Risk almak, çok çalışmak ve başarı

NAZİF MENTEŞ
Abone Ol

Başarı dendiğinde akıllara hep çok zor şartlarda gerçekleşen, imkansızlıklardan doğan hikayeler gelir. Bazen fazlaca imkana sahip olmak başarılı olmayı daha da zor bir hâle getirebilir. İşte tam da bu noktada başarının imkanlarla çok da alakalı olmadığını anlıyoruz.

Gamze Cizreli.

Bu satırlarda size “şanslı bir çocukluk geçiren” ancak çalışmaktan hiç vazgeçmeyen bir girişimcinin hikayesini anlatmaya çalışacağım. Çay kahveniz hazırsa başlıyoruz…

Gamze Cizreli… Big Chefs markasının kurucusu ve yönetim kurulu başkanı olarak aktif biçimde çalışmaya devam eden, restoran- kafe sektörünün en başarılı isimlerinden biri olarak anılan güçlü bir kadın girişimci. Diyarbakırlı bir ailenin kızı olarak babasının işi dolayısıyla çokça şehir değiştiren ancak iyi eğitimler alma şansına da sahip olan bir kadın olarak ODTÜ İşletme bölümünü kazanmayı başardı. Üniversiteye kadar iyi okullarda eğitim almış bir öğrenciyken üniversite hayatını da fazlasıyla önemsedi. Çalışma temposunu hep belli bir seviyenin üzerinde tutmaya gayret etti ve bu gayreti sonuç da verdi. Üniversite hayatı sonrası başladığı kariyerinde bir savunma sanayi şirketinde üç yıl boyunca çalışarak kurumsal hayat tecrübesini tatmış oldu. Ancak bu hayat, Cizreli’ye pek de uygun değildi. Tek hayali, yiyecek-içecek sektöründe bir şeyler başarıp adını bu alanda zirveye yazmaktı.

Gamze Cizreli o dönem odağını tek bir noktada topladı, “Sektör iyi bir durumda değil ve ben bunu değiştirebilirim.” dedi. 90’lı yılların başında restorancılığın, yiyecek ve içecek sektörünün itibarlı bir durumda olmadığını da hatırlatmış olayım. Ankara’da kafe sayısının gayet az olduğunu söylememe bile gerek yok sanırım. İşte tam da bu noktada süreç bir anda hızlandı. Cizreli, 1993’ten 2005’e kadar çok sayıda denemede bulunmaya başladı. Asya mutfağı başta olmak üzere hemen her alanda bir şeylere yatırım yaptı, emek harcadı, umut etti ancak istediğini elde edemedi.

Ancak Cizreli için bu elde edemeyiş bir vazgeçiş anlamına gelmedi.

İkinci girişimcilik dönemim dediği Big Chefs süreci artık başlamıştı. Sıfırdan yüze çıkmak, bunu da tek başına yapmak zorundaydı. Yüzde yüzü banka kredisi olan bu girişime “girişirken” bir kere bile düşünmedi. Çünkü çok kez denemiş, başarısızlığı tatmış ve hatalarını not etmeyi ihmal etmemişti. Yani, başarılı olmak için başarısızlık merdivenlerini tek tek tırmanmayı bilmişti.

Big Chefs macerası Ankara’da başladı. Oradan İstanbul’a, oradan da Dubai, Frankfurt derken 66 şube, 7 ülke ve 3000’e yakın çalışana sahip gerçek bir imparatorluğa dönüştü. Cizreli, bu sürecin hemen hemen tamamında sektörü ve kendi çalışma dinamiklerini çok iyi bir gözleme tabi tuttuğunu her fırsatta söylüyor. Onun için doğru ya da yanlış hemen öğrenilebilecek bir şey değil. Mutlaka riskler almalı, bu riskler oranında dersler çıkarmak da ihmal edilmemeli. Bu düşüncelerle giriştiği Big Chefs macerasında hem prestijli hem de sektör standardının çok üzerinde bir işe imza atmayı başardı. Cizreli; doğru ekiplerle, doğru zamanlamayla başlanılan işlerin olumlu sonuçlar verme ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyor. Peki, Cizreli başarısızlıktan hiç korkmadı mı? Kendi ağzından cümlelerle anlatmak isterim:

“Bir işi kurarken tabii ki insan endişelere boğulabiliyor. Sonuçta riskler alarak adım atıyorsunuz. Tekrar ayağa kalkma mücadelesi de hep baki. Krediler alınmış, gelecekte ne olacağı hiç belirgin değil. Ancak restoranın kapısını açtığım ilk günü hatırlıyorum. Aralık ayında bir pazar sabahıydı. Misafirlerimizin, etrafa ve bana hayran gözlerle baktığını gördüğümde; 'İşte bu, oldu işte!’ dedim. Tüm endişelerim de bir anda siliniverdi.”

Gamze Cizreli, çalışma serüveni boyunca “geri bildirimlere” ve “deneyim paylaşımlarına” hep çok inandı. Onun için kendi doğrusu kadar başkalarının yorum ve analizleri de önemli oldu. Asla “Bunu yalnızca ben bilirim.” deme gafletine düşmedi. Günün sonunda, başarılı olmak için tırmanmaya başladığı merdivenlerde çok sayıda basamağı geride bırakmayı başardı. İşler büyüdükçe yönergeler değiştirdi ancak kararlılık ve çalışkanlığı hep aynı kaldı. Bugün biz bu satırlardan baktığımızda yola çıkarken sahip olunan şeyler ne kadar farklı olursa olsun; risk almak ve çok çalışmak her başarılı girişimcinin tartışmasız ortak özelliği konumunda. Bugün bu yazıyı okurken güncel durumun ne olursa olsun; kararlılık, çalışkanlık ve cesaret ile başaramayacağın hiçbir şey olmadığını unutma. Belki de bu yazı, seni harekete geçirecek bir yazıdır.