Ramazan nereden geliyor?
"Bu aya hürmet gerek, Nimete şükür gerek, Mübarek Ramazan'da, Hakk'a ibadet gerek.”
Dediğimiz kutlu aya, Ramazan’a kavuştuk. Bu ay kutlu, inşallah biz de bu kuttan nasibimizi alırız. Kut; Tanrı'dan, yaratıcıdan gelen nur demektir. Kutlu aslında nurlu, ışıklı, aydınlık anlamındadır. Darısı başımıza.
Ramazan, Arapça bir kelime. Zamanında ramaz sözcüğünden türemiş. Ramazan, kelime olarak “çok sıcak gün, güneş kumları” manasına geliyor. Tarihçi Yazar İsmet Bozdağ da "İbadet ayı olduğu için günahlarımız yanıp uçuyor da onun için mi, yoksa sıcak yaz günlerinde oruç tutanların içleri kavrulup tutuştuğu için mi bu kutsal aya Ramazan denmiş?" diye soruyor. Cevabı size kalmış.
Ramazan için TDV İslâm Ansiklopedisi'nde ise, "Sözlükte günün çok sıcak olması, Güneş’in kum ve taşları çok ısıtması, kızgın yerde yalınayak yürümekle ayakların yanması anlamlarındaki “ramad” masdarından veya güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer mânasındaki ramdâ’ kelimesinden türeyen Ramazân, kamerî yılın Şâban’dan sonra, Şevval’den önce gelen dokuzuncu ayının adıdır." ifadeleri geçiyor.
Siz belki de bu yazıyı Ramazan’ın sonlarına doğru okuyacaksınız. Umarım ki şu kitapları da okursunuz çünkü bazı kitapların hangi zamanda okunduğu, ne anladığımızı ve beraberinde birçok şeyi daha değiştirir:
- İlmihal Yahut Arzuhal (Mustafa Kutlu)
- Ramazan Kitabı (Özlem Olgun)
- Zamanın Behrinde Ramazan Hikâyeleri (Necdet Subaşı)
- Oruç İlmihali (Halil Altuntaş)