Röportaj: Necmi Eren
Doğduğum andan itibaren Silivri'de bulunan at çiftliğimizde at biniyorum.
Merhaba, kendinizden, günlük yaşantınızdan ve spor kariyerinizden bahsedebilir misiniz?
Merhaba, ben Necmi Eren. 1999 yılında İstanbul’da doğdum. İlkokulu İstanbul MEV Kolejinde, orta ve lise eğitimimi Özel Mektebim Silivri fen bölümünde bitirdim. Nişantaşı Üniversitesi spor yöneticiliği 4.sınıf öğrencisiyim. Doğduğum andan itibaren Silivri’de bulunan at çiftliğimizde at biniyorum. Ailem uzun yıllardır binicilik sporu ile ilgileniyor. Aynı zamanda annem ve babam antrenör. Annem Türkiye Binicilik Federasyonu İstanbul il temsilcisi olarak görev yapmakta. Her gün sağlıklı beslenmeme de dikkat ederek 8 ya da 9 saat at binerim. Bu, haftanın altı günü böyledir. Her bir at ile ortalama 45 dakika, 1 saat çalışırım. Türkiye’de birçok Türkiye birinciliğim, sayısız şampiyona kupam, milli sporcu olarak yurtdışında Balkan şampiyonluklarım ve uluslararası yarışmalarda aldığım sayısız kupam var. Milletler kupasını ve Grand Prix kupalarını 2021 yılında kazanarak Avrupa Şampiyonası Ustalar’a ve Olimpiyatlara kalifiye oldum. 2021 yılında en genç binicilerden biri olarak Avrupa Şampiyonası Ustalar takımında dünyanın en iyi binicileriyle yarışarak ülkemi temsil ettim. Hedefim bu yıl dünya kupasına ve olimpiyatlara puan toplayarak ülkemi en üst seviyelerde bu yarışmalarda temsil etmek ve bayrağım altında bu kupaları ülkeme getirmektir.
At yarışlarından ve yarışma türlerinden kısaca bahsedebilir misiniz? Siz hangi alanda ilerliyorsunuz ve neden bu alanı seçtiniz? Sizi bu alana yönlendiren ne oldu? Bu alanın diğerlerine göre artıları ve eksileri nelerdir?
Türkiye’de ve dünyada birçok binicilik disiplini yapılmaktadır. Türkiye’de Türkiye Binicilik Federasyonu çatısı altında gerçekleştirilen engel atlama, konkur komple, at terbiyesi, atlı jimnastik ve atlı dayanıklılık bunlardan bazıları. At terbiyesi disiplininin temel seviyesini her binici çalışmalı ve bilmelidir. Çünkü bu, diğer tüm disiplinlerin alt kategorisidir. Ben engel atlama alanını daha çok heyecan içerdiği için ve matematiksel hesaplayıcı olması dolayısıyla tercih ettim. Her parkur dörtnal fulesi metresinde hesaplanır ve tüm parkur metre hesaplı, metre ölçümlü kurulmaktadır. Yükseklik ve mâni genişliği, kavis, dönüş ile darlığı/uzunluğu mesafeleri yarışmanın zorluk derecesini belirlediği gibi kurulan sahanın farklılığı da yarışma tekniğini belirlemektedir. Bu farklılıklar yarışmalara daima heyecan ve adrenalin katmaktadır. Ailem engel atlama konusunda bana belirleyici anlamda yön verdi çünkü onlar da birçok öğrenci yetiştirerek lisans almalarını sağlayıp yarışmalara katılmalarında önemli rol oynadılar.
Spor kariyerinizi etkileyen, yönlendiren bir parıltı, kırılma noktası var mı? Varsa nedir?
Spor hayatım boyunca disiplinli çalışmanın başarıyı getirdiğine defalarca şahit oldum. Hep daha başarılı olmak istersiniz ve bunun için daha çok çalışmanız gerekir. Avrupa’da koştuğum ilk yarışımda on iki yaşındaydım. Her branşta olduğu gibi uluslararası yarışmalarda kazandığınızda bayrağınız altında İstiklal Marşımız söylenir. Bayrak ve vatan sevgim, bu sporda benim en büyük kazanma ve başarma hırsımı oluşturdu her zaman.
Binicilik, iki canlının yaptığı tek spor olarak geçiyor. Bunu biraz açabilir misiniz?Ata hakim olabilmek onunla bir olabilmek nasıl bir duygu ve neler gerektiriyor? Onlarla nasıl bir duygusal bağ kuruyorsunuz? Sizi anlıyorlar mı, tanıyorlar mı veya binicisini seçiyorlar mı?
Binicilik iki canlının birlikte yaptığı tek spor dalıdır. Atlar nahif ve kırılgan canlılardır. İyi bir spor atı, çok iyi beslenmeli ve çok iyi çalıştırılmalıdır. Ahır hayatı kaliteli yaşamına uygun ölçülerde ve ferahlıkta olmalı, atın çalışma ve kas yapısına uygun beslenme programı hazırlanmalıdır. Spor atları binicileri ile çok uyumlu olduklarında başarılı olurlar. Uyum, ahır hayatından çalışma alanına kadar uzanmaktadır. Atlar güçlü ve itaatkar canlılar olup doğru yapılan tüm yaklaşımlara olumlu cevap verirler. Bu anlamda ben atlarıma çalışma, yem ve yarışma programı hazırlarken her atın farklı kişilik ve yeteneğine uygunluğunu önemserim.
At var, at var. Sizin için bir atı ön plana çıkartan nelerdir? En sevdiğiniz ırk hangisi? Bir atta dikkat ettiğiniz hususlar var mıdır? Atları neye göre seçersiniz?
Engel atlama sporunda dünyanın her yerinde engel atlama atları yetiştiriciliği yapılmaktadır. Aygırlar ve kısraklar alım için seçilirken spor hayatlarındaki başarıları çok önemlidir. Tayın annesi, babası ya da soyağacı bu sporda başarılı olmuş bir pasaporta sahipse ikincil olarak tayın ön/arka atlama tekniğine, hızlılığına, elastikiyetine ve tabii boyu ile yapısına bakılır. Daha ileri yaşta atlar seçilirken yarışma sonuçlarına ve derecelerine de bakıyoruz. Engel atlama atlarının ırkları genelde Avrupa’da bulunuyor. Yetiştiricilik orada daha fazla olduğu için genelde Hollanda, Almanya, Belçika, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerden seçilir.
Binicilik yapmanızın hayatınıza soyut ve somut katkıları neler oldu? Atın üstündeyken kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Binicilik, hayatımı bu canlılara olan olağanüstü sevgim ile pekiştirerek yaptığım ve çok sevdiğim bir spor dalı. Nerdeyse atlarım ile tüm dünyayı geziyor ve yarışıyoruz. Onlar benim yol arkadaşım ve dostum. Atın üstünde kendimi özgür ve güçlü hissediyorum.
Sıfırdan başlasaydınız veya sıfırdan başlayan Necmi'ye öğütler verseydiniz neler derdiniz?
İlk kez bu spor ile tanışanlar mutlaka çok sabırlı olmalılar. Unutmamalıyız ki atlar canlı varlıklar. İletişimde kendinize ve onlara zaman vermelisiniz. Her gün yeni bilgiler ediniyor ve daha fazlasını öğreniyorum. Bu sporda öğrenmenin sınırı yok, bu nedenle öğrenmeye açık olmalısınız. Yaptığımız spor dalı kazanmayı çok fazla içinde barındırdığı gibi başarısızlığı da içinde barındırıyor. Çünkü ağzı var dili yok canlılarla bu sporu yapıyoruz. Bu nedenle daima sakin kalıp, sabırlı olmalıyız. Arkama baktığımda nelerin yanlış olduğunu ve bunları nasıl düzeltebileceğimi hâlâ kendime sormaktayım.
Biniciliğe spor olarak başlamak için bir yaş var mı? Yoksa her yaştan birisi bunu ileri düzeyde yapabilecek kapasiteye erişebilir mi?
Her spor dalında olduğu gibi erken yaşta başlamak her zaman büyük avantajlar sağlamaktadır. Engel atlama sporunda Yıldız, Genç ve Genç Yetişkin binici yaş aralıklarında bu sporu yapmış olmak ilerleyen yıllarda Usta Binici kategorisinde yarışma tecrübesi katmaktadır. Ancak binicilik bayanların ve erkeklerin her yaş kategorisinde birlikte yapabilecekleri bir spor dalıdır.
Biniciliği spor olarak değil de hobi olarak yapanlar için nasıl tavsiyeleriniz olur? Spor olarak yapabilmek için nasıl fedakarlıklar yapmak gerekir?
Sizin sporcu olarak bir gününüz nasıl geçiyor? Biniciliği hobi olarak yapmak isteyenlere bunu mutlaka spora uygun bir tesiste ve iyi bir antrenör eşliğinde yapmalarını tavsiye ederim. Eğitim alacakları kulübü ve antrenörlerini araştırarak belirlemelidirler. Spor olarak yapmak istediklerinde at sahibi olmaları gerekeceğinden uzman bir antrenörden destek ve lisans almalılar.
- Ben sabahları 7 civarında uyanarak saat 7.30 da ilk atıma biniyorum. Gün içerisinde 7-8 at biniyorum. Haftalık çalışma programlarımı hazırlayarak o programa uygun çalışıyorum.
Engel atlama yarışlarında saniyelerle yarışların kazanıldığı oluyor. Böyle milisaniyelik farkları ortaya çıkartan etkenler nelerdir? Başka bir deyişle yarışı at mı kazanır, binici mi kazanır? Eğer birlikte kazanırlarsa büyük pay kime aittir?
Her engel atlama parkuru o gün bir pist şefi tarafından teknik olarak kurulmaktadır. Yarışmadan 30 dakika kadar önce binicilerin parkuru gezerek planlarını yapması gerekir. Birçok yarışma zamana karşı kazanılır. Bazı yarışmalarda ise hatasız bitirenler daha sonra yarışmanın barajını koşar ve en iyi zamanda bitiren kazanır. Tüm bu yarışmalarda binicinin parkuru gezerken atı ve kendisi ile ilgi yapmış olduğu plan, parkur içindeki dönüşler ve hızı kazananı belirler.
Bir salise farkla kaybedilen yarışmalarda binicinin atı daha geç dönmüştür, daha yavaş gitmiştir veya parkurun bir yerinde zaman kaybetmiştir. Yarışma sonunda bazen at parkurun herhangi bir yerinde yavaş kalmış ya da binici erken davranmamıştır. Hatta biz biniciler aramızda bazen espri yaparız. Yavaş at yoktur; yavaş binici vardır.
Yurt dışı ile ülkemizi kıyaslayınca durumumuz nedir? Kendimizi nasıl geliştirmeliyiz?
Yurt dışında bu spor bir yaşam biçimi, bizde ise yaşamımızın bir parçası. Yurt dışında çok fazla at yetiştiriciliği yapıldığından orada bu spor bir at yetiştirme ve at satış sektörü haline gelmiş. Öncelikle daha iyi atlara ihtiyaç var ve ülkemizde uluslararası yarışmalar düzenlemeliyiz. Sporcularımız yazılı ve görsel medyada daha çok yer alıp sponsorlar tarafından desteklenirse uluslararası yarışmalarda alacakları puanlar neticesinde ülkemizi temsil edebilirler.
Kariyerinizde ulaşmak istediğiniz en son nokta nedir? Siz ne zaman ben başardım diyeceksiniz? Hayatınızın sonuna kadar devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Bu yıl dünya kupası ve olimpiyatlar için çok disiplinli çalışarak puan toplamayı hedefliyorum çeşitli ülkelerde yarışarak. Hedefim çok çalışarak dünya sıralamasında en iyi sporcular üst sıralamasına dahil olmak ve önce dünya kupası ve ardından olimpiyatlara katılarak ülkemi en iyi şekilde temsil edip başarılı sonuçlar sağlamak. Kariyerimdeki en büyük hedeflerimden biri ise gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında edindiğim tüm bilgimi ve donanımımı genç ve çok başarılı biniciler yetiştirmek için kullanarak onların da ülkeme kupalar getirmesine vesile olmak.