
- Bazı günler bazı şehirlerin müzeleri ücretsiz oluyor. Bazen de şehir turları hiç ummadığınız an karşınıza “bedava”dan çıkıveriyor.
Bütün bunlar için şehri bi gugıllayıverin.
Tatiliniz ucuz, sağlıklı ve eğlenceli olsun!
Nilüfer Taktak: Editör ve yazar.