Tembelliği yenmek ve başarıya ulaşmak için 8 Japon tekniği

BUĞRA SERDAROĞLU
Abone Ol

Tembellik, çağımızın en modern salgınlarından biri. Amerikan Araştırma Şirketi Gitnux’un istatistiklerine göre her 4 kişiden 1’i kendisini kronik ertelemeci veya tembel biri olarak tanımlıyor. İngiliz Tıp Dergisi Lancet’e göre bu durum küresel ekonomiye her yıl 67.5 milyar dolara mal oluyor. Ancak biz tembelliğin finansal sorunlarıyla ilgilenmek yerine fiziksel ve psikolojik etkilerine bir göz atalım.

Amerikalı yazar Anthony Robbins tembellik hakkında şunları söylüyor: “Tembel insan yoktur. Sadece kendisine esin kaynağı oluşturacak kadar güçlü amaçları olmayan insanlar vardır.”

Dürüst olalım, bu söz aslında hepimiz için geçerli olabilir. Çünkü bir şey yapmak istemediğimizde dikkatimizi dağıtacak milyonlarca şey bulabiliyoruz. Diğer yandan gerçekten içimize sinecek bir şey yapmak istediğimizde de keskin bir odağa ve bolca enerjiye sahip oluyoruz.

İnsanı incelemeye gayret eden biri olarak yıllardır tembellik, erteleme ve konsantrasyon problemleriyle mücadele eden birçok insanla çalıştım ve aşağıda paylaşacağım 8 Japon tekniğinin bu konuda ne kadar etkili olduğunu bizzat deneyimledim. Bu yüzden sizinle de bu teknikleri paylaşabilirim.

Anthony Robbins: “Tembel insan yoktur. Sadece kendisine esin kaynağı oluşturacak kadar güçlü amaçları olmayan insanlar vardır.”

1-İkigai

Bir Var Olma Nedeni: Hayattaki Amacınızı Nasıl Keşfedersiniz?

Mark Twain: “İlerlemenin sırrı başlamaktır. Başlamanın sırrı ise karmaşık; ağır görevlerinizi yönetilebilir, küçük görevlere bölmek ve ilkinden başlamaktır.”

İkigai’nizi bulmak kolay bir iş değildir ve binlerce farklı şekilde görünebilir. Kendi amaç arayışımda son derece yararlı bulduğum şey, görmediğim yerleri görmek, farklı etkinliklere gitmek, huzura ulaşmak için üstüme neyin yapışıp üstümden neyin düştüğünü görmekti.

Sporcu, spor psikoloğu, klinik psikolog, editör ve yazar oldum. Bazı meslekler üstümden düştü ve bu benim için hiç sorun olmadı. Diğerleri üstüme fazlasıyla yapıştı ve muhtemelen hayatım boyunca da benimle olmaya devam edecek.

Eylemlerimizi amacımızla uyumlu hale getirmenin keyfi, hayatın daha derin bir anlam kazanması ve motivasyonun doğal bir itici güç haline gelmesidir diyebiliriz aslında.

2-Kaizen

Büyük İlerlemeye Doğru Küçük Adımlar Atmak

Amacımı belirledikten sonra onu gerçekleştirmek için gerekli adımları atmak zorunda kaldım. Eğitimler ve kurslar aldım, konuşmamı geliştirmeye gayret ettim, çok çalıştım ve kendim için bir program oluşturdum. Her gün küçük adımlar atmaya çalıştım ve bu, kendi dünyam için büyük bir fark oluşturdu.

Her gün küçük, eyleme geçirilebilir listeler yapmayı ve bunları tamamlamayı seviyorum. Bu, ilerlediğimi ve kontrolün bende olduğunu hissetmeme yardımcı oluyor. Şimdi sizin için neyin işe yaradığını bulun ve onun üzerine gidin. Ünlü yazar Mark Twain’in dediği gibi: “İlerlemenin sırrı başlamaktır. Başlamanın sırrı ise karmaşık; ağır görevlerinizi yönetilebilir, küçük görevlere bölmek ve ilkinden başlamaktır.”

3-Pomodoro Tekniği

Daha Odaklanmış ve Üretken Olmak İçin Zamanı Yönetmek

Genellikle çalışırken Pomodoro Tekniği’ni kullanıyorum. Pomodoro Tekniği, tam konsantrasyonla 25 dakika aralıksız çalışmanızı ve ardından 5 dakikalık bir ara vermenizi önerir. Bu 5 dakikada ders dışında istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Zaman zaman sadece halıda yatmak da dahil... Kulağa basit geldiğini tahmin edebiliyorum ama tembellikle mücadele etmenin ve üretkenliği artırmanın güçlü bir yolu bu teknik.

4-Hara Hachi Bu

Dikkatli Yemek

Bu prensibi benimsemek, insanları %80 doyduğunda yemek yemeyi bırakmaya teşvik ettiğinden her zaman kolay değildir. Bir itirafta bulunabilirim, yemek yemeyi çok sevmem. Ancak birçok kişi için yemek yemek harika bir rahatlama kaynağı. Ama öğle yemeği sonrası üzerinize çöken ağırlığı bir düşünün. Midemiz çok dolu olduğunda konsantrasyonumuz ve üretkenliğimiz baltalanır. Yani, %80 kuralını tam anlamıyla yerine getirecek kadar katı olmasam da olabildiğince dikkatli yemeye çalışıyorum. Daha yavaş, daha az yiyerek kendimi daha enerjik ve daha konsantre hissediyorum. Hipokrat’ın da dediği gibi: “Ne yersen osun!”

5-Shoshin

Acziyetleri Kucaklamak

Shoshin Felsefesi şöyle söylüyor: “Tüm cevapları bulma ya da daha en başından kusursuz olma konusunda endişelenme! Öğrenebiliriz.”

Bu felsefe başarısızlık korkusunu öğrenmek ve büyümek için enerjinizi bir fırsata dönüştürmeye yardımcı olur ve bu durum olaylara bakış açımızı tamamen değiştirebilir. Çünkü her şey keşfetmeye, yanılmaya, sorgulamaya ve öğrenmeye açık olmakla başlar.

6-Wabi Sabi

Kusurları Kabul Etmek

Wabi Sabi bir işe yeni başlayanların zihniyetini geliştirmekle ilgilidir. Her yeni başlayan, öğrenecek çok şeyi olduğunu bilir. Böylece kendisine daha az yük olur. Bu ona hata yapma, büyüme ve nihayetinde gelişmek için daha fazla alan sağlar. Yani Wabi Sabi uygulamak, ne kadar profesyonel olursak olalım bize kusurlu olma armağanını hatırlatır.

7-Orman Banyosu

Doğada Şarj Olmak

İçerik üreten ve yazmaya çalışan biri olarak, en iyi çalışmalarımdan bazıları düşüncelerimden uzaklaştığımda ortaya çıktı. Bir dağda kamp yaparken, Ege Denizi’nin altında veya Belgrad Ormanı’nda... Teknolojinin her geçen gün daha fazla hüküm sürdüğü bir dünyada, doğayla iç içe olmak hiç bu kadar önemli olmamıştı.

8-Kakeibo

Finansta Ustalaşmak

Kakeibo “Evin mali defteri” anlamına gelir. 1904’te Japonya’nın ilk kadın gazetecisi olarak kabul edilen Hani Motoko tarafından geliştirildi. Motoko, nereye gereksiz para harcadığını görebilmek için tüm gelir ve giderlerinin günlüğünü tuttu ve kendisi için işe yaradığını görüp dünyayla paylaştı. Bazen çok zor şeylerin çok basit çözümleri vardır. Kakeibo da onlardan biri.

İşte bu 8 teknikle tembellikten kaçınabilir ve huzura, başarıya ulaşabilirsiniz. Bol şanslar!