Kickboks
Bu sayımızda, toplumumuz tarafından da bilinen, pek çok mahallede kursları bulunan kickboksu tarihi, tekniği ve işlevi ile ele almaya çalışacağız.
Bir Japon sporu olan kickboks, hibrit bir spor olarak ele alınmaktadır. “Kick” yani tekme ile “Boxing” yani boks fiillerinin harmanlandığı bir spor olan kicboks, karate ve batı boksunun da kırması olarak karşımıza çıkmaktadır.
14. yüzyılda Tayland sporu Muay Thai’den esinlenerek ortaya çıktığı söylenen kickboks, 1970 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nde yayılmaya başladı. Bu şekilde ülkelere göre farklılaşan kickboks; Japon, Amerikan, Fransız, Asya, Ukrayna gibi farklı ülkelerin isimleriyle farklı türevlerine evrildi. Örnek olarak Amerikan kickboksunda bel altına hiçbir şekilde tekme ve yumruk atamazken diğer türevlerinde bu serbesttir.
Kickboksta temel olarak iki hareket vardır: Yumruk ve tekme. Fakat bu iki hareket kendi içlerinde de sınıflara ayrılmaktadır. Yumruğun türevleri; direkt, aparkat, kroşe iken tekmenin türevleri ise döner tekme, düz tekme, yan tekme, süpürme gibi hareketlerden oluşmaktadır.
Her ne kadar saldırı sporu gibi gözükse de kickboks bir savunma sporudur. Bu yüzden en önemlisi sporcunun kendisini nasıl savunacağını bilmesi, gardını iyi almasıdır. Hatta rakibe karşı atağa çıkıldığında bile bir elle yumruk atarken diğer elin gardda kalması hayati bir görev taşır. Eğer atak anında iken gardınızı boş bırakırsanız ava giderken avlanırsınız.
Kickboks yaparken temel ihtiyacınız rahat bir şort ve bilekleriniz için eldiven. Bu ikisi ile sağlıklı bir kickboks yapabilirsiniz fakat hem antrenmanlarda hem de müsabakalarda hasarları minimize etmek için farklı materyaller de kullanılmaktadır. Bunlar bileklerinizi daha sıkı koruması için bandaj, tekmelik, diş koruyucusu gibi farklı farklı türevleri de bulunan malzemelerdir.
Ne kadar sakatlık ihtimalini minimize ederseniz o kadar sürdürülebilir bir spor yaşantınız olacaktır. Bunların yanı sıra kickboksta ısınma, hayati bir önen taşımaktadır. Her ne kadar öğrenciler bir an önce yumruk, tekme atalım gibi acele içinde olsalar da ısınma yapılmadan atılan her yumruk ve tekme bir sakatlık riski taşımakta.
Bunun için antrenmana başlamadan önce en az 20 dakika koşu yapılmalı ve bir 20 dakika da açma-germe hareketleri yapılmalıdır. Aynı zamanda tekmeleri daha yukarı atabilmek için acı verici bir süreç sizi bekliyor. Bacaklarınızı açabilmenin tek yolu acı çekmek. Ne kadar fazla açabilirseniz o kadar yükseğe tekme atabilirsiniz. Bunu da ancak antrenörünüzün desteği ile gerdirme yaparak sağlayabilirsiniz.
İşte o an saniyeler, saat gibi gelecek sizlere. Peki olası sakatlıklara en çok davetiye çıkartan hatalar nelerdir? Bunların en başında yeteri kadar ısınma hareketleri yapmamak gelirken topukla vurmak, döner tekme atarken ayağı döndürmemek, yumruk atarken dirseği vücuttan uzak tutmak gibi hareketler de kaçınılması gerekilen hareketlerdir.
Hemen hemen her mahallede bulabileceğiniz spor salonlarında yapacağınız kickboks sizlere ne katacaktır? Disiplinli bir hayata sizleri hazırlayan bu spor aynı zamanda acı eşiğinizi de bir o kadar yükseğe çekecektir. Esneklik ve kas dayanaklığı arttıran bu spor aynı zamanda mental açıdan da insana fayda sağlamaktadır. Zihninizi boşaltabileceğiz antrenmanlarda kararlılık ve kendinize güven maksimum seviyeye ulaşacaktır. Fakat diğer taraftan yanlış teknik ile yapılacak her hamle de yaşam standardınızı düşürecek sakatlıklara davetiye çıkartabilecektir.
Haftada 2-3 gününüzü ayırmanız gereken bu spor sizden birçok fedakarlık istediği gibi büyük bir sabır da istemektedir. Ne kadar sabırlı olursanız müsabakalarda ve hayatta o kadar başarılı olacaksınız. Unutmayın. Acı yoksa zafer de yok!